Şirket yapılarımız
Prototipini yeni bitirdiğimiz bir ürün var. Burada, maliyet etkin olsun diye “sıfırdan” bir teknoloji kullanmadık. En yeni teknoloji en az 30 yıllık desek yeri var. Ama bu üründen 9 patent çıkıyor. İnovasyon tanımını, tam tamına yapan bir durum. Eski teknolojiye yeni kullanım alanı yaratmak.
İstanbul Sanayi Odası’nda, KOSGEB tarafından hazırlanmış bir raporu dinlerken aldığım notlardan: Ülkemizdeki şirketlerin yüzde 0,1’i 250’den fazla çalışana sahip. Geri kalan yüzde 99,9 KOBİ. Burada kırılım ise şöyle: yüzde 0,5’lik orta ölçekli bölüm 50-249 çalışan, yüzde 3,7’lik küçük ölçekli bölüm 10-49 çalışan, kalan yüzde 95,7 ise mikro: 1-9 çalışan. İki elin parmakları ile sayılabilecek kadar çalışanı olan mikrolar toplam şirket sayısının yüzde 96’sını oluşturuyor. KOBİ’ler, istihdamın yüzde 81’ini yaratıyorlar, katma değerin yüzde 59’unu ortaya koyuyorlar, yatırımın yüzde 62’sini yapıyorlar ve ihracatın yüzde 56’sına katkıda bulunuyorlar. Buna karşılık kredilerin ancak yüzde 24’ünü kullanıyorlar.
KOBİ’lerin bu rakamsal verileri yanında “bunu nasıl yapıyorlar” diye baktığınızda, ilginç de bir kesitleri var. KOBİ’lerin yüzde 12,6’sı doğrudan üretim yapıyor. Yüzde 83,9’u ise hizmet sunuyor. Bu hizmetin yaklaşık yarısı, yüzde 46,8 ticaret şeklinde. Ticaret yapmayan ama hizmet sunan KOBİ’ler arasında avukatlar, muhasebeciler, aşevleri gibi yerler olduğu gibi, keatörler, desinatörler, mühendislik büroları, tasarım evleri de var. Bilişimin her yerde katma değer üretebilen ve bu nedenle “evden çalışabilen” üyeleri, yazılımcıları da bu grupta saymalıyız. Dinlediğim raporda ne yazık ki bu ayrım için bir çalışma yapılmamıştı, ama gerekirse yapılır.
Kanımca inovasyonun baskın çoğunluğu, mikrolardan oluşan bu grup tarafından ortaya konulmakta. Bu grubun, ne TEYDEB’den hibe, ne de bankadan kredi, bir destek aldığını hiç sanmıyorum. 2-3 kişilik bir mikro, ticaret sicili almıyor. TEYDEB’e de sicili olmadığından başvuramıyor. Dolayısı ile inovasyonu ortaya koyanları, destekten yoksun bırakmış oluyoruz. İnovasyon artsın istiyorsak, buna bir çözüm bulmamız gerek.