Siber saldırıları püskürtmenin yolu; daha akıllı sistemler geliştirmekten geçiyor
‘Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) Açılış Töreni’ ve Güvenli İnternet Günü etkinliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 10 Şubat tarihinde BTK’da gerçekleştirildi. Erdoğan, “Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, altyapı yatırımlarının en etkin ve verimli şekilde yürütülmesinin gerekliliğine dikkat çekerek “Hedefimiz ülkemizde haberleşme altyapısının kapsama alanına girmeyen tek karış yer bırakmamaktır. Türkiye’nin ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK’ı bu amaçla ürettik. Bugün ülkemizde yaklaşık 190 bin baz istasyonu bulunuyor. ULAK’ın kullandığı baz istasyonu sayısı ise henüz bin civarındadır. Her ne kadar çeşitli operatörlerimizin verdiği 3 bin 400 adetlik bir ULAK siparişi var ise de henüz bu konuda kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu ortadadır. Tüm mobil operatörlerimizi ülkemizin yerli ve milli baz istasyonu ULAK’ı daha etkin bir şekilde kullanmaya davet ediyorum” dedi. 2016 yılında 4.5G ihalesini yaparken kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirdiklerini ancak yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağında olduklarını kaydeden Erdoğan, “Önümüzde 5G süreci var. Kritik bir alan olan mobil teknolojide 5G’de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. 5G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı da hızlı yürütüp geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hale gelmeliyiz. Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz. Bunun için tüm kurumlarımızın ve firmalarımızın etkin ve hızlı şekilde hareket etmesi şarttır” şeklinde konuştu.
Veri güvenliği için kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka düzene sokmamız gerekiyor
Türkiye’nin teknolojiyi sadece tüketen değil, asıl olarak tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke haline gelmesini hedeflediklerini belirten Erdoğan, “‘Milli Teknoloji Hamlesi’ni bunun için başlattık. Yerli ve milli yenilikçi teknolojilerin kamu başta olmak üzere ülkemizdeki tüm kurumları ve bireyleri kucaklayacak şekilde gelişmesi için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Teknolojinin insanlığa faydalı bir yüzü yanında suçu bir endüstri haline getiren yönü de vardır. Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikte kişiler tarafından yapılan siber saldırılar artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. Bu durum siber saldırıların çok güçlü altyapıyla ve güçlü kadrolarla yürütülebilmesine, dolayısıyla hedef odaklı ve çok daha yıkıcı hale gelmesine yol açıyor. Türkiye son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geliyor. 2016 yılında 9 bini bulmayan ülkemize yönelik siber saldırı sayısı geçtiğimiz sene 136 bini aşmıştır. Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerimizin güvenliği de o derece önemlidir. Yapay zekâ destekli insansız hava araçları ve robotik sistemler başta olmak üzere her türlü teknolojik ürünün hayatımızda giderek daha çok yer edineceği bir döneme girdik. Bu işin güvenlik boyutuna artık çok daha önem vermeliyiz aksi takdirde ülkemizin hem teknoloji çöplüğü haline dönüşmesine engel olamayız hem de tüm kritik sistemlerimizi başkalarının eline teslim etmiş oluruz” dedi. “Veri en az petrol kadar önemli hale geliyor” ifadesini kullanan Erdoğan, “Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eş değerdir. Veri güvenliği konusundaki yerli ve milli çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz. Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda henüz istediğimiz yere gelemediğimiz bir gerçektir. Bunun için kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka bir düzene sokmamız şarttır. İlgili kurumlarımızdan bu konudaki çalışmalarını süratle tamamlamalarını bekliyorum. Akıllı sistemlerle kullanılan saldırıları püskürtmenin yolu daha akıllı sistemler geliştirmek ve kullandırmaktır. Siber saldırılara konvansiyonel sistemlerle karşı koymaya kalkmak kurşunu kağıtla durdurmak gibidir. Artık teknolojiye hükmedenin her sisteme ve onu üreten kullanan saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme giriyoruz. Bu amaçla Cumhurbaşkanlığı olarak ‘Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi’ yayımladık. Kurumlarımız ve kamu görevlilerimiz için bağlayıcı olan bu genelgenin tüm unsurlarıyla uygulanmasına önem veriyoruz” şeklinde konuştu.
Tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarımızda siber olaylara müdahale ekipleri oluşturuldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan USOM’un yılın 365 günü, günün 24 saati kesintisiz çalışacağını vurgulayarak “Burada yerli ve milli imkânlarla geliştirdiğimiz siber güvenlik sistemlerini kullanarak hem saldırıları engelliyor hem de önceden tedbir alıyoruz. Savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarımızda siber olaylara müdahale ekipleri oluşturduk. Şu anda bin 300 kurumumuzda yaklaşık 4 bin uzmanla siber güvenlik faaliyetleri yürütülüyor. Bu ekipler istihbarat paylaşımından güç birliğine kadar her alanda dayanışma içerisinde çalışıyor. Siber savunmada yapay zekâ ve makine öğrenmesi teknikleri giderek önem kazanıyor. Ülkemize yönelik siber saldırıların pek çoğu işte bu ekipler ve uygulamalarla çoğu defa kimsenin haberi olmadan bertaraf ediliyor. Tüm bu çalışmalar sayesinde Türkiye küresel siber güvenlik endeksinde dünyada 20’nci, Avrupa’da 11’inci sıraya yükseldi. Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer aldığımız bu sıralamada daha da yukarılara tırmanmakta kararlıyız” açıklamasını yaptı. Siber güvenlik alanında milli hassasiyetlere sahip nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi de ihmal etmediklerini ve bu doğrultuda ‘BTK Akademi’yi kurduklarını söyleyen Erdoğan, “Eğitim dâhil herhangi bir ön şart aranmaksızın tüm gençlerimize açık olan akademide siber güvenlik ve 5G başta olmak üzere sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmaları yapıyoruz” dedi.
‘Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sistemi’ni hayata geçirdik
“İnternetin sorunlu değil sorumlu kullanımı giderek daha önemli hale gelmeye başladı” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sistemi’ni hayata geçirdik. Bu sistem ile gerektiğinde ülkemizdeki tüm kullanıcıların cep telefonlarına bir saat içinde mesaj gönderebilecek bir altyapı oluşturduk. Sistemi sadece belirli bölgelerimize, belirli illerimize, ilçelerimize göre sınırlayarak kullanabiliyoruz. Afetlerde ve her türlü acil durum hallerinde bu sistemden göndereceğimiz mesajlarla vatandaşlarımızı ikaz edebilecek, bilgilendirebilecek ve yönlendirebileceğiz. Yakında bu sistemi ülkemizdeki ilgili kurumların kullanımına açıyoruz” açıklamasını yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ve BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun konuşmalarının ardından USOM’un açılışı gerçekleştirildi.