Servis modeli bankacılığı pazarının 2030’a kadar 100 milyar avroya ulaşması öngörülüyor
Finans sektörü, teknolojinin hızla gelişmesiyle bankacılık hizmetlerinin sunumu ve müşteri deneyimi açısından her geçen gün dönüşmeye devam ediyor. Servis modeli bankacılığı (Banking as a Service – BAAS), bu değişimi yönlendiren ve geleneksel bankacılığı dönüştüren önemli kavramlardan biri olarak öne çıkıyor. Danışmanlık şirketi McKinsey, İngiltere ve EEA’daki BaaS sağlayıcılarının 2030’a kadar ulaşılabilir pazarının 100 milyar avroya ulaşacağını tahmin ediyor. Neobankların Türkiye’deki temsilcisi MARS’ı gelecekte bir servis bankası yapmayı hedeflediklerini belirten MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya, uygulamanın bütün bankaları birleştirerek, bireyin finans noktası haline geleceğini belirtiyor.
Bankaların ürün ve hizmetlerini banka dışı şirketlerin kullanımına sunmasını ifade eden servis modeli bankacılığı, son yılların öne çıkan konularından biri olmaya devam ediyor. Bu model sayesinde içerisinde finansal hizmet bulundurmayan bir kurum, müşterilerine bankalar ve üçüncü parti şirketler aracılığıyla finansal bazı hizmetleri sunabiliyor.
BaaS platformlarının, banka olmayan işletmelere, müşterilerine finansal ürünler sunma olanağı tanıdığını söyleyen MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya, bu model hakkında şunları dile getiriyor: “İngiltere ve EEA’daki BaaS sağlayıcılarının 2030’a kadar ulaşılabilir pazarının 100 milyar avroya ulaşacağını tahmin ediyor. Fintech’in devam eden yükselişinin değerinin ise 15 ila 20 milyar avro arasında olacağı öngörülüyor. BaaS platformlarının, fintech’lere ve ödeme işletmelerine ödeme raylarına, müşteri parasına ve koruma hesaplarına, kartlara ve kredilere erişimi sağlayabiliyor. Ayrıca teknoloji altyapısını sağlaması, uyumluluğu ve mali suçların önlenmesini de kolaylaştırması bakımından öne çıkıyor. BaaS sağlayıcılarıyla çalışmak, pazara hızlı giriş yapılmasını sağlıyor.”
Yakın zamanda MARS Credit ürününü bireylerin kullanımına açacaklarını belirten Emrah Kaya, “Bu ürün tedarikçi finansmanı gibi çalışıyor. Yani diyelim ki bir kozmetik markası ürününü eczaneye satıyor ve eczacı parayla ödemek yerine, MARS Credit ile ödüyor. Dolayısıyla MARS Credit aslında direkt markaya ödeme yapmış oluyor. Yani kullanıcı krediyi MARS üzerinden çekiyor ancak parayı işin arkasındaki bankadan alıyor. Sonrasında kredinin geri ödemesi de yine MARS üzerinden gerçekleşiyor. Yakında bunu bireylere de açmayı hedefliyoruz. Böylelikle kişilerin hem kredi skorunu hem kredi kartı limitlerini etkilemeden ihtiyaçlarına erişimini MARS üzerinden sağlamış olacağız. Bu tarz uygulamalarla servis bankacılığı hizmetini de geliştirip bu alanda öncü olmayı hedefliyoruz” diyor.
“Kredi kartlarını birleştirdiğimiz dünyayı kredilerde de birleştireceğiz””
Birçok bankanın bu sisteme dahil olabileceğini dile getiren Kaya, “Biz bir entegrasyonla bütün bankaların ön tanımlı kredilerini, faiz oranlarını, ödeme şartlarını MARS’ın içinde gösterebileceğiz. Kullanıcı da o ön tanımlı kredilerden istediğini seçip alışverişini ya da nakit çekimini gerçekleştirebilecek. Ödemenin yine MARS üzerinden gerçekleşmesi için yazılım ekibi çalışıyor, yakında bu uygulama da hizmete geçmiş olacak. Yani MARS gelecekte bir servis bankası olacak. Bütün bankaları birleştirerek, bireyin finans noktası haline gelecek. Hatta bir adım daha ileri giderek, gelecekte kişilerin finansal kaynaklarını MARS AI ile yöneteceği bir yolculuktan bahsedebiliriz. Piyasada da buna yönelik bir beklenti var” şeklinde konuşuyor.