Sanayi politikaları; bilim, teknoloji, yenilik, Ar-Ge politikalarıyla eşgüdüm içinde
Gelişmekte olan ülkelerde iktisadi kalkınmanın hızlanmasını ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasını hedefleyen akıllı sanayi politikaları ve iktisadi planlama konularında akademik çalışma ve karar alıcı tecrübelerin paylaşıldığı konferans serisinin üçüncüsü olan SEPIP 2019, 15-17 Ekim tarihleri arasında Ankara’da OSTİM Teknik Üniversitesi yerleşkesinde gerçekleştirildi.
Etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, çok sayıda yerli ve yabancı akademisyen, sanayici ve STK temsilcisi katıldı. Programın ikinci ve üçüncü günü Uygulamalı Endüstriyel Politikalar Çalıştayı yapıldı. T.C Merkez Bankası, Columbia Üniversitesi, SESRIC, UNCTAD ve TİKA gibi kuruluşların destek, iş birliği ve katkılarıyla düzenlenen etkinlik, alanında uzman isimleri bir araya getirdi. SEPIP 2019’un açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yülek, sanayi ve sanayi politikalarının giderek popüler tartışmanın içine girdiğini kaydetti. Yülek, “SEPIP; sanayi politikalarının ve iktisadi planlamanın akademik olarak ele alınmasını öne çıkartan bir konferanslar dizisi. OSTİM Teknik Üniversitesi, bir sanayi ve teknoloji üniversitesi olduğu için bundan sonra SEPIP’e OSTİM Teknik Üniversitesi sahiplik yapacak” dedi. Aydın da, sanayileşme, teknoloji ve bölgelerin kalkınmasının çok önemli ve değerli olduğunun altını çizerek “OSTİM; 50 yıldan fazla bir süredir Ankara’nın sanayileşmesine yol gösteren, hamilik yapan ve kuluçka merkezi olarak faaliyet gösteren bir bölge. Sanayileşmeyi yakından izliyoruz. Şu ana kadar dünyanın izlediği sanayileşme politikalarının en önemli araçlarından biri olan kümelenme politikalarını yerelde, şehirde ve ülkede de uygulamaya ve bunu yaygınlaştırmaya çaba sarf ediyoruz. Bu nedenle bu ekosistemimiz içerisinde üniversitemizin de bölgemizde faaliyete geçmesiyle beraber bunu daha hızlandırarak, geliştirerek, değiştirerek çabalarınızı artırarak hem bölgemize, hem ülkemize, hem insanlığa katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
Kurulması planlanan Sanayileşme İcra Kurulu ile kamu alımlarında ihtiyaç analizleri yapılacak
Bakan Yardımcısı Kacır, sanayi politikalarının son dönemde yeniden küresel gündeme daha fazla gelen, uluslararası arenada çokça tartışılan alanlardan biri olduğunu kaydederek sanayi politikalarının güçlü bir Türk ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı. Kacır, “Bizim en önemli önceliklerimizden bir tanesi; savunma sanayimizdeki başarı hikayemizden çıkardığımız derslerle; benzer bir başarıyı sanayinin ve teknolojinin diğer alanlarında hayata geçirmek. Sanayi politikalarını; bilim, teknoloji, yenilik, Ar-Ge politikalarından bağımsız görmüyoruz. Dolayısıyla bütün bu çerçevede yürüttüğümüz politikaları eşgüdüm içerisinde ele alıyoruz” şeklinde konuştu. Milli Teknoloji Hamlesi çerçevesinin iki temel ayağı olduğunu ifade eden Kacır, şunları aktardı: “Birincisi; yüksek katma değer üreten bir sanayiyi inşa etmek. Küresel rekabette ileri teknoloji seviyesine sahip ürünlerle bu rekabete dahil olmak. İkincisi; tam bağımsızlık için olmazsa olmaz; teknolojik ürünleri yerli, milli ve özgün olarak geliştirmek ve üretmek. Tam bağımsızlığımız için kritik, stratejik ürünler dediğimizde akla öncelikle savunma sanayi geliyor. Fakat bugünün dünyasında teknolojide tam bağımsızlık sadece savunma sanayinde birtakım kritik ürünleri yerlileştirmek, millileştirmekle mümkün değil. Teknolojide tam bağımsızlık için finans, enerji ve sağlık teknolojilerinde, teknolojinin bütün dikeylerinde kritik bileşenleri, ürünleri yerli ve milli olarak geliştirmek ve üretmek durumundayız. Dolayısıyla bizim de önümüzdeki dönemde en büyük önceliğimiz; bu ürünlerin tespit edilmesi ve Türkiye’de yerli ve milli olarak geliştirilmesi, üretilmesi olacak. Son 10 yıllık periyoda baktığımızda; imalat sanayinin ürettiği katma değerin GSYH’deki payının ortalama yüzde 16,5 olduğunu görüyoruz. En önemli hedefimiz, bunu, 2023 yılına geldiğimizde yüzde 21 düzeyine çıkarmak.” Kacır, önümüzdeki dönemde makine, elektronik, ilaç, kimya ve ulaşım araçları sektörlerine odaklanacaklarını ve bu sektörlerde ürün bazlı çalışmalar yaparak; Ar-Ge’den yatırıma, üretime ve ihracata bütüncül politikaları hayata geçireceklerini anlattı. Kamu alımlarının, ülkelerin sanayileşme süreçlerinde çok önemli kaldıraç olduğunu, bu yönde de yenilikçi birtakım adımlar hazırladıklarını belirten Kacır, kurulması planlanan Sanayileşme İcra Kurulu ile kamu alımlarında orta ve uzun vadeli ihtiyaç analizleri yapacaklarını söyledi.
Kamu alımlarının bütüncülleştirilmesi yoluyla yerlileşmeyi sağlayacağız
Kacır, “Yerli üretim potansiyellerimizi, kamunun ihtiyaçlarına uyumlu bir şekilde tespit edebilecek, şartname havuzları oluşturacak ve özellikle yüksek ölçekli alanlarda kamu alımlarının bütüncülleştirilmesi yoluyla yerlileşmeyi sağlayacağız. Raylı sistemlere önümüzdeki 10 yıl içerisinde hem merkezi hükümet hem belediyeler milyarlarca dolarlık yatırım yapacaklar. İşte biz bu alanda ve benzer pek çok alanda kamu alımlarını ortak bir plan çerçevesinde planlayabilirsek büyük bir yerlileşme fırsatı elde edebiliriz diye ümit ediyoruz” değerlendirmesini yaptı. Konuşmaların ardından oturumlara geçildi. Bakan Yardımcısı Kacır’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Sanayi Politikaları ve Teknolojik Yayılımın Etkenliği’ isimli oturumda; İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nden (SESRIC) Dr. Kenan Bağcı, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Erdoğdu ve İTÜ’den Dr. Mete Han Yağmur konuştu. ‘Kalkınma Planları, Sanayi Politikaları ve Sürdürülebilir Kalkınma Araçları’ başlığında düzenlenen oturumun moderatörlüğünü Rektör Yülek yaparken T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan Çağatay Emrah Öngüt ve Arzu Önsal konuşmacı olarak yer aldı.