Sahip olmaktan daha da önemlisi veriyi doğru yönetebilmek
Bilişim Zirvesi '17'de “Veri Yönetimi Platformu”, sektörün uzman isimlerini bir araya getirdi. Açılış konuşmasını yapan Runibex Teknoloji Grubu İş Geliştirme Direktörü Kaan Şen, 'Kaçınılmaz Cloud Dönüşümü ve Kurumsal Çözümler' başlıklı sunumuyla ‘Runibex’ yapısını tanıtarak konuşmasına başladı. “Tüm ürünlerimiz tamamen bulut üzerine geliştirilmiş gerek platform gerek altyapı olarak tamamen bulutta çalışan ürünler” diyen Kaan Şen, bu stratejinin yanı sıra, SAP tarafındaki gelişmiş ortaklık ve hizmet yapısına dikkat çekti. Amazon Türkiye ile çalıştıklarını, müşterilerine hem mevcut altyapılarının dönüşümleri hem danışmanlık için, onların günlük yaşamlarında sistem altyapılarının nerede olduğunu ve ne tip problemlerle uğraşıldığını unutturacakları bir servis modeline ilerledikleri bilgisini veren Şen’in ardından söz alan Runibex Teknoloji Grubu CEO'su Fatih Özbağrıaçık da, “Yazılım yeteneklerimizle beraber, yeni bir ürünümüz de var. Bu da bulut ortamlarını tamamen çok daha basit yöntemlerle yöneteceğimiz bir yönetim konsolu” dedi.
Google’ın bulutu fırsat yarattı
AloTech CEO'su Cenk Soyak ise 'Bulutta Büyüyen Büyük Veri ve Yönetimi' sunumuyla, hem çağrı merkezi platformu AloTech’in bu başlıkta yarattığı yenilikleri paylaştı hem de veri yönetiminin incelikleri hakkında bilgiler verdi. “Şu anda 270'in üzerinde müşterimiz, 900'ün üzerinde kullanıcımız var” diyen Cenk Soyak, AloTech platformunda günde ortalama 24 milyon istek geldiği bilgisini verdi. Çok hızlı büyüme sergileyen AloTech’in şu anda Türkiye'deki en büyük bulut çağrı merkezi altyapısına sahip olduğuna dikkat çeken Cenk Soyak, “Tümüyle Google'ın bulutu üzerinde çalışıyoruz ve Google'ın bulutu bizim için bir şanstı” yorumunu yaptı. Soyak, sözlerine şöyle devam etti:
“Onlar bu platformu açıp kullandırmaya başladıklarında, biz de bir çağrı merkezi yazılımı yapmaya karar vermiştik. Google'ı seçtik ve şirketler belli avantajlar elde ediyor. Örneğin yatırım yapmadan başlıyorsunuz işe. Kod yazmayı biliyorsanız, buradan yer kiralayıp direkt uygulamayı geliştirmeye başlayabiliyorsunuz. Yeni bir müşteri gelmeden maliyetiniz artmıyor. Eğer Google'ı seçmeyip geleneksel yöntemle başlasaydık, 128 tane sunucuya ihtiyacımız vardı. Bir start-up olarak başladık ama büyüdüğümüz için ‘stay-up’ diyorlar. Türkiye'de bu gelişim dünyası hızla gelişiyor ama hala yurtdışından geri. Şirketlerin hızla büyümeleri için önemli bir baraj bulut platformları. Eğer Google kullanmıyor olsaydık, farklı ülkelerde çalışamıyor olacaktık. Şu anda ise dünyanın herhangi bir yerinde 10 dakika içinde ve teorik olarak sınırsız büyüklükte çağrı merkezi kurabiliyoruz.”
Altyapıların güçlenmesi gerek
“Veri Yönetimi Platformu” kapsamında düzenlenen ilk panel ‘Akıllı Veri; Bulutta Büyüyen Veri ve Verimli Yönetimi’ başlığında düzenlendi. Bilişim Altyapı Sistemcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Taşlı’nın yönettiği panelin katılımcıları ise Akçansa Çimento CIO’su Evren Öcal, Runibex Teknoloji Grubu CEO’su Fatih Özbağrıaçık ve Amazon Web Services Türkiye Ülke Müdürü Yinal Özkan oldu. Bulutu artık bütün BT çalışanları için kaçınılmaz bir gidişat olarak tanımlayan Evren Öcal, veri miktarındaki büyük artışı hatırlattı. Artık daha da hızlanan işler karşısında, çok daha hızlı çözümlere yönelik ihtiyacın artışına işaret eden Evren Öcal, şöyle devam etti:
“Üreticilerin de satış modellerinde değişiklikler görüyorum. Artık sistemler ‘kullandıkça öde’ye geçtiler. İşletmeler olarak biz de yazılım yapmak yerine, kullandığımız kadarını ödemeyi tercih ediyor, bu konulardan dolayı biz daha çok buluta yaklaşıyoruz. Bu, kaçınılmaz bir gidişat. Bir amacımız da verinin güvenilirliğini sağlamak. Mevzuatlarımız çok fazla ve bunlar işi yavaşlatıyor. Bulut yapılarında gayet güçlü yapıları var, ama onların nasıl yönetildiğini, nereye kadar bizim sorumluluğumuz, nereye kadar işletmeye bağlı yöneticinin sorumluluğu olduğunun daha net ayrımlarına ihtiyaç var. Önem verdiğim bir konu da, veriye kim sahip? Biziz belki, ama o verinin proses edilecek bir şekilde analitik ortamda geliştiğini iyi biliyoruz. Türkiye gerçekleri de var. BT altyapımız henüz çok iyi değil. Fiber altyapının çok yeterli olmadığını görüyoruz. Özellikle bizim gibi sanayi kuruluşları olanlar, çok yüksek seviyede veriye bağlı çalışan firmalar ve bu noktada altyapılarının biraz daha güçlenmesi, bunun için de yatırım gerekiyor. Üretimde kesintiye tahammülümüz yok. Geleceği düşünerek, iyi bir planlamayla bulutu da dahil etmemiz gerekiyor.”
Bu alandaki değişiklikleri yorumlayan Yinal Özkan ise “Eğer bugünkü gibi yarın da işlerinizi devam ettireceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz” diyerek sözlerine başladı. Veriyi işleme ihtiyacı inanılmaz artıyor, buna karşılık, mevcut imkanlarla bunu işlemek zor. “Kullandığınız kadar ödeyin, ölçeğiniz kadar satın alın, ihtiyacınız olmayan şeyi almayın” hatırlatmasını yapan Yinal Özkan, şu bilgileri paylaştı:
Altyapınızı dikkatli oluşturun
“Büyümek çok kolay. Peki, küçüldüğünüz zaman ne olacak? Pazartesi saat 10'daki iş yükünüzle Cuma gecesi 3'teki iş yükünüz aynı mı? Neden aynı altyapıyı kullanasınız? Çok ciddi değişimler var. Her şirket, büyük veri analiziyle inanılmaz şekilde değişiyor. Analizle, verinin büyüklüğünden çok, elinizdeki imkanlar çok önemli. Bazı veriyi veri ambarında inceleyeceksiniz, bazı veriyi hafızada inceleyeceksiniz, yedekleme ünitesindeki veriyi sorgulamak isteyeceksiniz. Dolayısıyla gerçekten iş yükü olan, bunun hesabını yapan, paranızın ve zamanınızın değerini bilen bir şirketseniz, araştırmanızı iyi yapmalısınız. Biz bu altyapıyı hazır alıyor ve erişimi açıyoruz. Bugün Amerika'daki, Japonya'daki şirketler hangi altyapıyı kullanıyorlarsa, aynı altyapıyı bugün eve gittiğinizde kullanabilirsiniz. Açık kaynak çok önemli. Bizim şirket olarak en çok inandığımız şey, son kullanıcıya özgürlük sunmak. Bugün Amazon dahil hiçbir şirketin size ‘bunu kullanacaksınız’ dememesi lazım. Güzel olan ise sizin bunun kararını bağımsız olarak verip, çalışacağınız ortamda seçebilmeniz. Şirket olarak inanıyoruz ki son kullanıcı için tek platform olmamalı. Hepimizin veri işlemesine ihtiyacı var. Amazon şu anda 16 coğrafyada. Türkiye'de şu anda veri tutmuyoruz. Amazon’un global büyüme planları, bu ülkeler içinde Türkiye de var. Bu uzun vadeli bir proje.”
Servis; fırsat yaratan bir başlık oluyor
Bu değişim kapsamındaki avantaj ve dezavantajları katılımcılarla paylaşan Fatih Özbağrıaçık’a göre ise yazılım ve kurumsal çözüm üreten firmalar tarafında aslında gidişat çok net. “Çok hızlı bir şekilde çözümü deneyimlemek istiyorsanız deneyim, altyapılara vereceğiniz paraları bir kenara bırakıp sadece süreler bazında bakarsanız işin servis boyutu size bunları denemek açısından büyük avantaj sağlıyor” diyen Fatih Özbağrıaçık, bu yorumunu şöyle detaylandırdı:
“İkinci boyut, gerçekten her zaman ucuz devam edecek mi. Bizim yaptığımız; bu altyapılarla beraber kurumsal çözümlerin müşterilere çok daha hızlı sunulmasını ve kullandıkça ödenecek yapıyı sağlamak. Geçtiğimiz yıllarda bazı fonksiyon farklılıklarından bahsediliyordu. Ama yazılım firmalarının dönüşümüyle, bizim gibi çözümler üretenler, daha çok SAP'nin çözümlerine odaklanması veya insan kaynakları çözümünü tamamen sunması gibi birçok ürünle aslında fonksiyonluluğun etkisini gördük. Bu da efektif olarak konunun tamamen nereye gittiğini gösteriyor.”
Sunumlarınız kişiye özel olmalı
Panel sonrası verilen öğle arasının ardından Tmaxsoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu, 'Verinizin Büyüklüğü mü, İşlevi mi?' başlıklı sunumuyla katılımcıların karşısında yerini aldı. Büyük veri başlığında rakamsal detaylar paylaşan İlker Saltoğlu, “Geleceğin petrolü deniyor, ama bence bugünün de petrolü” diyerek, şu soruyu katılımcılara yöneltti: “Ama petrol kuyusunda kimler var, bunun sahibi kimler?” Bunların artık satılabilir hizmetler haline geldiğine işaret eden İlker Saltoğlu, kişiselleştirilmiş sunum ve tekliflerin giderek artan önemine vurgu yaptı ve şöyle devam etti:
“Hiçbir bilgi gizli değil ve gün geçtikçe daha fazlasını bırakıyor, yorumlar yapıyor, coğrafi bilgiler veriyor, aplikasyonları kullanıyorum. Dolayısıyla şirketlerin duygusal veriyi de analiz edip bunlara göre birtakım hizmetler, çözümler, işlemler sunması gerekiyor. Herkesin, her kurumun, her şirketin kendi verileriyle, büyük veriyi alıp analiz edip kişiye indirgemesi, özele inmesi gerekiyor. Tmaxsoft, 1997 yılında kurulmuş Güney Kore menşeili bir şirket ve 20 ülkede faaliyet gösteriyor. İşimizin yüzde 60'ı Ar-Ge. Kore'de amaç yerel ve milli yazılımlar çıkarmak. 2020 yılında 42 ülkede olacak, 3 milyar dolar ciroyla bağımsız yazılım üreten en büyük firmalar arasına gireceğim. Hedefimiz; temelinde veri olan her çözümün içinde olmak ve bu amaçla Türkiye'de bazı programlar geliştirdik. Verinin olduğu yerde Tmaxsoft da olmaya çalışıyor. Bazen bu danışmanlık oluyor, bazen de altyapı çalışması. Yapmaya çalıştığımız şey sorun sahiplerine çözüm bulmak.”
İzleme ve operasyon platformu bir arada
Clonera-Solventaş Başarı Hikayesi, ‘Felaket Anında Bulutta Veri Yönetimi’ başlığında Solventaş IT ve Enerji Müdürü H. Avni Haznedaroğlu ile Clonera Bulut Satış Müdürü Başar Küçük’ü buluşturdu. Avni Haznedaroğlu, ürün ve endüstriyel kazalarla ilgili Türkiye'de yeni bir yönetmelik çıktığını, bununla ilgili yaklaşık 500 tesisin endüstriyel kazalara yönelik hazırlıklar yaptığını belirterek, “Bizim için önemli olan sadece endüstriyel kazalara karşı önlem almak değil, kaza sonrasını da yönetebilmek” dedi. Teknolojik yeniliklere kurumsal ilginin yüksekliğine dikkat çeken Avni Haznedaroğlu, “Solventaş'taki veri, aynı zamanda bulutta da saklayabildiğimiz bir veri. Teknolojik yatırımlar bu anlamda çok önem verdiğimiz bir konu ve bizi iş sürekliliğini artırabilen bir noktaya getirdi. Bulut projeleri, kendi içimizdeki veri merkezleri bu hizmeti sağlamakta” dedi ve sözü Başar Küçük’e devretti. “Clonera olarak biz müşterimize bir ürün satmıyoruz” diyen Başar Küçük, “Tam anlamıyla ek hizmet sunuyoruz. Clonera bir izleme ve operasyon platformu. Yani sistemlerinizi Clonera'den izleyebilirsiniz. CPU kullanımından herhangi bir makinenizle olan analitiğe kadar her şeyi gözlemleyip, gerektiğinde size sunabiliyor, sadece müşterilerimize değil, iş ortaklarımıza da bu hizmetlerimizi verebiliyoruz. 2 bin 400 sanal sunucuya hizmet veriyoruz” bilgisini verdi.
Analitik metodolojiniz olmalı
Aims Analitik Bilgi Çözümleri Genel Müdürü Dr. Tülin Güzel, '360° Analitik Vizyon' başlıklı sunumuna “Pek çok konunun arkasında veriyi bilgiye dönüştürebilmek ve bu bilgiyi karar mekanizmalarına entegre edebilmek var” sözleri ile başladı. Dr. Tülin Güzel, şöyle devam etti:
“Yapay zeka, 1950'lerden beri konuştuğumuz bir kavram. Temelinde veri var. Varlığını sürdürmek isteyen tüm kurumların hedefi büyüyebilmek, bunun için doğru rekabet edebilmek, rekabet için müşterisini tanıyabilmek, doğru planlama yapabilmek, insan kaynağını doğru konumlandırabilmek ve tanıyarak yönlendirebilmek, doğru karar mekanizmasına sahip olmak ve bu karar mekanizmasıyla öğrenebilmek, öğrendiğini uygulayabilmek gerek. Bütün kurumların stratejik hedefleri bu döngüde devam ediyor. AİMS analitik bilgi yönetim çözümleri olarak büyük veriden bilgiye giden ve karar mekanizmalarını şekillendiren projelerimizde kullandığımız çözüm yelpazeleri var. Hepimizin kurumlarımızda kullandığı bu çözümler ile veri enformasyonu elde ediyoruz. Analitik projeler yapılandırılırken mutlaka bir analitik proje metodolojisinin devreye sokulması gerek. Analitik projeler kesinlikle bir kere yapılacak şeyler değil. Sürekliliği olması gerek ve siz sonuçlardan fayda sağladıkça, iş modellerini değiştirdikçe yenilenmesi gereken süreçler olarak devreye giriyor. 19 yıldan uzun süredir analitik dünyanın içinde yer alıyor, AIMS Akademi ile çok farklı eğitimlerle müşterilerimize hizmet verirken, danışmanlık ekibimiz de farklı sektörlerin dillerini konuşan, analitik tarafta güçlü arkadaşlarımız.”
Tek uygulama, zaman kazandırıyor
'Dijitalleşen İletişim Teknollojileri ile Veriyi Akıllandırma, Bulut ve Mobilite Gerçeği' sunumuyla Cesa Genel Müdür Yardımcısı Erdem Başaran, kurumsal çalışmaları ve odaklandıkları başlıklar hakkında bilgi vererek konuşmasına başladı. Mobilite ve bulut bilişim gerçeğine değinen Erdem Başaran, “2021'de 28 milyar cihazın birbiriyle internet üzerinden bağlantı kuracağı söyleniyor. Artık mobil çalışanlar olacağız” dedi ve ekledi: “Zaman tasarrufu, doğrulama sağlıyor. Hızla büyüyen ve dijitalleşen dünyamızda rekabet çok hızlı, kişilere hızla ve zaman kaybetmeden ulaşmak çok önemli. Tüm ihtiyaçlarımızı tek uygulama üzerinden karşılayarak zaman kazanıyoruz.”
Yapay zekanın yükselişi sürecek
Bilişim AŞ BilişimBI Ürün Yöneticisi Ulaş Kula, 'Veri Analizi, Dün Bugün Yarın' sunumu ile iletişim arasından önceki son sunuma imza attı. Veri analizinin tanımı ve yıllar içindeki gelişimini örneklerle anlatan Ulaş Kula’ya göre, veri artık sabit bir veri değil, hatta artık ses, video, duygu. “Verinin geçirdiği bu evrimin bizim de takip edip bu evrimle beraber hareket etmemiz gerek” tespitini yapan Ulaş Kula, sözlerine şöyle devam etti:
“Artık bu çok büyük veriden çıkan sonuçların insan tarafından değerlendirilmesi oldukça güç. Bu işleri de makinelere devretme aşamasındayız. Öngörülerin yapılması, önerilerin sunulması işlerini de makinelerden alacağız. Bundan sonraki aşama ise akıllı aksiyon alabilme. Veri analizinin yarınına baktığımızda ise verinin çok büyümesinden dolayı artık veriyi insan zekasıyla değerlendirmek mümkün olmayacak, yapay zeka bu sebeple çok önemli bir alan kaplayacak. Zaten büyük veri teknolojileriyle yapay zeka teknolojileri birbirini besler. Yapay zeka teknolojilerinin parlak tarafı olduğu gibi karanlık tarafı da var. Makineler kendi zekalarını oluşturmaya başladıklarında bir zeka artışı oluşacağı ve bu artışın insan zekasını aşacağı öngörülüyor. Gözümüzün önünde çok önemli bir teknoloji var. Bundan 20 sene sonraki dünya çok çok farklı bir dünya olacak. Bizim bu dünyanın içinde mutlaka bulunmamız gerekiyor. Öncelikle kaliteli eğitimle bu konuda iş gücü yaratmalıyız.”
Önce müşteriyi anlamalısınız
İletişim arası sonrası sözü Forrester Research Dijital Çözümler Direktörü Çağla Ekiz, 'Daha İyi Bir Müşteri Deneyimi İçin Müşteri Yolculuk Haritaları Analitiği' başlıklı sunumuyla aldı. Geçmişte firmaların elinde olan gücün zamanla müşteriye kaydığına dikkat çeken Çağla Ekiz, şu bilgileri verdi:
“Burada teknolojinin etkisi önemli. Artan müşteri beklentileri, müşteriye verilen hizmet kalitesi, onları kazanmak ve tutmak, yeni müşteri edinmenin yüksek maliyeti ve sosyal medya kullanımındaki ürünlerinizin kullanımı, geri bildirimleri çok hızlı yayılıyor olması bu konuyu hepimizin gündeminde tutuyor. İyi bir müşteri deneyimi yaratmanın ilk şartı müşteriyi anlamak. Bunun için sosyal medyayı takip edebilir, yorumları okuyabilir, anketler ve birebir görüşmeler yapabilirsiniz. Müşteri yolculuk haritaları bu yöntemlerden biri. Burada tüm süreç müşteri odaklı. Müşteri yolculuk analitiği, operasyonel bir bilgiyi iyileştirme fırsatı veriyor. Müşterilerin entegre bir görünüm sağlama, şirketlerin gerçek zamanlı olarak çeşitli yolculuk hipotezlerini görmelerini sağlayarak hangi iletişimin işletme için daha faydalı olacağını gösteriyor. Müşterinizin tüm yolculuğuna odaklanmanız ve doğru metrikleri seçmek gerek. Başlangıç noktanız ise en önemli müşteri grubundan gelen şikayetler olmalı.”
Veri Yönetimi Platformu'nun kapanışı 'Etik Açıdan İş Zekası ve Analitik' başlıklı panelle yapıldı. Akmeriç Koçluk Kurucusu Nuray Akmeriç'in yönettiği panelin katılımcıları ise Tarlan-Baksı Avukatlık Ofisi'nden Av. Derya Baksı, Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Meltem Turhan Yöndem ve PepsiCo Türkiye Veri Yönetim Organizasyon Müdürü Metehan Topgül oldu. Panelistler sektör bazında etik kavramını değerlendirip, hukuki çerçeveyi ve yapılması gereken çalışmaları paylaşırken, iş zekası ve analitik odağında kurallara uygun adımların faydalarını paylaştı.