Şehirlerin akıllı yaklaşımlara ihtiyacı var
Akıllı şehirler temalı 9. İstanbul Bilişim Kongresi etkinliği gerçekleşti. Etkinlikte akıllı şehir teması ele alındı.
Teknolojinin büyük bir hızda seyrettiği, ilginç bir çağdayız. Dijitalleşme son hızıyla devam ediyor. Artık aklımıza gelen hemen hemen şey, akıllı cihazlar ve bilgisayarlar aracılığıyla yapılabiliyor. Son kullanıcıların bilgisayara ve internete ulaşımının kolaylaşmasıyla ivmelenen dijital devrim, bu bilgisayarların çoğu işlevinin paketlenip cebimize girecek kadar küçülmesiyle daha da ivme kazanıyor. Eskiden evimizde veya ofisimizde bilgisayar başından faturamızı yatırdığımızda teknolojinin nimetlerinden “sonuna kadar” faydalandığımızı düşünürken artık çok daha karmaşık işlemleri yoldayken, cebimizde taşıdığımız akıllı telefonumuz aracılığıyla gerçekleştirebiliyoruz.
Teknoloji devrimi son kullanıcı tarafında hızla sürerken şehirlerdeki hizmetlerde de kendini gösteriyor. Elektriğinin, doğal gazının, suyunun, toplu taşıma araçlarının bir otomasyona bağlanmasının yanı sıra enerji tasarrufu sağlanması, hatta yenilenebilir enerjiden faydalanılması gibi konuları kapsıyor.
TBD İstanbul Şubesi tarafından Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan İstanbul Bilişim Kongresi etkinliğinde akıllı şehirler ele alındı. Akıllı şehirlerin enerji verimliliği, yerel yönetimlerde birlikte çalışabilirlik, çevre ve atık yönetimi, akıllı sağlık hizmetleri, belediye hizmetlerinde inovatif projeler ve akıllı ulaşım sistemleri gibi konuların işlendiği kongrede 2 gün boyunca çok sayıda konuşmacı konuşmasını gerçekleştirdi.
Konuşma yapanlar arasında Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Mahir Ülgü de vardı. Akıllı sağlık sistemleri konusunda oldukça detaylı bilgi veren Mahir Ülgü konuşmasını şöyle özetledi: “Sağlık Bakanlığı’nın genel vizyonu, sağlık hizmeti sunum sürecinde yerel yönetimlerle işbirliği platformları ve uygulamalarımız, bunların neler olabileceği, nelerin geliştirilmesi gerektiği, şehir hastanelerinin modernizasyonu, evde bakım hizmetleri, coğrafi bilgi sistemleri ve ulaşımın kolaylaştırılması, acil sağlık hizmetleri sunum sürecinde yerel yönetimlerin sunabileceği destekler gibi konulardan bahsettik.
Bunların dışında bakanlık olarak çok kısa bir sürede hayata geçirdiğimiz kişisel sağlık sistemi e-nabız platformundan bahsettik. Burada vatandaşlarımız kendilerine ait sağlık kayıtlarının tamamını elektronik ortamda, güvenli bir şekilde görebiliyorlar. Kişi, kendi profilini oluştururken tamamen elektronik imza ve e-devlet şifresi gibi kendine ait unsurları kullanıyor. Ancak bunların kullanıcısı olan kullanıcılar e-nabız platformundan faydalanabiliyorlar. Elektronik imza ve e-devlet şifresi olmayan kesim de kayıtlı bulundukları aile hekimlerine giderek e-nabız için geçici profil oluşturmak ve geçici şifre edinmek için yardım alabiliyorlar. Ayrıca coğrafi bilgi sistemleri sağlık alanında en etkin, en verimli, en doğru bir şekilde kullanılabilmesi için hangi kurumlarla işbirliğinin yapılması gerektiği ve bizim yöneticilere karar desteği sunabilmemiz için coğrafi bilgi sistemlerinden ve kent haritalarından nasıl yararlanabileceğimiz konularına değindik.
Ayrıca bütün vatandaşlarımıza dokunan ve herkesin hizmetine sunulan ulusal ölçekli bir projemiz var. Bu da merkezi hekim randevu sistemi projesi. Biraz bunun detaylarından bahsederek konuşmamızı sonlandırdık.”
Altyapı yetmezliği için farklı çözümler
Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tosunoğlu da açılış konuşmasında yer alan konuşmacılar arasındaydı. Ahmet Tosunoğlu şunları söyledi: “Bu kongrede daha çok şehirlerle ilgili, özellikle artan nüfus ve nüfusa bağlı olarak gelişen problemler, problemlerin çözüm yolları ile ilgili çözüm bulmaya çalışıyoruz. İki gün boyunca paralel salonlarda yapılan sunumlarımızda akıllı şehirlerle ilgili özellikle sağlık, enerji, ulaşım ve belediyelerde birlikte çalışabilirlik gibi konularını işledik. Bugün nüfus artışından dolayı şehirlerin akıllı yaklaşımlara ihtiyacı var.
Biz burada artan nüfusun sebep olduğu altyapıdaki yetmezliği iyileştirmek için farklı çözümler geliştirmek için çalışmalarda bulunduk. Birkaç örnek vererek de bu etkinliği niye yaptığımızı belirtmek isterim. 1900’lü yılların başında şehirlerde yaşayan oranı yüzde 13’tü. Bu oran şimdi yüzde 50’yi geçmiş durumda. Dünyaya her sene İstanbul gibi 5 tane şehir ekleniyor. 2050 senesinde şehirlerde yaşayan nüfus, toplam nüfusun yüzde 70’i olacak. Böyle bir dünyaya doğru gidiyoruz. Şehirlerdeki nüfus artıyor, bunun karşılığında insanların ihtiyaçları da artıyor. Özellikle akıllı şehirler konseptinde, eğitimde, sağlıkta, finansmanda ve enerjide akıllı sistemlerle hem tasarruf yapmayı, hem de yeni sistemler geliştirerek bu dar boğazı aşmayı hedefliyoruz.