Sağlıkta dijitalleşme (artık) kaçınılmaz!
Coşkunöz Holding; Ar-Ge merkezi, fabrikaları ve ekipleri ile birlikte koronavirüs odaklı üretimde inovatif çalışmalara imza attı.
Otomotiv, savunma, havacılık, enerji, çevre teknolojileri, bilişim ve lojistik alanlarında toplam yedi farklı sektörde 12 şirketle faaliyet gösteren Coşkunöz Holding, küresel koronavirüs salgınında stratejik bir karar aldı. Sağlık önlemleri ve otomotiv global tedarik zincirinde yaşanan aksamalar nedeniyle holding olarak faaliyetlere kademeli olarak geçici bir süre ara verilen fabrikalarda çalışanlar, bu sefer koruyucu ekipman ve yeni medikal cihazların üretimine başladı. Bu süreçte Ar-Ge departmanı da sadece medikal ürünler geliştirme konusunda çalışmalar yürütüyor. Coşkunöz Holding CEO’su Erdem Acay bu süreci, “Holding ve bağlı şirketleri olarak, yeni tip koronavirüs karşısında Coşkunöz Eğitim Vakfı işbirliğiyle, Coşkunöz Metal Form fabrikasında İl Sağlık Müdürlüğü aracılığıyla pandemi hastanelerine gönderilmek üzere Nisan ayı itibarıyla koruyucu ekipman ve yeni medikal cihazların üretimine başladık” sözleri ile özetledi. Sağlık birimleri ile koordinasyonlu olarak tedavi ve operasyonlarda kullanılan ihtiyaçları tespit edip, tasarımları yapılan veya numuneleri alınmış biyolojik örnek alma kabini, entübasyon kabini, sedye izolatörü, siperlik gibi ürünlerin seri üretimine de böylece geçildi. “İlk ürünlerimiz Bursa Şehir Hastanesi, Eskişehir Şehir Hastanesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne teslim edildi. Üretim sayılarımıza paralel olarak diğer şehirlerdeki hastanelerimize teslimlere de başladık” bilgisini paylaşan Erdem Acay, sorularımızı yanıtladı:
İştiraklerinizle birlikte korona sürecinde hastanelere yönelik üretimleriniz ışığında kendi kurumsal teknolojik yetkinliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mühendislik kadromuz, bilgi birikimimiz, üretim altyapımızla, uzun vadeli değer yaratma hedefimiz ve küresel vizyonumuz çerçevesinde ülkemize katkı sağlayan bir yerli şirketiz. Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerimiz ise holding stratejisinin merkezinde. Bu kapsamda tüm şirketlerimiz için gerekli Ar-Ge çalışmalarını da merkezimizden yürütüyoruz. Rusya ve Romanya’daki şirketlerimizin Ar-Ge faaliyetlerini de Bursa merkezimizden sağlıyoruz. Coşkunöz Ar-Ge Merkezi ‘yüksek katma değere’ odaklanıyor. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlere yönelik özel olarak gerçekleştirdiği çalışmaların yanı sıra 3D teknolojiler, yani katmanlı imalat teknolojileri şeklinde tanımlanan projeler üzerinde çalışıyoruz. Birleştirme teknolojilerine ilişkin çalışmalar da yürütüyoruz. Birleştirme teknolojilerinde lazer kaynak, sürtünme kaynaştırma kaynağı tekniği üzerine kapsamlı bir araştırma yaptık ve birçok proje tamamladık. Malzeme ve ürün geliştirme konusunda da çalışmalarımız mevcut. Dijital dönüşüm yol haritamız kapsamında, bir diğer Ar-Ge Merkezi CITS (Cloud Information Technology Services) şirketimizle de akıllı üretim sistemleri, veri analitiği ve makine öğrenmesi alanlarında ortak faaliyetler yürütüyoruz.
Bu ürünlerin teknolojik yetkinlikleri ve sağladıkları faydalar neler?
Biyolojik örnek alma ve entübasyon kabini; koronavirüs hastalarından sürüntü alan sağlık çalışanlarına virüsün buluşmasını önlemek ve sağlık çalışanları ile hasta arasında teması engellemek için kullanılıyor. Sedye izolasyonu da hastaları taşırken veya sevk ederken dış ortama virüsün geçmesine engel oluyor, hastayı tamamen izole ediyor. Son teknoloji 3D yazıcılar ile üretilen yüz siperlikleri ise partikül sıçraması veya yüze direkt öksürük yoluyla virüsün bulaşmasını önlemek amacıyla maskelere alternatif olarak üretiliyor. Ventilatörler de nefes alabilen havayı akciğerlerin içine ve dışına hareket ettirerek, mekanik ventilasyon sağlamak, fiziksel olarak nefes alamayan veya yetersiz nefes alan bir hastaya nefes vermek için tasarlanıyor. Modern ventilatörler bilgisayarlı mikroişlemci kontrollü makineler olsa da, hastalar basit, elle çalıştırılan torba valf maskesi ile havalandırılabiliyor.
Sağlık sektörü bütününde teknolojik yetkinliği ve inovasyon gücünü nasıl görüyorsunuz?
Sağlık sektöründeki teknolojik dönüşümün başarıldığını düşünüyor, yaklaşık 20 yıl içerinde sağlık sisteminin yüzde 90’ının dijitalleşeceğini öngörüyoruz. Sağlık alanındaki teknolojik gelişmelerin hızı da farklı bir geleceği işaret ediyor. Teknolojik altyapılar olmasa hastalarımıza iyi bir hizmet verme şansımız maalesef bulunmuyor. Ancak, bu gelişimin neresindeyiz, nasıl daha iyi olabiliriz bunlara bakılıp ilerlenmesi gerek. 2003’te sağlık sektöründe başlayan dönüşümle birlikte, artık bilgi teknolojileriyle beraber hastanelerden daha çok hastanın hastalığının yönetilebilir hale getirilmesi üzerine çalışılıyor. Bilgi teknolojileri ve teknolojik altyapı olmadan bunu yönetmek pek mümkün değil. Sağlıkta teknolojiyi çok iyi kullanmaya başladık, ama daha uzun bir yolumuz var. Bilişimcilerle sağlıkçıların bir araya gelmesi, artık tüketen değil, üreten bir sağlık sisteminin oluşturulması gerekiyor.
Bu zorlu süreç, sağlık sektöründe nasıl ihtiyaçların olduğunu görmenizi sağladı?
Yeni tip koronavirüs salgını, kamu hizmetinin ne kadar büyük ve önemli bir ihtiyaç olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Özellikle ülkemizde bu süreçte malzeme ihtiyacı yaşayan kamu ve üniversite hastaneleri, sağlık hizmetinde bu salgın ile mücadele vererek en önlerde yer aldı. Bu hizmetin kamu tarafından yürütülmesinin ve daha çok bütçe ayrılmasının önemi anlaşıldı. Sağlık hizmeti vermenin yanı sıra sağlık ekipmanı, tıbbi malzeme, araç gereç üretiminin, bunları üretecek fabrikaların da yerel olarak var olmasının önemi görüldü. Biz de kurum olarak öncelikle büyük bir sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz. Bu kapsamda il sağlık müdürlüklerinin yönlendirmeleri doğrultusunda İstanbul, Bursa, Manisa, Eskişehir ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerindeki devlet hastanelerine gönderilmek üzere Nisan ayı sonuna kadar 20 bin tıbbi ekipman üretmeyi hedefledik. Mayıs ayında bunu 50 bin adete tamamlama amacıyla toplam 3 milyon TL kaynak ayırdık. İlgili teşvik ve destek programları aracılığıyla da üretim hedeflerimizi artırmak, ülke olarak sağlık mücadelesi verdiğimiz bu döneme daha fazla katkı sağlamak istiyoruz.