Seçmeni “dürttüler”
İngiltere seçime hazırlanıyor. 1997’den beri iktidarda olan İşçi Partisi gidecek. Yerine Muhafazakar Parti gelecek. İki önemli bir önemsiz partili sistemlerde “biri gidiyor, öteki geliyor.” Net ve kesin.
Ama net ve kesin olmayan, seçmenin “lütfen” oy kullanması. İngiltere Seçim Kurulu, yaşı geldiği halde seçmen kaydı yaptırmayanların peşine düştü. Bunlar kimler olabilir? Yaşı gelen ama seçime dudak büken gençler.
Kurul bir hesap yapmış: 3.5 milyon kişi kayıtlı değil. Bunlara ulaşmanın yolu: Facebook’tan “dürtmek.” Bir kere dürtülen seçmen adayı, bunu ciddiye alır mı bilmiyoruz. Ama “anladığı” dille dürtülürse belki alır. Ve kaydını çevrimiçi yaptırır. Gidip oy kullanır mı? Onu da bilmiyoruz.
Amerikan Seçim Kurulu’nun da derdi aynı. Onlar da “Oy’unu rock’la” (Rock the Vote) gibi hip bir sloganla seçmen avında. 2008 seçim kampanyasında millet aşka gelmişti. Sonradan işler duruldu. Oysa her yıl oy kullanma yaşına gelenler piyasaya çıkıyor. Bunların kaydedilmesi lazım.
İngiltere’de yaşı kaç olursa olsun, 28 milyon 280 bin kişinin sosyal paylaşım sitesi kullandığı saptandı. Bütün çevrimiçi nüfusun yüzde 77’si. Bu büyük kitlenin çoğunluğu genç. Ve ortalama bir hesapla bir veya iki, hatta daha çok bu tür siteye üye. Her üyenin ortalama 173 “arkadaşı” olduğu hesaplandı. İşte bu rakamlara bakıp, belki, sadece belki, gidip de seçmen olarak yazılır diye ümit ediliyor.
Şok! Şok! İktidara hazırlanan Muhafazar Parti’nin genç lideri David Cameron, Twitter hakkında şunu dedi: “Çok sayıda tweet, şapşal eder.” (Too many tweets, make a twat). Bakalım, genç nüfus “Şapşal sana benzer” mi diyecek?