Sıra başarı hikayelerinde
Sage, Türkiye pazarına girişi dolayısıyla bir tanıtım toplantısı düzenledi. Etkinlikte konuşan Sage yetkilileri, önümüzdeki günlerde ismini açıklayacakları iş ortakları ile pazarda atağa geçmeyi planladıklarını kaydetti.
Sage Avrupa Kurumsal Pazarlar ve ERP X3 Dünya CEO'su Jayne Archbold, Türkiye'nin yüksek potansiyeline vurgu yaptı. Archbold, günümüzde iş dünyasının ihtiyaçlarını doğru şekilde karşılayan, üretim başta olmak üzere iş kollarında yerel dinamiklere uyum gösterebilen ürünlerin önünde çok net fırsatlar olduğuna işaret etti. Sage Avrupa Kurumsal Pazarlar Satış ve Pazarlama Direktörü Christophe Vanackère de, yazılımın avantajlarının, kullanıcı şirketlerin finansal sonuçlarına net biçimde yansıdığını dile getirdi. “Yaptığımız araştırmalar, orta ölçekli şirketlerin kolay erişilen, kolay işlenebilen kurumsal veri sayesinde, yıllık bazda yüzde 35'e varan oranda net gelir artışı hedefleyebileceklerini gösteriyor ” diyen Vanackère, şöyle devam etti:
“Sage ERP X3 version 7, farklı ülke mevzuatlarını tek klasörde toplaması gibi özellikleriyle, coğrafi farklılık gösteren bu tür ihtiyaçları karşılıyor. Bu özellikler, ihracatla büyümek isteyen orta ölçekli Türk şirketleri için kolaylıklar sunuyor. Daha basit, daha hızlı, esnek ERP sunan ürünümüzle, Türkiye pazarında ilgi göreceğimize inanıyoruz.”
Öte yandan, Sage'ın desteğinde gerçekleştirilen bir araştırma, BT yarımlarının verimliliğinin önemini ortaya koyuyor. Redshift Research Crowdology panel üzerinden yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, özellikle Avrupa'daki orta ölçekli şirketlerin verimsiz BT yatırımları, şirket başına yıllık ortalama 43 bin avro yük doğuruyor. Araştırmanın Türkiye ayağı ise şirketlerin yaklaşık yüzde 90'ının BT yatırımlarından yeterince fayda elde edemediklerini ve bunun da şirket başına yılda yaklaşık 120 bin TL yük doğurduğunu gösteriyor.
Doğru yerelleştirme, sabır ister
Türkiye pazarına giriş kararınızda nasıl bir strateji öne çıktı?
Türkiye, Avrupa’da büyüme sergileyen önemli pazarlardan biri. Yaptığımız pazar analizleri gösteriyor ki, Türkiye yer almamız gereken bir pazar. Sage hem organik büyüme sergiler hem de satın almalar yapar. Türkiye’de satın alma potansiyeli görmediğimiz için de bir iş ortağımızla giriş yapıyoruz. Ayrıca ben, 1990’ların başında Türkiye’de dört yıl boyunca görev yaptım, sektörel çözümler sunan bir yazılım firması kurdum. Dört yıl önce de Sage bünyesine katılınca, Türkiye’de yerimizi almamız gerektiğini söyledim.
Bu dört yılda neler yapıldı?
Karar almanın fiiliyata dönüşmesi doğal olarak zaman alıyor. Yerelleştirmeleri doğru biçimde yapmak gerekliydi ve bunun gibi birçok başlıkta hazırlıkları tamamladık, şimdi de doğru zaman geldi. Acelemiz yoktu ve doğru zamanı bekledik. Olgun bir pazar var ve Türk reel sektörü, bireyler yazılım sektörünün ve genel olarak teknolojinin öneminin farkında.
Peki ya ERP farkındalığı?
Bazı şirketler ERP konusunda deneyimli, bazıları ilk adımlarını attı, bazıları kendi uygulamaları ile ilerliyor, bazıları ise kendileri için pek uygun olmayan yapılarla ilerlemeye çalışıyor. Biz orta ölçekli kurumsal dünyayı hedefliyoruz ve çözümün uygun olduğu ölçekteki şirketlere gideceğiz. Türk şirketlerle yaptığımız görüşmeler de bunun doğru karar olduğunu gösteriyor. Onlarla bunu, geçen iki yıl boyunca biraraya gelerek çok tartıştık, şirketler ve ihtiyaçları hakkında güncel ve birinci ağızdan bilgileri edinme imkanımız oldu. Böylece Türkiye’de doğru zamanı yakaladık.
Bünyemizdeki bir ekibimiz, açacağımız yeni coğrafyalar konusunda çalışmalar yürütüyor, çok farklı pazarları takibine alıyor, bilgiler topluyor. Biz de merkezde hangi ülkelerde yer almak gerektiği konusunda toplantılar yapıyor, uygun pazarı seçiyoruz. Türkiye pazarı için doğru zaman buydu. Version 7’nin de elimizde olmasını istedik. Çünkü bu yeni teknolojimiz web tabanlı ve kullanımı kolay.
Türkiye’de kaç iş ortağınız var ve Türkiye ofisi açmak gündeminizde mi?
Bir iş ortağımız var ve yerelleştirmeyi yaptı. 5-6 yıldır birbirimizi zaten tanıyor ve çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bazı Ortadoğu ülkeleri için de ortak çalışmalar yapmıştık. Onlar teknolojimizi ve hedeflerimizi iyi biliyor. İş ortağımız sadece bizim temel satış kanalımız değil. Çözümümüzü yerel yapıya uygun hale getirdi, Türkçe çeviriyi yaptılar ve ilgili tüm düzenlemeler yapıda yerini aldı. Bazı finansal danışmanlarla bağlantı içindeyiz. Onlar da bizim tam olarak uyumlu olduğumuzu kontrol ediyor, bizi sertifikalandırılıyor. Her ülkede bu adımları izleriz. İş ortakları ve kanal odaklı satış stratejimizi Türkiye’de devam ettireceğiz. Önceliğimiz pazarda güçlü referanslar oluşturmak, tek iş ortağımıza ek olarak farklı illerden isimlerle de işbirlikleri için görüşmeler yapıyoruz. Bu da büyümemiz adına önemli olacak. Kriterlerimize uyan, yazılımı satma ve proje yönetme konusunda bilgi ve deneyimi olan iş ortakları önceliğimiz olacak.
Hangi sektörler önceliğiniz?
Öncelikle yöneleceğimiz sektörler, küreselde de birçok başarılı referansımız olan imalat sanayii, dağıtım ve lojistik sektörü. Ama aslında tüm sektörler fırsat demek. Kendimizi tanıttıkça, pazara nasıl bir değer sunacağımız her sektörden şirketin ilgisini çekecek merakını uyandıracak.
Bulut odaklı çözümlere nasıl bir ilgi bekliyorsunuz?
Sage ERP X3 bulut tabanlı bir yazılım. ERP’de bulut konumlandırma, müşteriye seçenek sunmamızı sağlıyor. Müşteri bazı uygulamaları bulutta isteyebiliyor, melez bir kurguyu tercih edebiliyor. Biz de müşterilerin stratejilerinin hepsine uygun bir yapıyı böylece sunuyoruz.
2015’te Türkiye pazarına giriş yaptınız. 2016 hedefiniz hangi ülke?
Birçok ülke var gündemimizde aslında. Pazarları takip ediyor, her pazarla ilgili sürekli araştırmalar ve çalışmalar yapıyoruz. Bir yılda 10 ülkede yerimizi almak gibi bir derdimiz ve acelemiz yok. Teker teker atıyoruz adımlarımızı. Bu yıl Türkiye dedik, ama gelecek yıl mesela kriterlerimize uygun bir ülke olmazsa yer almayız. ‘Her yıl 1 ülke’ gibi bir kuralımız da yok sonuçta.