SinerjiTürk’ün ardından
SinerjiTürk etkinliği Şubat sonunda Antalya’da yapıldı. Konu savunma sektörü idi. Yurtdışında yaşayan, orada bir şekilde yer etmiş, yer edinmiş Türkler etkinliğe bizzat gelerek ya da görüntülü kayıtları ile katıldılar. Türkiye’de yerli veya yabancı sermaye ile kurulmuş, özgün ürünleriyle ya da lisans altında üretim veya kendi tasarımlarını yapan kuruluşlar çoğunluğu oluşturuyorlardı. Tarafların bir diğerinin farkına varması, aradığı yeteneği bulmak için nereye bakacağını bilmesi için yararlı bir çalışma oldu.
Gözlemlerim, sanayimizin büyük çoğunlukla yabancı kökenli ürünler ve ara malları ile çalışmakta olduğu. Öyle ki, yerli katkı payını yüzde 50’ye çıkartmak çoğu projede hâlâ ulaşılmaya çalışılan bir hedef. İlerleyen teknoloji karşısında şirketler, yapacakları her yeni üründe, o yerli katkı payı oranını biraz daha aşağı inmiş olarak buluveriyorlar. Çalışıp çabalayıp katkı payını artırdıklarında, belki yüzde 50’yi geçiyorlar ama bir sonraki üründe tekrar çok aşağılardan başlamaları gerekiyor. Her şeyi yerli yapacağım diye ısrar etseniz, teknolojiyi yakalayamayacaksınız, en ileri teknolojiyi vereceğim deseniz, tüccar oluyorsunuz. İşte bu etkinlik, en ileri teknolojiyi, en yüksek katkı payı ile verebilmek için bitmiş ürün değil, ara malı da değil, daha alt kırılımları ithal edip aradaki teknolojiyi yurt dışındaki “diaspora”mızın da yardımıyla hızlı bir biçimde edinip, özümseyip, ürüne yansıtma amaçlıydı. Birçok farkındalık yaratıldı.
Elbette, senede veya iki senede bir düzenlenen böyle bir etkinlik ile sektörün (SinerjiTürk’ün el attığı tüm sektörlerin) teknoloji farkındalığı ihtiyacı karşılanamaz. Dolayısı ile yeteneklerin bir kataloğunun hazırlanması ve canlı tutulması yararlı. Bunun da yapılacağı anlaşılıyor. Ama bu katalog, aynı zamanda çok duyarlı bir bilgi kaynağı. Kötü niyetli olarak kullanıldığında, kimleri ortadan kaldırdığınızda Türkiye’yi neler yapamaz duruma sokacağınızı buraya bakarak hemen belirleyebilirsiniz. Beklentim, bu kataloğun güvenli biçimde oluşturulması.