Serbest ekonomi derken?
Özellikle son 15 yılda ortaya çıkan küresel bir dünya ve beraberinde getirdiği serbest ekonomi, dünyanın birçok ülkesinde hızla kabul gördü ve gelişti. Devletler ve tabi ki bu devletleri yöneten hükümetler serbest ekonomi paralelinde sahip oldukları kurumları kar edip etmediğine bakmaksızın sattılar, elden çıkardılar.
Ben bu gelişimin iyi ya da kötü olduğu konusunda yorum yapabilecek kadar yetkin bilgiye sahip değilim. Olsa olsa bir vatandaş olarak yazabilirim ama amacım bu değil. Ben serbest ekonominin olumlu taraflarından bahsetmek istiyorum. Şöyle ki, devletin bu kurumlardan elini çektiği andan itibaren daha ucuz daha kaliteli ürünlerle tanışma ihtimali arttı, rekabet imkanları ortaya çıktı. Aslında tüketiciler için de bu bir fırsattır. Ortaya çıkan ürün veya hizmeti seçme şansına sahip olabildiği gibi vereceği tepkilerle yeni teknoloji ve fikirlerin ortaya çıkmasına da ortam hazırlar. Piyasa gelişir, istihdam ve ekonomik rakamların ve hatta ihracat imkanlarının artmasına olanak sağlar.
Buraya kadar güzel. Ülkemizde de birçok devlet kurumu bu paralelde özelleştirildi ve sonuç olarak satıldı. En sevdiğim ifadelerden biri olan “herkes bildiği işi yapsın” denildi.
Dönüp baktığımda ki belki çok daha fazlası vardır, hala bu gelişmelere ayak uyduramayan veya bilmediğim nedenlerle ayak uyduramayan iki yapı var. Biri yol, ulaşım, bilgi işlem gibi işleri için kendi şirketlerini kuran belediyeler bir de bilişim teknolojileri firmaları.
Kendi yazılım ekiplerini dahi bünyesinde barındıran belediyeler benim konum değil ama 35 yıllık deneyimle bilişim sektörü için bir miktar yorum yapma hakkını kendimde görüyorum.
Sektörün en eski ve saygın etkinliklerinden ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi etkinliğini bu sene 30 Eylül – 1 Ekim tarihlerinde Lütf Kırdar Kongre merkezinde gerçekleştireceğiz. 14 yılı aşkın süredir bunu biz yaptık . En büyük hatanın kaynağı daha önce bu etkinlikleri organize eden başta biz olmak üzere bütün etkinlik firmaları olmasına ragmen “bu sene kendi etkinliğimizi yapacağız” diyen firmalaradır itirazım. Evet geçmişte hatalı veya birbirini tekrar eden organizasyonlar olmuştur, bunlar oturup konuşulur ve daha iyisini yapmak için güçbirliği yapılır fakat bugünlerde moda olduğu gibi herkes kendi işini yapmazsa genele hitap eden etkinlikler nasıl yaşar? İş ortakları toplantıları hariç. Biz olmazsak siz kendi etkinliğinizi yaparken daha iyi nasıl yapılır acaba sorusuna nasıl cevap bulacaksınız? Biz olmazsak bilişim sektörünün sizinle işbirliğinde olmayan firmaları bu etkinliklerden nasıl faydalanacak? Biz olmazsak siz bu işi yapmaktan ne kadar süre keyif alacaksınız, bir süre sonra işinizin dışında faaliyetler size yormayacak mı?
Affınıza sığınarak 1000. sayısı yaklaşan BThaber gazetemiz adına da sitemim var ; 20 yıldır sizler başta olmak üzere sektörün her paydaşının haberini 7500 noktaya taşıyan bu yayına desteğinizin artarak devam etmesini isterdim. Siz desteklemezseniz biz olmayız, biz olmazsak mutlaka biri olur ama 20 yıllık hikayeyi baştan yazmak o kadar da kolay olmaz.
Mutlu ve güvenli günler dilerim
