Savunma Teknopark’ı için yeni adım
İstanbul Teknopark’ı işletime geçirmek üzere SSM ve İTO ortaklığındaki yönetici şirket için imzalar atıldı.Savunma sanayi ağırlıklı olarak kurgulanan ve bölgenin en büyük Teknoloji Geliştirme Bölgesi olması beklenen İstanbul Teknopark’ın işletime geçmesi için ilk adım atıldı. 12 Mart’ta İstanbul’da gerçekleşen törenle teknoparkın yönetici şirketi için ortaklık anlaşması imzalandı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de katılımıyla gerçekleşen imza töreninde ortaklık sözleşmesi paydaşlar Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ), Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ (HEAŞ) ve Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) tarafından atıldı. Törende konuşan Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Teknopark Projesi sürecinin İTO, SSM ve İTİCÜ arasında 2009 yılında imzalanan niyet mektubu ile başladığını belirtti. Teknoparkın havaalanı ve ulaşım ağı içindeki konumuna dikkat çeken Gönül, teknoparkta nitelikli araştırma altyapısının sunulabileceği bir merkez yaratıldığını belirtti.
İTEP’in en önemli adımı
İTEP Projesi’nin 25 yıl önce kurgulandığını belirten SSM Müsteşarı Murad Bayar, İstanbul Teknopark’ın İTEP’in en önemli adımı ve alt birimi olduğunu vurguladı. 250 hektarlık arazi içinde yer alacak teknoparkın başta savunma, havacılık ve uzay olmak üzere ileri malzemeler, nanoteknoloji ve denizcilik hedef sektörlerinde uzmanlık geliştirilmesine olanak tanıyacağını ifade eden Bayar, İTO ortaklığının merkezin özel sektöre açık ve aktif bir merkez olmasında önemli destek unsuru olacağını belirtti.
Bayar, 25 yıllık gelişme perspektifinde bini aşkın şirketin teknoparkta yer almasını beklediklerini
ifade etti.
2035’te 10 milyar dolar yerel katkı amaçlanıyor
25 yıllık bir gelişme süreci için fizibilite çalışmasının yapıldığı İstanbul Teknopark’ta 2035’te binin üzerinde şirketin yer alması ve 30 binin üstünde nitelikli personel çalışması bekleniyor. Teknoparkın bu süreçte en az yüzde 10’u üretime dayanan 10 milyar dolar değerinde yerel katkı yaratması da hedefleniyor. 1 milyon TL’lik sermaye ile kurulan beş ortaklı Teknopark İstanbul Yönetim Şirketi’nde yüzde 45 SSM, yüzde 40 İTO, yüzde 13 HEAŞ, yüzde 1 İTİCÜ ve STM’nin payı bulunuyor.
Teknoparkta faaliyet gösterecek şirketlerin kabulü ise 2011 yılında başlayacak.
İTO Genel Başkanı Murat Yalçıntaş:
“Seksen şirketin başvurusu hazır”
Devlet, üniversite ve ticaret odasının ortaklaşa çalışmasının ürünü olan İstanbul Teknopark’ın farklı bir tablo oluşturduğunu belirten İTO Genel Başkanı Murat Yalçıntaş, proje henüz tanıtıma çıkmamasına rağmen 80’in üzerinde şirketin başvurusunu aldıklarını belirtti. Başvurularda havacılık konusunun ağırlıklı olduğunu dile getiren Yalçıntaş, yaptıkları çalışma neticesinde 30 sene içinde binden fazla şirketin tam kapasite ile bölgede çalışacağını öngördüklerini ifade etti. İTO olarak, İstanbul Teknopark için özel olarak çalışmalarını da aktaran Yalçıntaş, “İTO olarak 50 milyon TL’lik kaynak ayırıyoruz ayrıca 5 bin metrekarelik Kuluçka Merkezi yapıyoruz. Buraya özel çekirdek şirket fonu için ön çalışmalarımız var. Bu fon İTO’nun kendi fonu olacak ama rakam meclis onayından sonra kesinleşecek” diye konuştu.
Hem SSM hem İTO desteği birarada sunulacak
Teknopark İstanbul’da gelinen noktada master planların belirlendiğini ifade eden SSM Müsteşarı Murad Bayar, bu plana göre ilk binayı yaparak bölgenin faaliyete geçmesini sağlayacaklarını belirtti. Sonrasında şirketlerin kendi binalarını yaparak ya da ortak alanlar içinde faaliyet gösterebileceğini belirten Bayar, “Burada öncelikli olan birlikte sinerji yaratacak şirketleri biraraya toplamak ve ortaya çıkacak ürünlerden ticari katma değer yaratabilmek. İTO ile birlikte olmamız ticari dünyanın taleplerine cevap verebilecek bir yapı kurmak. Burada olacak şirketler iki büyük destek bulacaklar. Bir tanesi zaten savunma sanayisini destekleme görevi olan Savunma Sanayi Müsteşarlığı desteği, bu da bizim mekanizmalarımız ve Ar-ge projelerimizden hepsini istifade ettirme planlarımız var. İkinci boyutta da İTO gibi kuruluşların desteğini arkalarında bulacaklar” dedi. Bayar, “Çevre ile uyumlu yeşil alan içinde tüm ulaşım olanaklarının planlandığı bir yaşam ve çalışma merkezi planlandı. Bölge faaliyete geçme döngüsünde beş sene içinde olgunlaşır, tam kapasite çalışmaya başlaması ise 10-20 yıl arası bir süreç alacaktır” dedi.
Uluslararası teknoloji şirketlerine Ar-Ge merkezi için özel alan
Bölgedeki sinerjiyi büyütmek üzere uluslararası şirketlerin Ar-Ge merkezleri için yer kurgulandığını belirten Bayar, teknopark karşısında yirmi hektarlık alanda uluslararası teknoloji şirketlerinin Ar-Ge merkezlerini yapılandırmalarını istediklerini belirtti. Bu alanın teknopark içinde yer almadığını ve Ar-Ge yasasına tabii olarak bağımsız bir merkez kurulabileceğini ifade eden Bayar,” Bu, teknoparkın sinerjisinden faydalanmak için önemli bir olanak. Biz de uluslararası teknoloji şirketlerini bölgede yatırım yapmaya davet ediyoruz” dedi.