Sektörü ölçümleyebilmek için daha fazla şirket bilgi vermeli
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, Bilişim 500 Töreni’nde yaptığı konuşmada şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin toplam ihracatında BT oranı yüzde 1,3. Dış ticaret hacmi en büyük 33’üncü ülkeyiz ve 33 ülkenin içinde bilişim dış ticaret hacmi herkeste yüzde 9, bizde ise yüzde 28 artmış ve bu çok önemli. Küçük ama çok hızlı büyüyen bir pazardan söz ediyoruz. Çok az yatırım çekiyoruz ve kira bedeli de yüksek. Teknoloji geliştirme bölgeleri sayısı, şirket sayısı arttı ama istihdam yatay seyretmiş. Yani fazla istihdam yok. 70’e 42 patent başvurusu ve onayı var. Bilişim 500 burada çok önemli, çünkü takdir edilme ihtiyacını karşılıyor. Tabii burada daha fazla şirketin bilgi vermesi gerekiyor. Özellikle de bilgi vermekten kaçınan uluslararası şirketler bu konuda da duyarlı olmalı.
Yerli BT şirketleri toplam gelirden yüzde 3,7 seviyede pay alıyor. 2017 Bilişim 500 verilerine göre bulut şirketleri öne çıkıyor. Yabancı ürünler için Türkiye verimli bir pazar. Yazılımcı sayımız düşük. Sektöre ihracatından fazla destek verdi devlet. Her 100 liralık yazılım ihracatına karşı devlet 53 TL destek verdi. Dört yıldır Cumhurbaşkanlığı’ndayım ve BT sektöründe uzun yıllar çalıştım ve deneyimlerimi anlatayım. Bilişim bir sektörden çok daha fazlası. Bir altyapı bileşeni. Bilişim herkesle ve her şeyle ilgili. Türkiye’de bunu geliştirmenin yolu sürekli Endüstri 4.0 konuşmaktan daha fazlasını yapmak lazım. Bilişim sadece mühendislerin inisiyatifine bırakılacak bir iş değil. Özel sektör ve kamu rol ayrımı ve paylaşımı iyi ve bunlar doğru belirlendi. Herkes kendi işini yapmalı. Kamu ve özel sektörün sınırları ve sorumlulukları, paylaşım modeli olmalı. Kamunun temel rolü; eşitlikçi bir şekilde sektörlerin gelişmesini sağlamak… Bilişim sektörünü tamamen kamunun eline bırakamayız. Özel sektörün temel rolü; sektörün gelişimini sağlamaktır. Özel sektör monopolist bir yapıya doğru ilerliyor. Burada 3 fikir var. Birincisi; bilişim mal ve hizmet ihracatı için ölçeklenebilir bir yapı kurmak, ikincisi finansal yatırımların çekilmesi, bilişim sektörünün sonuç ve para odaklı şekilde geliştirilmesi gerekir. Satın alma ve birleşmelerin desteklenmesi, üçüncüsü ise IoT sektöründe inovasyon, ekosistem ve yeni nesille iletişim ki burada da kümelenme gibi yapılar desteklenmeli. En güvenilir ve en sürdürülebilir ortak çıkarlarımızın hayata geçirilmesi gerekir.”