Sanata iPad ekranı
İngiltere’nin en tanınmış ve yenilikçi ressamı iPad kullanarak tablo yapıyorsa, ülkenin en saygın ve üst düzey sanat kurumu Kraliyet Akademisi buna ilgi göstermezse ayıp olurdu.
David Hockney’nin iPad Tabloları 21 Ocak-9 Nisan arasında Kraliyet Akademisi’nde sergilenecek. Bu sanat Everest’i için, bugüne kadar tanık olunmadık yenilikçi bir etkinlik. (Osmanlı-Türk sanatının 600-1600 yıllarını kapsayan o çok görkemli “Türkler” Sergisi de 2005’te burada açılmıştı).
Hockney sergisinde yağlı boya çalışmaları da olacak ama bütün dikkatlerin iPad’le yaptıklarına yoğunlaşacağı kuşkusuz. Çünkü sayısal sanat denildiği zaman akla hemen bilgisayar destekli grafik sanat geliyor.
Ve Hockney, öyle 30’larında falan bir “genç” sanatçı değil. 74 yaşında!
Sanatçımız, ilk iPhone’unu 2008-09 kışında almış. “Fırçalar” (Brushes) uygulamasıyla baş parmağıyla ekrana “çizmeye” başlamış. Bunları, arkadaşlarına e-posta olarak yollamaya başlamış. 2010’da iPad çıkınca, hemen ona terfi etmiş. Ekran daha geniş, uygulama daha özgür. iPad’deki Melodala uygulamasıyla, sesi renge dönüştürmek, ekranda parmak gezdirerek çizim yapmak mümkün.
Sonuç? Daha hoş resimler. Aynı yıl, Londra’daki Tate Britain Müzesi, iPad’li sanat işine girince, akla ilk gelen sanatçı elbette David Hockney oldu.
Böylece, sanat tarihinde bir ilk 2010’da gerçekleşti: iPad kullanarak yapılmış resimler (tablolar?) sergilendi. Sanatsal yerleştirme (installation) aracı olarak.
Meraklılar, müzede bir salondaki iPad’lerle gönüllerince “resim” yaptı. Ortaya çıkan “eser” duvara yansıtıldı. Eseri hemen oracıkta renkli baskıyla basıp verme düzeneği sağlanmıştı. Böylece “sanatçı,” hazır kahve almış gibi, elinde hazır resmiyle müzeden ayrıldı.
Müze yönetimi, işe gerçek bir sanat boyutu da eklemek amacıyla o tarihte 72 yaşında, ama ruhu genç İngiliz ressam David Hockney’in de iPad’le yaptığı tabloları sergiledi.
Bay Hockney, eserlerinde pop sanat öğeleri kadar modern teknolojiyi de cesaretle kullanmasıyla ünlü. Şu özlü söz ona ait: “Sekreterler BlackBerry, sanatçılar iPhone kullanır.” Beyefendi, sanatını şimdilerde iPad’de icra ediyor.
Melodala, birkaç el hareketiyle ekranda çizimler yaratıyor. Düzgün çizgi çizemeyen biri dahi bununla “resim” (?) yapabilir hale geliyor. Eh, mimarlardan tasarımcılara yaratıcı meslek dallarında bilgisayar kullanılırken, güzel sanatlar neden eksik kalsın? Sayısal sanat diye bir şey var artık.