Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20’den yüzde 68’e ulaştı
SAHA İstanbul üye firmalarıyla, ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı Bilgilendirme Toplantısı’, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar’ın katılımlarıyla 1 Kasım tarihinde düzenlendi.
Programın açılış konuşmasını yapan Bayraktar, SAHA İstanbul’un 25 farklı ilden 413 üyesi ile yerlileştirme faaliyetlerine devam ettiğini kaydetti. SAHA İstanbul’un görevlerinin başında özel sektör ve kamu kurumları arasındaki doğal süreçleri işletmek olduğunu ifade eden Bayraktar, “Üyelerimiz ile tedarik kurumları arasında arayüz görevi görüyoruz. Yaşadıkları problemlerin çözümlerinde adeta bir katalizör gibi çalışıyoruz. Hiçbir zaman onların tepesinde bir karar alıcı durumunda değiliz. Tüm süreçlerin doğal haliyle etkin ve verimli ilerlemesine odaklanıyoruz” dedi. Bayraktar, savunma ekosisteminde sektörel derinliğin oluşturulmasında özel firmaların sisteme dahil edilmesinde SAHA İstanbul gibi STK’ların kilit rol oynadığını söyleyerek şunları aktardı: “SAHA İstanbul tarafından organize edilen SAHA EXPO Savunma Havacılık Uzay Sanayi Fuarı, 25-28 Mart 2020 tarihleri arasında düzenlenecek. Savunma ve havacılık sektöründe yerli ve yabancı çok önemli platform üreticileriyle alt sistem, komponent ve parça üreticilerinin bir araya geleceği fuarda, sistemin içinde olan ve olmak isteyen girişimcileri ve KOBİ’leri SAHA EXPO’ya katılmaya davet ediyorum.”
Kritik bileşenleri yerli ve milli olarak üretmeden, ekonomide tam bağımsızlıktan bahsedemeyiz
Toplantıda konuşan Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “Ekonomide tam bağımsızlığın, teknolojinin tüm alanlarındaki tam bağımsızlıktan geçtiğini gördük. Bunun için ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı hayata geçirdik. Teknoloji tekellerine karşı tedbirlerimizi sıklaştıracağız” ifadesini kullandı. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın detayları hakkında bilgi veren Kacır, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ile Türkiye’de çok büyük bir teknoloji ekosisteminin hayat geçirildiğini vurguladı ve “1.500’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi, 150 binin üzerinde Ar-Ge çalışanı, 84 Teknopark’ı, 5 bin 400’den fazla teknoloji şirketi, 30 binden fazla tamamlanan 9 binin üzerinde devam eden Ar-Ge projesi ve yıllık 5 milyar dolarlık yüksek teknoloji ihracatı ile Türkiye, çok güçlü teknoloji ekosistemine sahip” değerlendirmesini yaptı. ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ni hazırlanırken Türkiye’nin avantajlarının, sahip olduğu potansiyelin, fırsatların ve risklerin detaylı bir şekilde analiz edildiğinin altını çizen Kacır “Biz başkalarının planlarını taklit etmek yerine kendi yol haritamızı hazırladık” dedi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Savunma sanayinde yüzde 20’lerden yüzde 68’lere ulaşmış bir yerlilik oranımız var. Bugünkü dünyada sadece savunma sanayi ile tam bağımsızlıktan söz etmek mümkün değil. Sağlık teknolojilerinden enerji, gıda, finans teknolojilerine kadar teknolojinin bütün alanlarında kritik bileşenleri, yerli ve milli olarak üretmeden, ekonomide tam bağımsızlıktan bahsedemeyiz. Yerli ürün alternatiflerini kısa dönemde ortaya çıkaramayacak olduklarımıza da alternatif yöntemler, yollar uyguluyor olacağız. Paradigmanın kırıldığı noktada doğru zamanda doğru adımı attığımızda ‘İHA’lar ile nasıl bir başarı yakaladığımızı gördük. Bu aslında sivil sektörlerde de çok farklı değil. Çok hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün bizatihi kendisi bizim gibi bir kaç adım geriden gelen ülkeler için fırsatlar yaratıyor.”