Sahip olamadığınız bilgi sizin bilginiz değildir
Başbakanlık Bilgi İşlem Başkanı Kamuran Yücel, verdikleri bilgi hizmetlerini mobil ortama taşıdıklarının altını çizerken bilgi güvenliği konusuna da vurgu yaparak bilgi işlem yatırımlarının büyük bölümünün bu yöne kayacağını kaydetti.
Başbakanlık olarak gerçekleştirdikleri projelerin daha çok Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve vatandaşları ilgilendirdiğini kaydeden Kamuran Yücel, Başbakanlığın bir koordine bakanlığı olmasından dolayı, etkileşimli projeleri bulunmadığını, daha çok bilgi kaynaklı, bilgi hizmetleri veren projeler ürettiklerini dile getirdi. Yücel, “İlk resmi gazeteden bu sabah çıkan tüm resmi gazetelere kadar hepsi internette yayınlanır. Yayınlanması için; altyapı yazılımları, yayınlanma süreci, baskısı, dizgisi gibi tüm süreçleri Başbakanlık yürütüyor” dedi. Mevzuat Bilgi Sistemi ile ilgili olarak da şu bilgileri veren Yücel, sistemin internette anlık olarak yayınlandığını belirtti: “Mevzuat güncellenmesinde dünyada ilk sıradayız diyebilirim. Mevzuat değişikliği Resmi Gazetede yayınlandığı anda paralel sistemler olduğu için, anında geçiyor. Elbette bu e-Mevzuat çalışmasında daha alınması gereken yolumuz da var. Bizdeki e-Mevzuatın mahkeme gibi ortamlarda henüz daha yasal geçerliliği yok. Bunların yasal düzenlemesi yapılabilir.” Kamuran Yücel, Arşiv Katalog Dokümantasyon Bilgi Bankası’na sahip olduklarını; bunun da vatandaşlara, akademisyenlere verdikleri hizmetlerin başlıcalarından olduğunun altını çizdi. Yücel, “Zaman ve para kaybına yol açan bir süreç geride kaldı. Şimdi internet üzerinden girip aradığı katalog bilgilerine ulaşıp, istediği belgeleri portföyüne ekleyip arşive gittiğinde, araştırmacıya istediği belgeler teslim ediliyor. Bahsettiğim projelerin tamamına basbakanlik.gov.tr içerisinden erişiliyor. Arşiv projesini bir adım daha öteye taşıyoruz, bu sene içinde bitirmeyi planlıyoruz; elektronik belge satışına da başlayacağız. Proje hazırlıklarımızı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile birlikte yürütüyoruz” açıklamasında bulundu.
Bilgi hizmetleri mobil ortama aktarıldı
Günümüzün mobilite çağı olduğuna vurgu yapan Yücel, verdikleri bilgi hizmetlerini mobil ortama da taşıdıklarını kaydetti ve “Bunu da sürekli genişletmek durumundayız. Bilgi işlemlerde; ‘Ben bunu yaptım, misyonumu tamamladım’ diye bir şey yok. O kadar hızlı gelişiyor ki her şey. 2-3 sene önce cep telefonumdan belge imzalayacağım, arşivdeki belgeyi satın alıp telefonuma indireceğim deseniz kimse inanmazdı. İki sene sonra kimbilir neler olacak bilmiyoruz” yorumunu yaptı.
EBYS’ler birbiriyle konuşmakta sıkıntılı
Kamuran Yücel, kurumlararası bütünleştirmede; elektronik belge yönetim sistemleri konusuna değinerek “EBYS’ler birbiriyle konuşmakta sıkıntı çekiyor. Birçok görüş var: Tek bir EBYS ortaya çıkaralım; bunu bütün kurumlara yayalım. Peki, bugüne kadarki emekler, harcamalar, insan kaynakları ne olacak? Yazıktır! Alt planda istenilen formatta elektronik belge üretilebilir ama bunu kurumun üstüne çıkarıp paylaşma noktasına geldiğinde, ortak nokta belirleyip standart yakalayalım dedik. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Kalkınma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı olarak Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda bir platform oluşturduk. Bu bir formal örgütlenmeye örnekti. EBYS’yi hayata geçirirken işin mevzuat tarafıyla da ilgilendik. Elektronik usul yazışmalar hakkında yönetmelik kaleme alındı. Bu yönetmelik; kurumların EBYS kullanmasındaki standartları, paylaşılacak elektronik belgenin hangi kurallara uyması gerektiğini içeriyor” şeklinde beklentilerini de dile getirdi.
Vatandaşla devlet arasındaki bilgi edinme köprüsünü BİMER kuruyor
BİMER projesindeki sorumluluğumuz daha da farklı diyen Kamuran Yücel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “BİMER; sadece Başbakanlık olarak değil, tüm bakanlıklar olarak 2006’da çıkan bir genelge gereği; vatandaşla devlet arasındaki bilgi edinme köprüsünü kuran bir sistem. Vatandaştan aldığınız bilgiyi, talepleri de çok düzgün korumalısınız. Bilgi güvenliği burada çok daha önemli. Vatandaşın güvenini sarsmamak gerekiyor. ‘Ben eğer başbakanlığa gönderdiğim verinin benim gönderdiğim haliyle gittiğinden emin olamazsam kime güveneceğim?’ sorusunu vatandaşın yaşamaması lazım.” Yücel, bilgi güvenliği konusunda “Yöntem çok fazla ama karşı yöntem de çok fazla. Sizin bilgi güvenliği konusunda çalışırken bir yerde sistemlerinizi inşa ettikten sonra kötü niyetli düşünüp ‘ben bunu nereden bozarım’ı düşünmeniz gerekiyor. Eğer bunu çok iyi düşünemezseniz sizin yerinize düşünecek birileri çıkıyor ve sistemde bir açık muhakkak buluyorlar. Aksini söyleyecek herhalde kimse bulunmaz; yüzde yüz güvenlik diye bir şey kesinlikle yoktur” ifadesini kullandı.
Başbakanlıkta tercih: Yerli ürünler
Siber güvenlik için en önemli çözümün yerli üretim olduğunu vurgulayan Kamuran Yücel, “Siz teknolojiyi üretemezseniz yurtdışı kaynakların size verdiği kadarını bilirsiniz. Kullandığımız işletim sistemleri olsun, güvenlik duvarı yazılımları olsun, teknolojiyi siz üretmezseniz birçok konuda olduğu gibi bilgi güvenliği konusunda da muhtaç kalınır. Başbakanlıkta özellikle güvenlik çözümlerinde; yerli ürünler kullanmayı her zaman tercih ediyorum. Çünkü açık kaynak kodlu; içinde ne var biliyorum, gerektiği zaman müdahale edilebiliniyor. Yerli şirketlerle çalışmak, yerli ürünleri kullanmak bilgi güvenliği konusunda en önemli noktalardan birisi. Bir gün daha çok yerli teknoloji kullanacağımıza inanıyorum. Gençler çok bilinçli. Üniversiteli gençlik ‘biz üretmeliyiz’ diyor. Teknoparklara gittiğiniz zaman, gençlerin çalışma azimlerini gördükçe ‘düzgün yerlere gidiyoruz’ diyorsunuz” dedi.