Stratejilerin temelinde yeni nesil teknolojiler ve hizmet var
Dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 şirketlerin yanı sıra teknoloji sağlayıcısı firmaları da dönüşüme zorluyor. Techdata, bu yoldaki adımlarını hızlı atıyor.
Yeni gelişen teknolojiler ile birlikte kurum ve şirketlerde yaşanan dijital dönüşüm, teknoloji sağlayıcısı şirketleri de dönüşüme zorluyor. Özellikle kanalda yer alan şirketlerin, artık sadece ürün ve çözüm satmak yerine hizmetleri de ön plana çıkarması gerekiyor. Türkiye’nin en büyük dağıtıcıları arasında yer alan Techdata da bu gelişmeler doğrultusunda kendine yeni hedef ve stratejiler belirledi. Techdata’nın yeni Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, bu konuda sorularımızı yanıtladı.
Son dönemlerde kanalın öneminin arttığını görüyoruz. Dağıtım kanalı nasıl bir gelişim süreci geçiriyor?
Üreticiler, ulaşamadıkları orta katman ya da farklı sektörlerdeki müşterilere, kanal üzerinden ulaşmak istiyor. Bu onlar açısından ölçülebilirliği artırıyor. Bu noktadan hareketle, Techdata artık ürünler için sadece finansal veya lojistik desteği veren bir şirketten ziyade, üreticilerin temsilcisi gibi çalışıyor. Bu noktada katma değerli çözümler oluşturabilmek önemli. Kanaldaki firmalar, kendi demo ortamlarını kuramayabilir ya da ilgili konuda teknik eleman yetiştirme lüksüne sahip olamayabilir. Techdata olarak tüm bu görevleri üstleniyoruz. Bu durum hem üreticiler hem de iş ortakları için önemli bir avantaj sağlıyor. Techdata olarak, katma değerli distribütör kültürünü bünyemize çok ciddi şekilde katmış durumdayız. Tabii ki diğer distribütörler de bu tür aksiyonlar almaya başladılar, ama bizim hala birkaç adım önde olduğumuzu düşünüyorum.
Bu noktada, Techdata’nın ortaklık yapısı sizi nasıl etkiliyor?
Küresel bir şirket olmanın avantajını yaşıyoruz. Techdata’nın know – how’ını ve diğer ülkelerde yaşadığı başarı hikayelerini buraya taşıyabiliyoruz. Bu arada Sanko’nun ciddi oranda bir ortaklığı var ve bu da bize yerel bir şirket gibi davranabilme avantajı kazandırıyor. Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. Zaten yapılmış olan, yapılmakta olan çeşitli işbirlikleri, stratejiler var. Biz onların benzerlerini Türkiye’ye uygun bir şekilde burada gerçekleştirmeye çalışıyoruz. O da bize ekstra bir güç sağlıyor. Kadro olarak çok ciddi şekilde teknik tarafa yatırım yapıyor, hatta pazardaki en kalifiye elemanlara sahip olmaya çalışıyoruz.
Öncelikleriniz neler olacak?
Küreselde de Türkiye’de de bulut, IoT, analitik, güvenlik ve servis tarafına odaklanıyoruz. Biz aslında klasik bir distribütör gibi sadece finansal ve lojistik konularına değil, gerçekten bu alanlara da yatırım yapıyoruz. Yakında açıklayacağımız bir anlaşma kapsamında IoT için gerekli olan sensörleri de Türkiye’ye getirip dağıtımını yapmaya başlıyoruz. Bu o kadar geniş bir alan ki farklı sektörlerde çeşit çeşit sensörlere ihtiyaç duyuluyor.
Yazılım, sunucu, altyapı gibi ürünleri satan bayileri burada nasıl dönüştüreceksiniz? Ya da yeni bir kanal yapısı daha mı oluşacak?
Bunu dönüştürmek çok kolay değil aslında. Var olan ekosistemi buna dönüştürmenin yanı sıra, o ekosistemde doğan, bu teknolojiler için yaratılmış yeni bayileri ekosistem içerisinde oluşturmamız gerekiyor. Yurtdışındaki örneklerini de takip ediyoruz. Artık yurtdışında bunlar için oluşturulmuş çok ciddi ekipler, yurtdışında bir projeyi uçtan uca tamamlayabilecek, bu konuda uzman arkadaşlarımız var. Türkiye için böyle bir yapılanmaya gidilmedi, ama en büyük avantajımız globaldeki kaynakları da gerektiğinde Türkiye’de kullanabilme şansımız. Yavaş yavaş bu taraflara yatırım yapmaya başladık.
Ama yine de mevcut kanalın da dijital dönüşüm için kendini geliştirmesi veya dönüştürmesi gerekmiyor mu? Kanalda yeni bir konsolidasyon dönemi mi yaşanacak?
Olabilir, bunların içerisinde dönüşümü gerçekleştirebilecek iş ortakları kesinlikle olacaktır. Belli bir noktadan sonra iş yapış şekilleri değişecek, bazı şirketler çözüm oluşturamamaya başlayacak. Dönüşüm yapabilenler hayatta kalacak.
Yazılımlar buluta, altyapılar veri merkezlerine kayıyor. Bu yeni ortamda kanaldaki firmalar dönüşümü neye göre yapsınlar?
Hem yurtiçi hem de yurtdışında kurumlarda profesyonel hizmetlerin öne çıktığını görüyoruz. Örneğin; bulut tarafında Amazon Web Services’in Türkiye’deki distribütörüyüz. Bir iş ortağının bulut üzerinden hizmet alıp satması ile bir ürün alıp satması arasında çok büyük fark yok. Ama ürünler arası cirolarla tabii ki son derece farklı. Burada farkı yaratacak olan ise bir iş ortağının, bulut servislerini verirken yanında profesyonel hizmetler de verebilmesi. Nedir bu profesyonel hizmetler, kendi ortamı ile bulut arasında entegrasyon sağlayabilmesi, veri akışı ya da bulutta oluşan verilerin üzerinde analitik yapabilmesi için bu verilerin bir yerde toplanması, akıllı hale getirilmesi. Tüm bunlar iş ortağı için katma değerli hizmetler. Tek başına gidip bir bulut hizmeti satması da o şirketleri yaşatmayacaktır. Kesinlikle üzerinde katma değerli hizmetleri dahil edip, gerçek kazancını oradan sağlaması gerekecek. Bu son derece net. Aynı şekilde analitik, IoT diyoruz, ama IoT de sağa sola sensör yerleştirmekle olacak iş değil. Bunun bulutla entegrasyonunu sağlayacak, orada oluşan verileri bir araya getirip analitik yapacak. Yapay zeka tarafında ciddi analitik yapan, çok da başarılı yeni şirketler doğmaya başladı. Bunlar aslında fark yaratıyor. Geleceklerinin de daha parlak olduğunu düşünüyorum. Bizim know how’ımızdan yararlanarak bazı iş ortakları daha hızlı bu alana geçiş sağlayabilirler. Techdata bu alanda önemli bir vizyona sahip. Bizi farklı kılan özelliklerden bir tanesi olan eğitim tarafına çok önem veriyoruz. Kanala, iş ortaklarına yönelik çok ciddi eğitim programlarımız var. Üç alanda sertifikalı eğitim merkeziyiz aynı zamanda. Biz hem iş ortaklarımıza hem de son kullanıcılara eğitim veriyoruz. Bu eğitimler iş ortaklarının kabiliyetlerini artırmalarını, kendi başlarına da iş yapabilmelerini ve daha çok para kazanmalarını sağlıyor.
Bu yeni gelişmeler gelirlerinizi ne kadar yansıyor?
Şu an için cirosal anlamda etkileri düşük. Fakat buralara yatırım yapmak zorundayız. Biz ne kadar pozisyon alırsak, bu alanlar canlandığı zaman biz o kadar adım önde olacağız. Uzun vadede de bunlar üzerine yatırım yapmamızın sebebi bu aslında. Eğitim ve destek tarafındaki çalışmalarımızı daha da artıracağız.
Techdata’nın Türkiye’ye bakışı nasıl?
Pozitif, yatırım yapmayı planlayan, daha da büyümeyi planlayan bir yapıdayız. Şu anda ekonomik koşullardan ötürü şirketler giderlerini düşürmeye çalışırken, biz eleman almaya devam ediyoruz. Yatırım yapmaya devam edeceğiz. Demo parkımızı geliştirmek adına yatırım yapıyoruz. Kendi çalışanlarımızın sertifikalı hale gelmesi için de eğitim verdiriyoruz. Techdata’nın farklı olduğuna inanıyoruz ve bu farkı daha da geliştirmek istiyoruz.