Samsung, akıllı eğitimde güvenilir iş ortağı olmaya aday
Samsung’dan Bum-Coo Cho: “Umarım Türkiye ve Kore sayısallaştırılmış akıllı eğitim alanında büyük bir atılım yapar”Eğitim konusunda en iddialı ülkelerden biri olan Güney Kore ve Samsung, eğitim alanında geleceğin çözümlerini geliştirmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz hafta, ICT Summit Eurasia-Bilişim Zirvesi’12’de şirketin Samsung Mobil İletişim Departmanı İş Çözümleri Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Bum-Coo Cho da, eğitim alanındaki küresel gelişmelere değinmiş ve “Samsung Akıllı Okul” çözümleri konusunda da bilgi vermişti. Biz de aynı zamanda Samsung Electronics’in iş çözümleri girişimlerine liderlik eden Bum-Coo Cho ile mobil yaşam ve eğitim üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
»Sizin de zirvede vurguladığınız gibi mobilite artmış durumda. Sizce şirketlerde farklı süreçlerde ve eğitimlerde mobil cihazları (telefon, tablet bilgisayar, vs.) kullanmanın sağladığı avantajlar ve katma değerler neler?
Günümüzün mobil cihazları eski cihazlara göre farklılar. Bu cihazlar, akıllı cihazlar olarak adlandırılan cihazlara dönüştüler. Bu cihaz kullanıcıları yalnızca dâhili fonksiyonları kullanma imkânına sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda ihtiyaç ve amaçlarına uygun uygulamaları da cihazlarına indirebiliyorlar. Dolayısıyla, zaman geçtikçe sunulan çözümlerin önemi artıyor. Bu eğilim sayesinde hayatımızı değiştiren çözümleri bu cihazlara aktararak iş ve özel hayatımızda daha kolay hizmet alabiliyoruz. Bu kombinasyon hayatımızdaki iletişimi artırıyor, değişimi getiriyor ve kurumsal kültürü öne çıkarıyor. Bu durumu gösteren örneklerden biri de Samsung Electronics çalışanlarının tamamının sürekli olarak bir iletişim ağına bağlı olan akıllı cihazlarını kullanmaları. Bu, onlara zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın işle ilgili iletişim kurma, onay süreçlerinin takibi ve kurumsal data taraması yapma gibi imkanlar sunuyor. Bu yalnızca bir başlangıç ve birçok şirket akıllı çalışma adı altında bu faaliyetleri daha da ileri götürüyor. Satış elemanları, ürünlerini tablet bilgisayarlarının parlak ve canlı ekranı üzerinde tanıtabiliyor, tekliflerini müşterilerine anında sunabiliyor. Bunun yanında, mobil POS cihazı ve kontratları imzalama imkânı sunan cihaza bağlı sayısal kalem sayesinde iş anlaşmaları da sonuçlandırılabiliyor. Akıllı çalışma adındaki bu değişiklik birçok sektörde hayata geçiriliyor. Hastanelerde ise örneğin, doktorlar tablet bilgisayarları kullanarak EMR (Elektronik Tıbbi Kayıt) araması yapabiliyor, mobil PACS (Görüntülü Arşivleme ve İletişim Sistemi) sayesinde X-ray kontrolü yapabiliyor ve hatta uzaktan reçete yazabiliyor. Bu uygulamalar birçok sektörde hayata geçirildi. Şu anda geçiş dönemindeyiz. Şirketlerin çoğu ofislerinde kablolu ağ ile birbirine bağlı bilgisayarlar kullanıyor. Ancak çok kısa bir zaman içinde, şirketler mobilite ve esnekliğin avantajlarını göz önünde bulundurarak akıllı cihazları kullanmaya başlayacak. Bu yönelim çalışma verimliliğini ve hayat kalitesini de artıracak.
» Eğitim şu anda pek çok ülke için çok önemli bir başlık. Dünyada eğitim alanındaki en önemli gelişmeler neler sizce?
Eğitimin amacı, öğretmenlerin bilgi ve deneyimlerini öğrencilere aktarmalarıdır ve bunu gerçekleştirmek için geleneksel olarak ezberci bir eğitim anlayışının uygulanageldiğini söyleyebiliriz. Ezberci eğitim ve öğretim, bireylerin standart bir düşünce sistemine sahip olmalarına zemin hazırlayarak, yaratıcı düşüncelerinin gelişiminin önüne set koyar. Ezberci eğitim öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri ile anlama kapasitelerini göz önünde bulundurmaksızın yazılı metinlerin tek yönlü olarak empoze edilmesine dayanır. Bunların sonucunda öğrenci merkezli bir öğrenme yerine, ders kitabı merkezli bir öğrenme sürecinin baskın olduğu okul dersleri ortaya çıkar. Dolayısıyla, son derece yapay, biçimsel ve ideolojik bir eğitim süreci hakimiyeti meydana gelir. Bu eğitim sisteminin özellikleri ve geleneksel öğretim şekli hızla değişen günümüzün ve geleceğin toplumsal eğitim gerekliliklerini karşılayamaz. Bu yüzden, eğitim alanındaki ilerlemenin yönetiminde en önemli faktörlerden birinin uyarlanabilir öğrenmenin gelişimi olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu, öğrencinin bireysel kapasitesini ortaya çıkarmak için sürekli olarak çaba göstermekle mümkün olur. Öğrencinin bireysel kapasitesini ortaya çıkarmak ise, ona öğrenme sürecinde kendi yolunu çizme fırsatını vererek daha küçük sınıflarda eğitim almasını sağlayarak ve çeşitli okul sonrası faaliyetlerle bireysel becerileri teşvik ederek yapılabilir. Ben, gelecekte uyarlanabilir öğrenmenin öneminin artacağını ve öğrencilerin en başarılı oldukları alanlara yönelerek yetkinliklerini artıracaklarını düşünüyorum.
» Zirvede dünyanın gelişiminin eğitimle ilgili teknolojilerin artırılması ile ilişkili olduğunu belirtmiştiniz. Samsung da bu konuda önemli bir rol üstleniyor. Size göre akıllı eğitim tam olarak nedir?
Daha önce de belirttiğim gibi, eğitim sistemi uyarlanabilir öğrenmeye doğru evriliyor ve bu eğilim, özellikle tablet bilgisayarlar gibi akıllı cihazlar sayesinde hızlanıyor. Akıllı eğitim tamamen yeni bir bilgi sistemi meydana getiren bir dolaşım yapısı oluşturuyor ve bunu, bilişim teknolojisi toplumunun yarattığı fikir ve bilgi paylaşımı ve koordinasyon sayesinde gerçekleştiriyor. Dolayısıyla, akıllı eğitim, bilişim teknolojisini kullanarak yaratıcı öğrenmenin ön planda olduğu bir toplum oluşturmak anlamına geliyor. Tablet bilgisayarlar, geleneksel ders kitabına dayalı öğrenme sürecinin yarattığı sınırlamaları ortadan kaldırabilir ve uyarlanabilir öğrenme için tasarlanmış sayısal içeriklerin kullanılmasını sağlayabilir. Böylelikle, bireysel öğrenme zaman ve mekan sınırı olmaksızın tasarlanabilir. Ortaya çıkan yeni model öğrenme sürecinde farklı metotların uygulanmasını mümkün hale getirir. Sahip olduğu bu avantajlar sayesinde, akıllı eğitime olan ilgi giderek artmaktadır. Hal böyle iken, Samsung Electronics için de akıllı eğitim öncelikli odaklardandır. Bu bağlamda yakın zamanda Samsung etkileşimli öğrenmeyi destekleyen “Akıllı Okul” çözümünü, cihaza bağlı bir sayısal kalem ile yönetilebilen Galaxy Note 10.1 ile daha da geliştirerek kullanıma sundu.
» Zirve kapsamında gerçekleştirdiğiniz konuşmanızda Samsung’un eğitim vizyonu ve rolü ile ilgili bilgi vermiştiniz. Bu konuda bize de biraz bilgi verebilir misiniz?
Eğitimde bilişimin kullanımı, kırsal kesimdeki öğrencilerin eşir fırsatlara sahip olması için çok önemli bir araç. Samsung da bu alanda önemli bir sorumluluk taşıyor. Bildiğiniz gibi Güney Kore, Kore Savaşı’ndan sonra ekonomik krizle ve yoksullukla mücadele etmek zorunda kaldı. Buna rağmen, Kore günümüzde bilişim teknolojisinin lideri olarak biliniyor ve ülkenin GSYİH’si yaklaşık 1 milyar 100 milyon dolar. Bu ekonomik atılım temel olarak eğitim sayesinde gerçekleşti. Konuşmamda da bunlara ek olarak bu başarının ancak eğitimle sürdürülebileceğini vurgulamak istedim. Kore, akıllı eğitim sürecinin bir parçası olarak 2015’te sayısal ders kitapları üretmek için hazırlık yapıyor. Umarım Türkiye ve Kore sayısallaştırılmış akıllı eğitim alanında büyük bir atılım yaparlar ve Samsung Electronics de Akıllı Eğitim alanında güvenilir ve sürdürülebilir bir iş ortağı olur.