Salesforce.com pilot uygulamayla Türkiye’de
Hizmet olarak bulut denildiğinde akla gelen ilk şirketler arasında yer alan Salesforce.com, Türkiye’deki pazara Cloudteam aracılığıyla giriyor.
2012 yılının son aylarında Salesforce.com CEO’su Marc Benioff, kendilerinden çok daha önce kurulan SAP ve Oracle hakkında görüşü sorulduğunda, artık aynı kulvarda olmadıklarını belirtiyor ve ekliyor:
“Son konumlamalarıyla SAP bir HANA şirketine, Oracle da Exadata şirketine dönüştü. Biz ise bir müşteri şirketi olmak istiyoruz.”
CEO’sunun da belirttiği gibi müşteri odaklı yapıda ilerlemek isteyen Salesforce.com, 2011 yılında IDC tarafından dünyanın bir numaralı bulut yazılımı ve hizmet olarak yazılım sağlayıcısı şeklinde tanımlanıyor. Bulut üzerinden hizmet veren en başarılı şirketler arasında olduğu görülen girişim, CRM alanındaki tüm alışkanlıkları değiştiren bir yapıyla hızla pazardaki etkinliğini artırıyor.
SAP ve Oracle gibi iki önemli oyuncuya kafa tutabilecek duruma gelen şirket, bulut üzerinden sunduğu hizmetlerde ne denli güçlü olduğunu bildiği gibi Türkiye, Rusya gibi pazarlara girmek için bulutun yetmeyeceğinin farkında. Bu nedenle pilot uygulamalarından birini Türkiye’de başlatarak Cloudteam ile iş ortaklığına giden Salesforce.com, ülkemizdeki pazardaki etkinliğini artırmayı hedefliyor.
Bulut şirketinin satışı vergilendirilebiliyor
Geçtiğimiz yılın sonunda kurulan Cloudteam, Türkiye’de Salesforce.com ürünleri için satış, danışmanlık, geliştirme, teknik destek gibi hizmetler sunuyor. Şirketin kurucu ortağı ve pazarlama direktörü olarak görev alan Funda Vural, Salesforce.com’ın gelişiminin başlıca nedenlerini söylerken, “Sosyal medyanın CRM’e eklenmesi ve bunu eski nesil şirketlerin yapamaması, ilk yatırım maliyetinin olmaması, ölçeğe göre ödeme, tarayıcı üzerinden çalışarak herhangi bir yazılım yüklemesine ihtiyaç duymaması, yılda 3 kere kendiliğinden güncellenerek bakım ve yükseltme maliyeti getirmemesi, mobil cihazlardaki başarısı” örneklerini veriyor.
Bulut üzerinden hizmet veren şirketlerin ülkemizde vergi ödememesi sorunu uzun süredir tartışılıyor. Aslında bu durumun çözümü için uygun örneği bu iş ortaklığında bulmak mümkün. Zira Türkiye’deki Salesforce.com satışları Cloudteam üzerinden gerçekleştirildiğinde, vergilendirilmesi de burada yapılıyor. Böylece bulutun en önemli oyuncularından birinin vergilendirilme ve diğerlerine emsal olma fırsatı gözler önüne seriliyor.
Veriler ABD’deki sunucularda tutuluyor
Salesforce.com’ın da elbette zayıf bulunan ve eleştirilen yönleri bulunuyor. Şirket 2007 yılında önemli bir açık vererek abonelerinin hedefli saldırılara maruz kalmasına sebep oldu. Öte yandan Salesforce.com üzerinden hizmet alanların verileri ABD’deki sunucularda tutuluyor. Bu sebeple ülkelerin düzenleyici kurumlarının “verinin tutulacağı yer konusunda” alacağı kararlar bağlayıcı oluyor. Bilindiği üzere, Türkiye’deki bankacılık ve telekom sektörlerinde verinin yurtdışında tutulmasına izin verilmiyor. Bunu değiştirmek için Salesforce.com’ın ilerleyen zamanlarda Türkiye’de bir veri merkezi kurması öngörülebilir.
Hedef çalışanların hayatlarını kolaylaştırmak
Hızlı tüketim malları perakendeciliği (FMCG), sigortacılık ve medya sektörlerinin öncelikle hedeflendiğini belirten Cloudteam Satış Direktörü Nilgün Yenice, Salesforce.com çözümünün her sektöre uygun olduğunun altını çizdi. Şirket önceliğinin çalışan memnuniyetini artırmak olduğunu aktaran Yenice, “İşteki verimin artmasının yanında çalışan memnuniyetinin sağlanması da satışlara da doğrudan yansıyor” dedi. Ülkemizdeki şirketlerin uzun süreli yatırım planları yaparak, bulutu özümsemesi gerektiğini söyleyen Yenice, bulut ile tüm kurumlara eşit koşullar sunulduğunu hatırlatarak inovatif çözümler üretmenin bulut ile mümkün olduğunu vurguladı.
Kurumların sosyal akış ekranları olacak
Marc Benioff’un ifadelerine göre, şirketin sunduğu çözümlerin bir parçası olan Chatter, zamanla ana arayüz olacak. Bu radikal beyanatın altında yatan sebepse Facebook, Twitter ve Yammer’da yer alan haber kaynağı ekranına benzeyen Chatter’ın mobil alandaki başarısı ve kişilerin sosyal medyada edindiği tecrübelere uyumluluğu.
Şirket her geçen gün daha fazla veriyi bir araya getiriyor. Uzmanlara göre de bu verilerin aktığı ve aktivitelerin bir arada görüldüğü ekranlar yakın gelecekte kurumların en fazla önem vereceği arayüz olacak. Görünen o ki, yine bireylerin kullanmaya başladığı ve tüm dünyada yaygınlaşan teknolojiler kurumlara sirayet edecek.