Siber zorbalık virüs gibi
Amerikan televizyonlarında gösterilen bir kamu spotu: Bir genç kız, benzi soluk, iştahsız, yataktan kalkacak hali yok, depresyonda. Nedenini bilmiyoruz. Kız zar zor okuluna gidiyor, ama orada da durumu kötü. Kusuyor. Evine yolluyorlar. Bu arada, medyada bir haber dolaşmakta: Kaynağı ve yapısı belirsiz öldürücü bir virüs özellikle gençlere musallat. Acaba bu kız o virüse mi yakalandı? Ya da başka bir sağlık sorunu mu var? Kız, artık dayanamayıp aşırı doz ilaç alıp intihara kalkışıyor. Annesi tam zamanında onu hastaneye koşturuyor. Son sahnede kıza kalp şoku yapılırken görüyoruz (https://bit.ly/2N2gGFy).
2 dakikalık bu kamu spotu neyin nesi? Ama, film başa sararak yeniden başlıyor: Yine o 2 dakika içinde, aslında kızın (cep telefonuna yollanan mesajlarla) siber tacize, nefret söylemine, hakarete, aşağılamaya, siber zorbalığa, nefret kışkırtıcılığına, siber linçe maruz kaldığını görüyoruz. İşte virüs aslında bu durum. Ve yaşam deneyimi az gençler özellikle hedefte.
4 dakikalık bu güçlü kamu spotunun yaratıcısı ise Monica Lewinsky. Bu bir isim benzerliği değil: Adı, ABD Başkanı Clinton’la seks skandalına karışan Monica… Clinton günlerinden sonra medya maymunu olmuş, ama zamanla kendini toparlayıp Londra’ya gidip London School of Economics’de sosyal psikoloji yüksek lisansı yapmış (2006). Her halde bu yaşam biçimi değişikliği sayesinde siber zorbalık konusunda çalışmaya başlamış. Forbes’a verdiği mülakatta, “Ben buna maruz kaldım, şimdi başkalarına yardım edeceğim” diyor. Bu konuda “sözüne önem verilen” bir kişilik olması bir TED Konferansı ve Cannes Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde konuşmacılık (2015) sonrasında. “Siber Nefret Küresel Salgın” başlıklı bir kitabın 16 sayfalık önsözü onun (2017). Kitabın ana fikri: Günümüz dünyasında felaket, bir tık ötededir.
ABD Başkanı, Beyaz Saray stajyeri Monica’ya ne kadar yakınlık gösterse de bundan etkilenmemesi gerektiğini anlamayacak genç bir yaştayken başına gelenler onu olgunlaştırmış, yaşam deneyimi kazandırmış. Şimdi, zorbalık konusunda sıkı mesajlar içeren bir değil, iki kamu spotu videosu daha var: https://bit.ly/34unLpM ve https://bit.ly/34p2FZD
Bizdeki durum? Türkiye İnsani Gelişme Vakfı’nın geçen Ağustos’ta yayınladığı Siber Zorbalık Raporu’na göre “Her 4 Türk’ten biri siber zorba.” Yüzde 28, hayatında en az bir kere siber zorbalığa maruz kalmış. Üç kişiden biri mağdur. Ama siber zorbalık yapanların yüzde 52’si (kendileri de) zorbalığa uğramış. Her 10 kişiden biri, telefonda en az bir kere cinsel tacize uğramış (https://bit.ly/337H2wN).
Mona Lisa’ya VR bakışı
Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi Paris’teki Louvre’un bir “kalabalık” sorunu var. 2018’de ziyaretçi sayısı 10 milyon 200 bine vardı. Louvre’un Bir Numaralı yıldız eseri ise Mona Lisa tablosu. Bunu günde ortalama 30 bin kişi görüyor. Yılda 8 milyon gibi!! Tatil aylarında, ve hele Noel, Paskalya gibi ara tatillerde sayı artıyor. Her ayın ilk Cumartesisi saat 18 – 22 arasında gece ziyareti bedava olduğu için 15 bin kişi daha listeye ek.
Mona Salonu’na kadar ulaşanlar, acaba tabloyu “görebiliyor” mu? Çünkü eser, uzaktan da olsa seyredilecek büyüklükte değil. Sadece 77 x 53 santim. Üstelik, kurşun geçirmez cam arkasında. Tabloya 5 metreden fazla yaklaşılamaz. Mona’yı “görebilmek” için, salondaki yüzlerce kişinin ve kameralarının arasından kibarca itip kakarak ilerlemek gerek. Zaten herkes bunu yaptığı için orada bir yoğuşma hep var.
Müze yönetimi yenilikçi bir fikir geliştirdi. Ayrı bir salonda, Mona’yı sanal gerçeklik (VR) yöntemiyle sunmaya başladı. Aynı anda 11 kişinin VR başlığı takarak izlediği “sanal Mona turu” 7 dakika. Gerçek Mona’yı “görememek” yerine, sanal Mona’yı görmek daha cazip olacak mı? Salondaki yığılmaya bu ileri teknoloji bir çare olabilir mi? [Müzenin HTC Vive Arts ve Emissive VR ile ortaklaşa bu girişimini, HTC Vive kullanıcıları kendi cihazlarında, ve evlerinde de izleyebiliyor].
Mona’nın ressamı Leonardo da Vinci’nin, Fransa’da son 3 yılını geçirdikten sonra ölümünün 500’üncü yıldönümü dolayısıyla “en büyük” Leonardo Sergisi de Louvre’da 24 Ekim’de açıldı. Leonardo ve Mona VR için müzenin web sitesinden sinema bileti alır gibi gün ve saat belirterek bilet almak zorunlu. Kasım biletleri çoktan bitti. Aralık’ta sadece 19 gün için sabah 9’dan, akşam 20.30’a kadar yarım saatlik dilimlerde henüz yer var.