Sağlık hizmetlerine damgasını vuracak trendler
Sağlık sektörünün yönetici pozisyonunda önemli isimlerinden biri, çok sayıda hastanenin kurucusu ve yöneticisi olan Özel Moodist Hastanesi İşletme Direktörü Esra Akkaya, 2024 yılında sağlık sektöründe meydana gelecek değişiklikleri anlattı. İşte 2024 yılında sağlık sektörünün trendleri…
Daha yaşlı ve yaşam süresi artan bir insan popülasyon, küresel ekonomik belirsizlik ve kriz ortamı, sağlık hizmetleri uygulamalarında ortaya çıkan dönüştürücü teknolojiler… İşte bunlar sağlık hizmetlerini etkileyen temel faktörler olarak karşımız çıkıyor. Bu 3 faktör ve geçmişten alınan dersler, sağlık hizmet sunucularını teknolojik dönüşüme zorluyor. İşte 2024 yılına damgasını vuracak tıbbi teknolojik gelişmeler:
Kişiselleşmiş Tedaviler: Kişiselleştirilmiş tıp, 2024’te sağlık hizmetlerinde devrim yaratacak nitelikte bir trend. Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımı, hastalar için hasta özelliklerine, tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış özel tedavi planlarının oluşturulmasını ifade ediyor. Sağlık hizmetlerine kişiselleştirilmiş yaklaşım daha başarılı tedavi sonuçları yaratmakta, tıbbi kaynakların daha verimli kullanımına yol açmakta ve geleceğin sağlık sorunlarının çözümünde giderek daha önemli bir rol oynamakta. Artık her hastalığa aynı tedavi yaklaşımı da yerini her hastaya hastanın moleküler ve genetik özelliklerine uygun tedavi yaklaşımına bırakmaya başlıyor. Yapay zekâ destekli sistemler, hastaların genetik, biyokimyasal ve klinik verilerini analiz ederek, bireyselleştirilmiş tedavi planları oluşturabiliyor. Bunun sonucunda da tedavinin daha etkili ve başarılı olması sağlanabiliyor.
Sağlık Hizmetlerinde Üretken Yapay Zekâ: Yapay zekâ (AI), sağlık hizmetlerinde dijital bir dönüşüm trendinden daha fazla bir anlam taşıyor. Yapay zekâ tıp alanında büyük bir devrim yaratıyor ve sağlık sektörünü dönüştürüyor. Yapay zekâ sistemleri, hastaya ait tıbbi verileri inceleyerek, hastalık belirtilerini tespit edebiliyor. Bu sayede doktorlar hastalığı erken evrelerinde tanımlayarak, tedavi sürecini daha etkili bir şekilde yönetebiliyorlar. Üretken yapay zekâ, sağlık çalışanlarının tükenmişliğine ve hasta bakım kalitesini olumsuz etkileyen idari görevleri kolaylaştırmaya yardımcı oluyor.
Sanal Sağlık Asistanları: Günümüzde yapay zekâ tarafından desteklenen sanal sağlık asistanları giderek artan bir şekilde elektronik sağlık kayıt sistemlerinde randevu almak ve tedavi planlamaları yapmak için kullanılmaktadır. Ayrıca sanal asistanlar hastalara ilaç almalarını veya egzersiz yapmalarını hatırlatarak tedavi sürçlerini de desteklemekte. Hatta depresyon gibi sağlık sorunlarının erken belirtilerini tespit etmek için konuşmaları izleyebilmeleri yönünde çalışmalar da bulunuyor. Kısaca sanal asistanlar tedaviler, teşhisler ve ilaçlar konusunda klinisyenlere tavsiyelerle yardımcı olabilecekleri gibi, bakımlarıyla ilgili ihtiyaç duydukları bilgileri hastalara sağlayarak hastaların tedavi süreçlerine olumlu katkı sağlıyor.
Dijital İkizler: Dijital ikizler oldukça heyecan veren bir çalışma ve 2024’te parlayacağını öngörmek hiç de yanlış olmayacaktır. Dijital ikiz en basit şekilde gerçek dünyadaki bir sistemin, nesnenin veya sürecin sanal modeli olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle farklı koşullarda nasıl çalıştığını anlamak için tek bir süreçten, tüm hastaneye kadar her şeyi simüle etmek için kullanılabilir. Gelinen aşamada tedavi, ilaç ve yaşam tarzı seçimlerindeki değişikliklerin etkilerini modellemek için insan vücudunun, organların dijital ikizleri geliştirildi. Belki de şu anda hayal edilebilecek en karmaşık dijital ikiz, insan beyninin ikizidir ve araştırmacılar, 2024 yılında bu geliştirme sürecini tamamlamayı umuyorlar.
Teletıp: Özellikle pandemi ile birlikte hastaları uzaktan izlemek, hasta bakımını uzaktan sunmak önemli bir konu haline geldi. Pandemide test edilen bu uygulamaların hayatı kolaylaştırıcı yönü de insanların bu alana yönelmesini sağladı. 2024’te uzaktan konsültasyonlar gibi basit uzaktan bakım sunumunun ötesine geçilerek uzaktan hasta bakımı ve tedavisine yönelik bütünsel bir yaklaşıma yönelinmesi içten bile değil. Birden fazla hastanın kendi evlerinde izlendiği ve bir merkezden süreçlerin yönetildiği sanal hastane koğuşları, uygulamaya konulan bu trendin önemli bir örneği.
Koruyucu ve Önleyici Sağlık Hizmetleri: Hastalığı önlemenin tedavi etmekten daha iyi, ucuz ve kolay olduğu bilinen bir gerçek. Yapay zekâ ve giyilebilir sağlık teknolojilerinin de katkısı ile koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerinde 2024 yılı önemli gelişmelerin beklendiği bir yıl olacak.
3D Baskı: Tıp alanında ilk kullanılan 3D baskılı nesne, bir göz yıkama kabıydı ve o zamandan beri uzun bir yol kat edildi. Artık 3D baskılı tıbbi ekipmanlar, hastaların doğal anatomileriyle mükemmel bir şekilde uyumlu olarak yapılabiliyor. Günümüzde dış protezler, ortopedik implantlar ve stentlere sıklıkla kullanılan 3D baskı teknolojisinin, tedavi süreçlerinde daha etkin bir rol oynayacağı ortada.
Sanal Gerçeklik: Sağlık hizmetlerinde sanal gerçekliğin (VR) kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Yapılan araştırmalar özellikle hastaların uzun süreli kronik ağrıyı yönetmelerine yardımcı olmada geleneksel farmasötik ağrı yönetimine göre daha etkili etkili olduğunu; daha az yan etkiye neden olduğunu, hastaların yaşam kalitesinin artmasına ve hastanede kalış süresinin azalmasına yol açtığını göstermekte. Sanal gerçeklik cerrahlar tarafından giderek daha fazla kullanılmakta. Psikiyatride fobilerin tedavisinde kullanımı gittikçe yaygınlaşan sanal gerçekliğin diğer bir uygulama alanı ise yara bakımı süreçleri.
Yaşlı Bakımı: Tüm dünyada nüfus yaşlanıyor ve bu durum sağlık sistemleri üzerinden önemli bir baskı unsuru. Yaşlıların hastane, bakımevleri ve huzurevlerinde kalması yerine, daha uzun süre kendi evlerinde kalmalarını sağlayacak yenilikçi çözümlerin öne çıktığı bir geleceğe doğru yol alıyoruz. Özellikle yaşlılıkta ortaya çıkan ve Alzheimer ve Parkinson gibi bakım sistemlerine yük getiren hastalıklara yönelik yeni tedavilerin geliştirilmesine daha fazla odaklanıldığı, önleyici bakım, sanal hastaneler ve sağlık asistanları gibi yeni trendlerin yaşlı bakım alanında etkinliğinin arttığı bir yıl olacak 2024.
Ruhsal ve Fiziksel Sağlık Hizmeti Sunumunun Yakınsaması: Tıp tarihinin çoğunda ruhsal sağlık hizmetleri nispeten izole edilmiştir. Ancak günümüzde hizmet sağlayıcılar ve toplum, fiziksel ve ruhsal sağlık arasındaki içsel bağları ve bütünsel bir yaklaşım ihtiyacını giderek fark etmekte. Bu durum ruh sağlığına artan ilgiyle birlikte, bu alandaki teknoloji çözümleri de ön plana çıkartmakta. Tele terapi platformları, yapay zekâ odaklı zihinsel sağlık değerlendirmelerine yönelik uygulamalar, sanal gerçeklikle ilgili alanda yapılan çalışmalar bu teknolojik gelişmelerin ruh sağlığı alanındaki yansımalarına sadece birkaç örnek.
Giyilebilir Tıbbi Cihazlar: Pandeminin sağlık sektörünün dijitalleşmesi üzerindeki hızlandırıcı etkisi özellikle giyilebilir teknolojide belirgin olarak görülüyor. Hastalar giderek daha fazla önleme ve bakıma odaklanıyor. Bu nedenle sağlık şirketleri giyilebilir teknoloji cihazlarına yatırım yapmaya devam ediyor. Bu cihazlar sağlık risklerini belirlemek ya da yüksek riskli hastaları sürekli olarak takip etmek olanağını sağlıyor.