Sanal hastalık
Tüm dünya sanal medya hastalığına tutuldu. Herkes Google’da, Facebook’ta, Twitter’da, Friendfeed’te… Nielsen’in dünya çapında yaptığı araştırmada görülen o ki, son üç yılda sanal dünyanın oranı yüzde elli artmış durumda. 307 milyon kişi ortalama 5,5 saatini burada geçiriyor. Teknolojinin bu denli kullanımı ve yaygınlaşması elbette sevindirici ancak ara sıra şeytanın avukatlığını yapmakta yarar var. Sanal dünyada geçirilen zaman bize ne verim kazandırıyor? Üretkenliğimizi ve düşünmemizi yavaşlatıyor hatta öldürüyor mu? Bizi okumaktan uzaklaştırıyor mu? Hatta oluşturduğu özel lisan sayesinde anadilimizi unutmaya mı yüz tutuyoruz? Daha az insanla yüzyüze olup insanlara (ve kendimize) yabancılaşıyor muyuz? Sanal dünyada paylaştığımız kişisel bilgilerimiz, gerçekten iyi niyetli kişilere mi ulaşıyor? Bu ortamda bir anda tüm dünyaya yayılabilen bilgiler ne kadar gerçek? Hepimiz bu sorulara doğru ve samimi yanıtlar vermeliyiz.