Şirketler veri merkezlerini buluta taşıyorlar
Oytek Bilişim Hizmetleri Sistem Yönetim Müdürü Kudret Gülcan, BT birimlerinden taleplerin artarken bütçelerin aynı oranda büyümediğine dikkat çekti. Şirketlerin gider kalemlerinde önemli bir miktar tutan altyapı ihtiyaçlarının veri merkezi hizmeti veren şirketler tarafından sağlanmasının, planlarda ön sıralara gelmiş durumda olduğunu kaydeden Gülcan, “Barındırma şirketleri bu hizmetleri verirken maliyetleri minimuma çekip verimliliği artırmayı hedefliyorlar. Sanallaştırma ile birlikte birçok sunucunun yüzde 5-10 civarında olan utilizasyon oranları artık yüzde 60 civarında. Bu da daha çok enerji kullanımı ve daha çok soğutma ihtiyacı anlamına gelmekte. Önceden tasarlanmış kabin ve ürün yerleşimleri, soğuk/sıcak havanın ayrıştırılması ve dışardaki havanın kullanıldığı yöntemler ile enerji giderlerinin azaltılması amaçlanıyor. Enerji kullanım verimliliği (PUE) 1.5 ve altını hedefleyen veri merkezleri kuruluyor. Belirlenen standartlar içinde daha az enerji kullanan çevreyle dost donanımlar veri merkezlerinin ihtiyaçları olarak ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
Veri merkezlerinde iki önemli değişim yaşandığına değinen KoçSistem Veri Merkezi Çözüm ve Hizmetleri Direktörü Gökalp Bahçeli, “Öncelikle ölçekler büyüyor ve bu sebeple eski sistem odaları şirketlere yetersiz geliyor. Diğer önemli eğilimse bulut bilişimin yaygınlaşmasıyla birlikte büyük veri merkezlerinden sağlanan servislerin yaygınlık kazanması. Kurumlar konum bazlı servisler yerine artık bulut bilişim servislerini kullanıyor” dedi.
İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, günümüzde veri merkezi çözümü oluştururken dört temel kriter üzerinde durulurken, bunları, veri merkezinin işletme giderleri harcamalarının optimizasyonu, veri merkezinin standartlara uyumluluğu ve çevreci teknolojilerin kullanımı, iş sürekliliği ve otomasyon olarak sıraladı. Şişik, sözlerine şu şekilde devam etti: “Veriyi korumak ve yönetmek zorunluluğu, veri depolama sistemlerinin sadece satın alma maliyeti olarak değil toplam sahip olma maliyeti olarak değerlendirilmesini de gerektiriyor. Üreticiler yeni nesil veri depolama sistemlerinde soğutma sistemi ihtiyacı, güç tüketiminin azaltılması, verinin değerine göre farklı katmanlarda saklanması, ve tekilleştirme (deduplication) gibi yeni teknolojileri sunuyorlar. Yeni nesil veri merkezleri başta iş sürekliliğini sağlayarak operasyonların aksaması ile ortaya çıkabilecek kayıpları sıfıra indiriyor. Veri depolama teknolojilerindeki yeni bir eğilim olan bilginin yaşam döngüsünün yönetimi (ILM) ve arşivleme çözümleri verinin yaratılmasından silinmesine kadarki sürecin yönetilmesi, verilerin toplandığı alanların çöplük halini almaması ve kaynakların düzenli kullanılması için önemli bir çözüm sunuyor.”
Dell EMEA Gelişen Pazarlar Bölgesi Kurumsal Ürünler Pazarlama Müdürü Tunç Erkan, “Yeni nesil veri merkezlerindeki değişimi anlayabilmek için, bu değişime sebep olan önemli faktörlere göz atmak faydalı olacaktır” derken, bunları; ‘Kurulumu, işletimi ve yönetimi gittikçe zorlaşan altyapı, hızla değişen-artan veriler, değişim hızıyla zorlaşan uygulama yönetimi’ olarak sıraladı. Erkan, “Bu şartlara yanıt vermek isteyen yeni nesil veri merkezlerinde uçtan uca ve kapsamlı, ‘arka ofisten ön cepe’ yaklaşımı, açık ve heterojen BT ortamı, destek hizmetleri, kuruma özel çözümler, sanallaştırma odaklılık ve bulut hizmetleri önem kazanıyor” dedi.
Cloudturk Yöneticisi Mustafa Yazıcı’ya göre, bilgi ve veri tüketiminin artması, veri depolama ihtiyacı, kurumların buluta yatırım yapmalarını tetikledi. Özellikle güvenlik konusunda standartların oluşmaya başlamasıyla birlikte kurumlar hızla bulut bilişimin en yalın hali olan IaaS’e (Infrastructure as a Service) yönelmeye başladı. Bulut teknolojisinin alt kolu IaaS, Türkiye ve dünya için yeni bir alan. Büyük bulut kümeleri yaratan bu IaaS şirketleri aynı zamanda barındırma pazarında organik bir konsolidasyonun gerçekleşmesini sağlayacaklar.
Veri merkezlerinde bulut bilişim diye adlandırdığımız kavram ile doğru orantılı olarak bir değişim yaşandığını vurgulayan Bimsa Sistem Mühendisi Cem Güneyli, veri merkezlerinin temel olarak müşterilerine 3 değişik şekilde yapısal, sistemsel ya da servis bazlı hizmetler önerdiğini, bu hizmetlerin tamamının bir ya da birden çok noktadan verilmesi ile veri merkezlerinin hem kendi yapıları hem de misyonları kısmen değişiyor, daha önemli hale geldiğini dile getirdi.
Yapılan araştırmalarda 2025 yılında toplam veri büyüklüğünün 35 bin Exabyte (1 Exabyte = 1.073.741.824 Megabytes) olacağı tahmin ediliyor. GlassHouse Bilgi Sistemleri Satış Müdürü Hakan Dinçel’e göre, veri merkezlerinde hızlı artan verileri saklama ve yönetme ihtiyacıyla birlikte ciddi bir yedekleme ihtiyacı ön plana çıkıyor.
Fujitsu Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Halit Zaim, iş dünyasının vazgeçilmezleri arasında olan veri merkezleri alanındaki en önemli gelişmenin bulut bilişim olduğu düşüncesinde. Zaim, “İş ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan altyapılara yönelen şirketler, veri merkezlerini bulut platformlarına taşıyor. Bunun nedeni bulut platformlarının verimliliği ve kârlılığı artıran çözümler olmaları. Bulutun sunduğu bir diğer avantaj ise iş ihtiyaçlarına ve iş süreçlerine göre ölçeklenebilir olması. Bulut platformları kurumlara altyapılarını en etkin ve sorunsuz şekilde denetleme, enerji, para ve yerden tasarruf etme, teknolojiyi en verimli şekilde kullanma gibi avantajlar da sunuyor” dedi.
Artık veri merkezi denildiğinde akla ilk olarak enerji verimliliği yüksek, tüm noktalardan izleme ve yönetimi yapılabilen ve 7/24 çalışabilen ortamlar gelmekte. IBM Türk İş Sürekliliği ve Altyapı Hizmetleri Yöneticisi Ayça Konakoğlu, gelecekte veri merkezlerinin hızlı ve modüler büyüyebilme, enerji verimliliği ve 7/24 kesintisizlik kriterlerine göre şekilleneceğini öngörüyor. Büyüdüğün kadar öde prensibine dayalı yeni nesil veri merkezlerinin modüler çözümlerinin birincil faydası ilk yatırım ve işletme maliyetlerinin klasik veri merkezi çözümlerine göre düşük olması. Bu model tüm yatırımların en başta değil, zamanla ve ihtiyaçlara göre yapılmasına olanak tanıyor. Şirketler açısından bakıldığında, yeni bir veri merkezi oluşturmak pahalıdır ve zaman alır. IBM daha fazla sunucu eklemek yerine sunucuların ve depolamanın sanallaştırılmasını öneriyor.
Birim Satış ve Pazarlama Direktörü Barış Dinler de, günümüz veri merkezlerinde yaşanan dönüşümü bulut bilişim altyapı dönüşümü olarak tanımladı. Dinler, “Bulut bilişim yaklaşımının hızla gelişmesi, bu teknolojileri destekleyecek yazılım ve sistem gereksinimi, öncesinde uygulamaların servis olarak sunulması veri merkezlerinin önemini artırmakta. Bulut bilişimle birlikte artık sunuculara tekil görevler yüklenerek ihtiyaç doğrultusunda donanım ve hat maliyetleri belirlenmekte. Artık günümüz veri merkezlerinde misyon kullandığın kadar öde/işin kadar kullan olarak değişmekte.” dedi.