Savunma Sanayii Liderleri Stm Thinktechonline’da Buluştu
Türkiye’nin teknoloji odaklı ilk düşünce merkezi STM ThinkTech’in online ve canlı olarak gerçekleştirdiği panelde savunma sanayiinin öncü kurumları; COVID-19 sürecinde ve sonrasında Türkiye’de ve dünyada savunma sanayiinin dönüşen ve yeni parametrelerle genişleyen kapsamını gündeme taşıdı. Adeta bir savunma zirvesi niteliği taşıyan panel, canlı olarak yayınlandığı STM ThinkTech sosyal medya hesapları üzerinde 250 bine yakın kişi tarafından izlendi.
Sadece bir sağlık sorunu olarak değil; aynı zamanda toplum, güvenlik, ekonomi, kültür ve siyaset ekseninde küresel çapta bir sorun olarak dünyayı tehdit eden pandemi, biyo-güvenlik konusunu savunma sektörünün odağına yerleştirirken aynı zamanda ortaya çıkan yeni güvenlik parametreleriyle savunma sanayinin kapsamını da genişletiyor.
Türkiye’de savunma sanayii liderleri pandemi sürecinde ve pandemi sonrası dönemde sektörün yol haritası ve yeni güvenlik parametrelerine yönelik çözümlerini ele almak üzere 20 Mayıs’ta STM ThinkTechOnline Paneli’nde bir araya geldi. Moderatörlüğünü gazeteci Hakan Çelik’in üstlendiği “COVID-19 Süreci ve Sonrasında Türkiye’de ve Dünyada Savunma Sanayii“ konulu panelde T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş ve STM Genel Müdürü Murat İkinci görüşlerini paylaştı.
Savunmadaki Teknoloji ve Kabiliyetimizi ‘Yeni Güvenlik Parametreleri‘ için kullanacağız“
Ülke savunmasının sağlıktan enerjiye kadar çok daha geniş kapsamlı parametrelere bağlı olduğunu gösterdiğini vurgulayan T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Savunma sanayii, bilginin teknoloji ve mühendislikle üretime dönüştüğü bir alan. Pandemi, savunma kapsamının çok daha başka başlıklarla genişletilmesi; bunu bilgi, teknoloji ve ürün zincirini gibi farklı başlıklarda da devam ettirmemiz gerektiğini gösterdi. Bugün bütün dünya pandemi ile saldırı altında. Artık savunma başlığı altında bir ülkenin alt yapısı, tıp teknolojisi, kimyasal, biyolojik, nükleer alanlardaki dayanıklılığı, iletişim sistemi, siber güvenliği, enerji politikaları, enerji hatları gibi bir çok parametreyi konuşuyoruz. Ülkelerin güvenlikleri artık bu parametrelerin herhangi birindeki yetersizlikle tehdit altında olabilir. Bu nedenle savunma başlığı altında teknolojik kabiliyetlerimizi örneğin sağlık sektörüne yönelik yerli ve milli solunum cihazı, MR görüntüleme sistemleri gibi çözümler üretmek için de kullanıyoruz. Savunmanın geleceğine yönelik planlarımızda odağımız; savunma sanayiinde bilgi birikimimiz, teknolojimiz ve nitelikli insan kaynağımızı yeni güvenlik parametrelerinde de dünya çapında söz sahibi olacak üretimler yapmak için değerlendirmek olacak“ dedi.
“F-35 Programında Bir Yola Çıkıldıysa, Ortaklar Sadakatle Devam Etmeli”
F-35 Programına ilişkin görüşlerini de aktaran Demir; “Firmalarımız üretimlerini sürdürüyorlar, siparişler gelmeye devam ediyor. Yani, ‘bir kerede ipi kestim attım’ ve ‘artık Türkiye’yi çıkarttım’ demek çok kolay değil. Hatta Türk sanayiinin bu ortaklığa katkısı konusunda, ABD yetkililerinin de çok çeşitli ortamlarda Türk şirketlerinin performanslarıyla ilgili olarak üretim kaliteleri, maliyetleri ve teslim sürelerine ilişkin övgüyle bahsettikleri demeçleri olduğu halde bu kararı aldılar. Bugün görüyoruz ki; bu yetkin şirketlerimizin yerine hemen yeni üreticilerin bulunması o kadar da kolay bir süreç değilmiş ve bu pandemi süreci bunu daha da ileri bir boyuta taşıdı. Biz yine bulunduğumuz noktadayız ve üretim ortaklığımıza devam ederiz. Amerika Birleşik Devletleri ile tutumlarına karşılık ‘biz de üretimi durduruyoruz’ şeklinde bir restleşmeye gitmedik, gitmeyeceğiz. Çünkü bir ortaklık anlaşması varsa ve bir yola çıkıldıysa, bu yola çıkan ortakların sadakatle buna devam etmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Pandemi Sonrasında Hızlı, Esnek ve Geniş Kapsamlı Çözümler Gerekiyor”
Adeta bir online savunma zirvesi niteliğinde gerçekleşen panelde savunma sanayiinin geleceğine yönelik değerlendirmelerini paylaşan STM Genel Müdürü Murat İkinci ise, “Salgın bize küresel sorunların üstesinden gelebilmek için savunma sanayiinde daha geniş bir perspektifte yerli ve milli çözümler üretmenin önemini gösterdi. STM ThinkTech’in düzenlediği panelde savunma sanayiimizin liderlerinin değerli görüşleriyle hem sektörümüzün hem de ülkemizin savunma kabiliyetinin geleceğini şekillendirecek öngörüler elde ettik. STM olarak; salgın sürecinde siber güvenlik çözümlerimiz ve karar destek sistemlerimizle çözümün parçası oluyoruz. Diğer taraftan ülkemizin savunması için son derece kritik olan askeri deniz platformları ve otonom drone sistemleri projelerinde teslimatlarımız planlandığı şekilde sürüyor. Bu dönemde kamu kurumlarının ihtiyacı olan kapsayıcı siber güvenlik desteğini sunmaya devam ediyoruz. Savunma sektörü olarak; bilgi birikimimiz ve teknolojimizle sağlıktan enerjiye, iletişime kadar geniş bir kapsamda ortaya çıkan yeni güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak savunma teknolojileri çözümleriyle dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmayı hedefliyoruz” dedi.”
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ise “Pandemi süreci bizlere savunma sanayiinde birlikte çalışma ve birlikte başarmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi; ortak milli amaçta birden fazla şirketin beraber çalışmasının değeri ve önemi anlaşıldı. Bu süreçte, kritik altyapıların ayakta kalmasını sağlayacak uygulamaların, kritik malzeme ve ekipmanın önemini de bir kez daha hatırladık. Salgın, kendi kendine yetebilen; üretim, tasarım, teknolojik altyapı, bakım ve onarım sistematiği olmayan şirketlerin faaliyetlerine devam edemeyeceğini ortaya koydu. Büyük ve öncü sanayi kuruluşlarının esnek ve hızlı tasarım-üretim altyapısına sahip olması ve bu yeteneği gerektiğinde hızla devreye sokabilmesi büyük önem kazandı. Bu anlamda, Savunma Sanayii Başkanımız Sayın Prof. Dr. İsmail Demir’in de vurguladığı üzere, ASELSAN olarak, savunmanın geleceğine yönelik bilgi birikimimizi, teknolojimizi ve nitelikli insan kaynağımızı dünya çapında söz sahibi olacak üretimler yapmak için değerlendirmek odak noktamız olacak. Yüzde yüz yerli imkanlarla ve yalnızca 14 gün gibi kısa bir sürede Başakşehir Şehir Hastanesi‘ne teslimatı yapılan yerli ve milli solunum cihazlarının buna iyi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde geliştirilen Baykar, Arçelik, ASELSAN, Biosys ve Sanayi Bakanlığımızın yoğun desteği ile üretilen ventilatörlerden, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, kısa bir dönemde 5 bin adet üretilmesi hedeflenmektedir” dedi.
Panelde TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil şu değerlendirmede bulundu: “Öncelikle STM şirketine böylesi değerli bir çalışmayı yaptığı için çok teşekkür ediyorum. Ülkemizin yanı sıra tüm dünyanın mücadele ettiği COVID-19 salgını döneminde yaşanan durum tüm sektörlerde farklı iş modellerinin konuşulduğu bir yapıya evrilmiş oldu. Salgın öncesi, esnasında ve bugünlerde konuştuğumuz normalleşme süreci kapsamında hayata geçirdiğimiz bir dizi önlem paketleri ile savunma sanayiinde örnek adımlara imza attık. İhdas ettiğimiz sağlık kurulumuz tarafından alınan tüm tedbirleri hızlıca uygulamaya koyduk. Hem çalışma arkadaşlarımızla hem de paydaş kuruluşlarımızla hızla koordinasyon sağlayarak şirketimiz içinde aldığımız tüm önlemleri şeffaf bir şekilde paylaştık.
Savunma sanayii ekosisteminin bir parçası olarak salgının ülkemizde ilk ortaya çıktığı tarihten itibaren devletimizin aldığı önlemlere sadık kalarak ve ilave tedbirleri uygulayarak üretimimize devam ediyoruz. Ülkemizin savunmasında önemli görevler icra eden diğer unsurlar gibi bizim de yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz önemli projelerin ve yapısal grubumuz bünyesinde devam ettiğimiz üretim faaliyetlerine çalışma arkadaşlarımızın yoğun gayretleri ile devam ediyoruz. Ülkemizin en büyük projesi, dünyanın ise sayılı teknolojilerinden 5’inci nesil savaş uçağımızın geliştirmesine ara vermeden devam ediyoruz. Taahhüt ettiğimiz zamanda projelerimizi teslim etmek adına planladığımız tüm işçilik saatlerinde geriye düşmemek için geniş önlemlerimiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, ”Covid-19 salgını bütün dünya için tam bir şoka neden olmuştur. Kriz uluslararası siyasetin uzun zamandır temel konularından biri olan “dünya düzeni” tartışmalarını yeniden alevlendirmiştir. Bazıları salgının Çin liderliğinde yeni bir dünya düzeni ortaya çıkaracağını tahmin ederken; diğerleri ABD’nin liderliğinin yok olmasını tetikleyeceğini ileri sürmektedir. Salgının küreselleşmeyi sona erdireceğini söyleyenlerin yanı sıra küresel iş birliği adına yeni bir dönemi başlatacağını umanlar da bulunmaktadır. Ayrıca; salgının küresel ölçekte milliyetçiliği güçlendireceği, küresel ticaret ağlarını zayıflatacağı ve çeşitli ülkelerde rejim değişikliklerine yol açacağı tahmin edilmektedir.
Korona salgını Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı meydan okumaları derinleştirmiştir ve bu meydan okumalarla baş ederek korona sonrası dünyada Türkiye’yi yeniden konumlandırmak için kapsamlı bir stratejik vizyona, bu vizyonu hayata geçirecek araçların güçlendirilmesine ve en nihayetinde söz konusu vizyonu hayata geçirecek kapsamlı bir yol haritasına ihtiyaç vardır.” şeklinde yorum yaptı.