SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ!
Türkiye’nin hastaneleri ile HIMSS EMRAM kriterlerinde performansıyla dünyada Amerika’dan sonra ikinci, Avrupa’da ise 174 seviye 6, 3 seviye 7 hastanesi ile açık birinci ülke olduğu gerçeğinden yola çıkarak, sağlıkta dijital dönüşümde uluslararası alanda birçok gelişmiş ülkenin önüne geçtiği görülüyor. “Ekim ayında HIMSS Eurasia’da Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, hastanelerin dijital hastane olması sürecinin bir sonraki adımını ‘akıllı hastane olmak’ olarak niteledi. Hatta bir sonraki adımda yapay zeka taşıyan sistemlerin talep edileceğini belirtti” vurgusunu yapan Ekspoturk CEO’su Beşir Kemal Şahin’e göre, bu açıdan sağlıkta dijital dönüşümün Türkiye’yi bulunduğu coğrafyada bir bilişim üssü haline getirmesi mümkün. Sağlık sektörü açısından ‘dijital dönüşümün tarafları’ dediğimizde Sağlık Bakanlığı’ndan tıbbi cihaz üreticilerine, sağlık hizmet sunucularından yazılım ve donanım firmalarına, akıllı cihaz ve hizmet üreticilerine kadar pek çok paydaş var. Şahin de şu bilgileri verdi:
“Sağlıkta dijitalleşme ve sağlık teknolojileri kapsamında gerçekleşen HIMSS Eurasia, tıbbi tedarik zincirinin tüm paydaşlarını buluşturan Tıbbi Tedarik Kongresi ve TÜSAP Toplantıları ile sağlık sektöründe projeler hayata geçiriyoruz. Sağlıkta bilişimde sınırlarınız ancak hayal gücünüz kadar. Ancak, yakın ve orta vadede bu yapıya neler eklenebilir derseniz; hastanelerin randevu sisteminde örneğin yapay zeka ile MHRS uygulaması; hasta özelinde önceliklendirme ya da gereksiz ve yanlış randevuya engel olarak, kaynakların daha etkin kullanılmasını ve hastaya daha hızlı hizmeti sağlayabilecek. HBYS içinde kayıt esnasında Face ID uygulaması ile başlayan tanıma sistemi ve ardından kişisel kayıtlarınızın yapay zeka ile tasnifini ve bu kayıtlara doktorlarınızın hızlıca ulaşımını sağlayacak. Şimdilerde tetkik, tanı, epikriz ve reçetelerde sesli komut ve yazımdan bahsediliyor. Doktor ameliyat esnasında, örneğin sesli olarak hasta ile ilgili bilgileri paylaşabilecek ve bu bilgiler doğru ve güvenilir veri oluşturmada kaynak olabilecek. İdari yapı içinde barkod, akıllı kart, retina taramasından tutun depo otomasyonlarında RFID uygulamaları ile otomatik tanımlamalar günümüzde yapılmakta ve sağlık sektöründe de yaygınlaşacak. Karar destek sistemlerinde tanı ve tedavide yapay zeka kullanılarak doktorun teşhisi güçlendirilebilecek. Hasta açısından baktığımızda mobil tıbbi iletişim uygulamalarının arttığını; hasta ve hasta grubu ile online iletişim uygulamalarının yanında entegre mobil konsültasyon uygulamalarının geliştiğini ve çeşitlendiğini göreceğiz. Bunların yanında en önemi konu; doğru ve güvenilir veri oluşturulması ve bu verilerin hastayı iyileştirme amaçlı olarak paylaşılması. Burada halihazırda MEDULA, E-Nabız gibi veri kaynakları bulunmakta. Veri havuzu oluşturma, mevcut veriye ulaşma, büyük veri analizi, sağlık istatistikleri tutma ve ulusal sağlık politikaları geliştirme noktasında veri yönetiminde gelişmeler göreceğiz. Tüm bunlar, sağlık sektörünün genel çerçevesinde hızlı bir dönüşüm yaratacak ve bu da aslında kaçınılmaz ve olması gereken bir süreç. Ameliyathanenin evinize gelmesi, erken uyarı metotları ile hastalanmadan önlem alma ya da solid organlarla kalp ya da böbrek nakli gibi teknolojileri 10 yıl sonra yaygın bir şekilde kullanıyor olacağız.”