Şapkadan tavşan çıkarmak için önce şapkayı yapmak lazım
AvivaSA İş Zekası ve Yönetişim Grup Müdürü Devrim Zımba, veriden fayda sağlayan şirketlerin rakiplerinden çok daha ileriye sıçrayacağını, bunun için de öncelikle veriyi doğru işleyecek platformların kurulması gerektiğini söylüyor.
AvivaSA’da tüm teknolojik yapı güvenlik, altyapı, veri ve uygulama mimarisi olarak isimlendirilen dört temel bacak üzerine oturuyor. Bunların hepsinin birbiriyle çok yakın ilişki içerisinde olduğunu söyleyen AvivaSA İş Zekası ve Yönetişim Grup Müdürü Devrim Zımba, şöyle devam ediyor: “Altyapınız olmadan hiçbir şey yapamayacağımızı biliyoruz ancak sadece altyapı olunca da bir şey yapamıyorsunuz. Altyapı üzerinde uygulamalarınızın doğru bir mimaride çalışması gerektiği de açık.
Altyapınız hazır ve uygulamalarınız koşuyor ve veriler üremeye başlıyor bu verileri işinize en fayda sağlayacak şekilde saklamanız ve kullanmanız gerekiyor. Ancak bununla da bitmiyor bu sefer de doğru mimari ile bütün varlıklarınızı korumanız gerekiyor. Tüm bu bileşenlerin doğru bir şekilde entegre edilmesi gerekiyor. Biz bunu çok önemsiyoruz. Bu konu öyle iki tane veritabanı, üç tane sunucu koymak kadar basit değil. Bu bütünü hem günümüz hem gelecek için çok iyi tasarlamanız şart. Tüm bunların üstünde de şirketinizin iş ihtiyaçlarına uygun tüm teknolojik tasarımı sahiplenecek kurumsal mimarinizin yer alması gerekiyor. Dünya bu konuda çok hızlı, teknoloji hızla ilerliyor. Biz bu hızı doğru bir şekilde yakalayamazsak geride kalırız. Yatırımınızı çalıştığınız şirketin gerçeklerine en uygun şekilde yapmak zorundasınız. Kendi teknolojik gerekliliklerinizi bilerek, işinizin farkında olarak, bilinçli bir şekilde doğru yatırımları yapmanız şart. Hayaller peşinde koşmadan, günümüz gerçeklerine uygun bir tasarıma doğru gitmemiz gerekiyor. Kurduğumuz sistem tam olarak bu belirtilenleri kapsıyor”
Zımba, güvenlik konusuna da değiniyor. “Yapılan araştırmalara baktığınızda şirketlerin tepe yönetimlerince bilgi güvenliğine ihtiyacın ve verilen önemin giderek arttığını görüyoruz diyor Zımba. Veri güvenliği dünyada ilk olarak bir oyun ya da arkadaşların arasında şaka olarak başlamış bugün geldiği nokta belli bununla birlikte artık yapay zekaların şirketleri koruyacağı dünyaya doğru gidiyoruz. Veriyi araştırırsanız üzerine atfedilen tabirler oldukça çarpıcı “yeni petrol, yeni para birimi” gibi tabirler verinin değerini ortaya koyuyor ve korunması gerekliliğinin önemi gittikçe artıyor. “Saldırılar her şekilde yapılabiliyor en ilginç örnekleri de sosyal mühendislik alanında karşılaşılan yöntemler bence, örneğin yere bırakılan bir harici belleği insanların alma oranı yüzde 90’ı buluyor ve bunu alıp bilgisayarına takınca size ciddi zararlar verebilecek virüslerle karşı karşıya kalabiliyorsunuz.”
Veriyi İyi Kullanmak Kimya İşi Yapmak gibi
Zımba, kurumsal verinin önemini şu örneklerle aktarıyor: “Ben kimya gibi görüyorum veriyi. İyi bir kimyager olabilmeniz ve elementlerden işe yarayan bir ürün çıkarabilmeniz için o veriyi yani elementi çok iyi bilmeniz ve çok iyi kullanmanız lazım. Ben şirket olarak baktığımda, verisinden fayda sağlayan şirketlerin rakiplerinden çok daha ileriye sıçrayacağını düşünüyorum. Verinin içinde müşteri hareketleri var, ürün var, satın alma geçmişi var, zaman var, sosyal medyadan alabileceğiniz davranışlar var bunlar elementleriniz. Herhangi bir ürünü elinizdeki verilere dayanarak hem tasarlayabilir hem satışını planlayabilirsiniz. Veriyi işlemek gerekiyor, anlamlı bir veri haline getirmek, yani veriyi bilgi haline dönüştürmek gerekiyor. Bilgi haline getirmek kısmı çok önemli, ama önce veriyi doğru yere koymanız şart. Doğru yapıda tutup işlemeniz lazım. Böylece müşterinizi daha iyi tanırsınız, ürünü daha iyi tanırsınız, kanalı daha iyi tanırsınız. Bundan sonra akıl yürütmeler başlar. Dersiniz ki; ‘şu ikisini birleştiririm, şöyle bir bilgiyle bir fayda yaratırım, kampanyalar yapabilirim. Müşterimi yakından takip ederim. Hatta çıkmayı düşünen müşterimin niyetini önceden sezerim’. Böylece işin yapma şekliniz değişmeye başlar.”
Verinin birçok şirketin ana konusu olmadığına, oysa bunu ana konu olarak görmek gerektiğine dikkat çekiyor Zımba. “Geçtiğimiz dönemlerde hızla küreselleşen dünya, yeniden milli sınırlar içine dönmeye başladı” diyor. “Ülkeler birbirine karşı ticari kontrollerini artırıyorlar. Amerika ile Çin, Avrupa ile İngiltere arasında böyle mücadeleler var. Böyle olunca, yurtdışında global iş yapan şirketlerin CEO’ları bu kontrollerden bunalıyorlar. Bunalınca da çare aramaya başlıyorlar.” Çare elinizdeki veride ve bu verileri doğru kullanabilmekte saklı. Bu duruma karşı neler yapılabileceğine dair Zımba, Gartner’dan bir alıntı paylaşıyor: “Gartner diyor ki, birincisi elindeki yerel veriyi kullan. Böylece sıkıştığın yerde işini yapmana yardımcı olacak yerel desteği bulabilirsin. İkinci olarak işini her yerde idame ettirecek teknolojilere yatırım yap, buluta eğil. Eğer ki temsil ettiğin şirket bu çağda ‘biz aynı zamanda teknoloji şirketiyiz’ diyebiliyorsa ve yatırımını ona göre yönlendiriyorsa, geleceğe hazır demektir. Ama diyorsa ki ‘teknoloji kullanmayacağım’, senden daha fazla yatırım yapan rakibin senden çok daha hızlı yol alıyor.”
Raporlar Sadeleşti, Sahadaki Kafa Karışıklığı Azaldı
AvivaSA bu konuda hummalı bir çalışma içinde. “Verinin birçok kullanım alanı var ve bu noktada biz öncelikle raporlama alanına eğildik” açıklamasını yapıyor Zımba. “Bu yıl sahaya satış raporlarını çıkardık. Bunları daha önce Excel ile yapıyorduk. Şimdi ise sahanın raporlarını görselleştirdik. Veri altyapısını değiştirdik. Yaklaşık 4 bin 500 tane farklı rapor çıkarıyorduk, ama bunları konsolide ederek 400 civarına düşürdük. Bu da bize işgücü yarattığı gibi, sahadaki arkadaşlarımızın kafa karışıklıklarını da giderdik. Bütün bunlar bittikten sonra işin yapısal kısmına eğildik. Verimizi yapısal olarak nasıl konumlayacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Verimizle birlikte kampanya modülümüzü nasıl yaparız, CRM modülümüzü nasıl yaparız konularına odaklanmaya başladık.” Zımba, bu verinin gerçek zamanlı kullanım potansiyeli olduğuna da değiniyor. “Müşteri bir işlem yaptığında, o işleme göre bir değerlendirme mekanizması çalıştırmanız gerekiyor. Bu da şu an üzerinde çalıştığımız konular arasında. Analitik tarafta hevesimiz var, ama bunun heves boyutunda kalmaması için altyapı üzerinde de çalışıyoruz. Kısacası, şapkadan tavşan çıkarmadan önce şapkayı yapma peşindeyiz. Sonrasında bunun üstüne analitiği de öngörüyü de yapay zeka da, robot da koyarsınız.”
Tüm Şirketin Çevik Olması Gerekiyor
Zımba, teknolojinin yanı sıra insana yatırım yapmanın da çok önemli olduğunu şu sözlerle aktarıyor:
“CEO’larla bir anket yapılmış ve onlara ‘Teknoloji yatırımı yapıyor musunuz?’ diye sormuşlar. ‘Evet’ diyenlerin oranı yüzde 72. ‘Peki teknolojiyi kullanacak insanlara yatırım yapıyor musunuz?’ sorusuna yanıt oranı ise yüzde 28. Sadece makineler şirketin IT işini yapabilselerdi, patronlar da şirketlerine sadece makine koyardı. Oysa işin içine insanı koyduğunuz zaman, onları yönetmek üzere duygular giriyor devreye. İnsanı geliştirmeniz gerekiyor, ilerletmeniz gerekiyor, eğitmeniz gerekiyor. Onların da iç müşterileriniz olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bununla birlikte; çalışanınıza yatırım yaptığınız kadar süreçlerinize de yatırım yapmanız gerekiyor. Dünyada artık çevik modeller üzerinde çalışılıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir durum var çeviklik şirketlerin birkaç departmanında yapılınca eksik kalıyor çevik olmak uçtan uca ve sabırla ele alınması gereken bir konu. Herhangi bir bölümün çevik olması yeterli değil, tüm şirketinizin çevik olması gerekiyor.”