Siber güvenlikte bireysel bilinçlenme çok kritik
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ev sahipliğinde, Kamu Siber Güvenlik Derneği tarafından ‘Mobil Cihazların Güvenliği’ temasıyla, 25 Şubat tarihinde ‘7’nci Siber Güvenlik Platformu’ etkinliği düzenlendi. 7’nci Siber Güvenlik Platformu’na; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Yardımcısı Yavuz Emir Beyribey, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Havelsan Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜBİTAK BİLGEM Başkanı Prof. Dr. Hacı Ali Mantar, Kamu Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Ercan Topcu, Kamu Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu 2. Başkanı Nurullah Celal Uslu ve Kamu Siber Güvenlik Derneği Genel Sekreteri Emre Yörük katıldı. Programın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, siber güvenlikte bireysel bilinçlenmenin önemini vurgulayarak mobil uygulamaları kullanırken daha dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Sayan, şu bilgileri verdi: “Son dönemde resmi kurumların mobil uygulamaları gibi görünen sahte uygulamalarla karşılaşılıyor. Mobil cihazlarımıza yüklediğimiz uygulamaların resmi kurumlara ait olup olmadığına dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle uygulamaların, cihazımızdaki hangi özelliğe erişmek istediklerini kontrol etmeliyiz. Cihazımızın kamerasına, mikrofonuna veya rehberine gerekli olmadığı halde erişmek isteyen uygulamalara karşı dikkatli olmalıyız.” BTK Başkanı Karagözoğlu da “Bilgisayarın sahip olduğu pek çok özellik mobil akıllı cihazlara taşındı hatta mobil telefonlar daha fazlasını yapabilecek kapasiteye ulaştı. Bu gelişme, küresel mobil veri trafiğinin her yıl katlanarak artmasına neden oldu” dedi. İletişimin yoğunlaştığı bir dönemde veri güvenliğinin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizen Karagözoğlu, var olan verilerin saldırılardan korunması için teknolojik ve yasal zeminde bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kıldığını kaydetti. Kişisel veri güvenliği konusunda kurum olarak çeşitli düzenlemeler yaptıklarını belirten Karagözoğlu, “Bu çalışmalar arasında en önemlisi hem verilerimizin hem de ülkemizin siber güvenliğinin sağlanması için Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin (USOM) kurulması oldu” açıklamasını yaptı.
Siber saldırıların çözümü; iş birlikleriyle üretilen yerli ve milli ürünler
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Yardımcısı Beyribey, “Ekosistemin tamamında siber önlemlerin alınması gerekiyor. Türkiye’nin siber güvenliğinin sağlanması konusunda durmadan çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Beyribey, mobil cihazların, ‘IoT’ kullanımının ve kullanım alanlarının artması, bu cihazlara yapılacak saldırıların artmasını da beraberinde getirdiğini kaydederek bu tehditlere karşı yerli ve milli çözümlerin önemini vurguladı. Hayatımızın her alanında mobil uygulamaların olduğuna dikkat çeken Beyribey, siber saldırı tekniklerinin de arttığını dile getirdi. Prof. Dr. Mantar, “2004 yılından bu yana kripto ürünleri dışarıdan almıyoruz. Kendi üretimimizi yapıyoruz” bilgisini vererek yerli ve milli yazılımların önemini vurguladı. İnsan kaynağının mevcut olduğunu aktaran Mantar, hedef koyup hedefe yönelik çalışmanın önemine dikkat çekerek Türkiye’nin geliştirdiği siber güvenlik ürünlerini anlattı ve açık kaynak teknolojilerinin öneminin altını çizdi. Kamu Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Topcu, derneğin 2013 yılının son çeyreğinde kurulduğunu hatırlatarak siber güvenlik farkındalığının oluşturulmasına çalıştıklarını kaydetti. Topcu, şunları aktardı: “Günümüzde yaklaşık 5 milyara yakın mobil cihaz bulunmakta. Bu cihazlar kullanıcılar için en özel ve güvenli teknoloji aracıdır. Mobil teknolojileriyle beraber aynı zamanda çok daha hızlı iletişimi ve veri akışını sağlayan 5G teknolojisi de kritik bir öneme sahip. Dolayısıyla mobil cihazlar; rakipler, kötü niyetli kişiler veya teröristler için arayıp da bulamadıkları bir hedef haline geldi.” “Yerlilik ve millilik konusu, sadece mobil cihazların güvenliği ve 5G konusunda değil aynı zamanda diğer askeri, sivil ve siber güvenlik alanında yapılan çalışmalar için de çok önemli bir yer teşkil etmekte” ifadesini kullanan Topcu, “Türkiye’nin rekabetçi konuma gelmesi için bu pazarda birbirimizle iş birliği yaparak milli ve yerli siber güvenlik teknolojileri geliştirmeliyiz. Siber güvenlikte güç birliği oluşturma yolunda birbirimize destek olmalı ve yeteneklerimizi birleştirerek hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bu bağlamda STK’ların etkisini arttırması büyük önem taşımakta. Dernek olarak siber güvenlik ile ilgili önemli gördüğümüz konularda toplumsal farkındalığı artırmak, iş birliklerinin gelişmesine ortam hazırlamak, tehditlere karşı önlem alınmasını sağlayarak olası kayıpların önüne geçmek amacındayız” şeklinde konuştu.