Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi ve Müşterinin Tanınması Yükümlülüğü
Günümüz dünyasında ülke ekonomilerinin ve finansal dengelerin her geçen gün değişmesi, yeni malvarlığı değerlerinin yatırımlara konu edilmesine ve akabinde ekonomik ve teknolojik suçların artmasına sebebiyet vermektedir.
Ülkemiz Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – “FATF”) üyesi olup, yasal düzenlemelerin yapılması hususunda yükümlülük sahibidir. Bu kapsamda yasal düzenlemelerin yapılması ve faaliyetlerin gerçekleştirilmesi T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Bakanlık”)’na bağlı olarak kurulan Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) tarafından yapılmaktadır. Konu ile ilgili olarak; 18/10/2006 tarihli 26323 sayılı Resmî Gazete’de Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun (“Kanun”) ve 09/01/2008 tarihli 26751 sayılı Resmî Gazete’de Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik (“Tedbirler Yönetmeliği”) yayımlanarak yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Öte yandan kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yaygınlaşması ve bu konuda herhangi bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle son olarak 01/05/2021 tarihli 31471 sayılı Resmi Gazete’de Tedbirler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlanmış ve kripto para varlık hizmet sağlayıcıları da suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi için alınan önlemlerden yükümlü olan kuruluşlar arasına girmişlerdir.
Bu yazımızda Kanun ve Tedbirler Yönetmeliği’nin güncel gelişmeler ışığında genel bir incelemesi yapılmıştır.
MEVZUAT KAPSAMINDA YÜKÜMLÜLER KİMLERDİR?
Yükümlü olanlar kişiler Kanun’un 2. Maddesinin (d) bendinde ve Tedbirler Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde sayılmıştır. Bazı “Yükümlü”lere aşağıda yer verilmiştir.
- Bankalar, Finansman ve faktoring şirketleri, finansal kiralama şirketleri, yatırım ortaklıkları,
- Bankalar dışında banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz kuruluşlar,
- Sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim şirketleri,
- Ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşları, kripto varlık hizmet sağlayıcılar
- Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile sigorta ve reasürans brokerleri,
- Kargo şirketleri, varlık yönetim şirketleri, tasarruf finansman şirketleri
- Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
- İş makineleri dâhil her türlü deniz, hava ve kara nakil vasıtalarının alım satımı ile uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
- Spor kulüpleri, noterler, yetkili bağımsız denetim kuruluşları,
- Bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler,
- Savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. Maddesinin 1. Fıkrası çerçevesinde hukuki durumu kavramak için yapılan mesleki çalışmalar sebebiyle öğrenilen veya yargısal ya da alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere; taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar.
MÜŞTERİNİN TANINMASI YÜKÜMLÜLÜĞÜ NEDİR?
Yükümlüler, müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar kapsamında; kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce;
- Sürekli iş ilişkisi tesisinde tutar gözetmeksizin,
- İşlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı 75.000 TL veya üzerinde olduğunda,
- Elektronik transferlerde işlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı 7.500 TL veya üzerinde olduğunda,
- Şüpheli işlem bildirimini gerektiren durumlarda tutar gözetmeksizin,
- Daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe olduğunda tutar gözetmeksizin
işlem yapanlar ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimlik bilgilerini almak ve bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek ve işlemin gerçek faydalanmışının ortaya çıkarılması için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
GERÇEK KİŞİLERDE KİMLİK TESPİTİ NASIL YAPILIR?
Gerçek kişilerin kimlik tespitinde; ilgilinin adı ve soyadı, doğum yeri ve tarihi, uyruğu, kimlik belgesinin türü ve numarası, adresi ve imza örneği, iş ve mesleğine ilişkin bilgileri, varsa telefon numarası, faks numarası, elektronik posta adresi, ile Türk vatandaşları için bu bilgilere ilave olarak anne, baba adı ve T.C. kimlik numarası alınmakta olup, bu bilgilerinin doğruluğu;
- Türk uyruklular için C. nüfus cüzdanı, T.C. sürücü belgesi veya pasaport ile üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan ve özel kanunlarında resmi kimlik hükmünde olduğu açıkça belirtilen kimlik belgeleri,
- Türk uyruklu olmayanlar için pasaport, ikamet belgesi veya Bakanlıkça uygun görülen kimlik belgesi üzerinden teyit edilmektedir.
TÜZEL KİŞİLERDE KİMLİK TESPİTİ NASIL YAPILIR?
Ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerin kimlik tespitinde; tüzel kişinin unvanı, ticaret sicil numarası, vergi kimlik numarası, faaliyet konusu, açık adresi, telefon numarası, varsa faks numarası ve elektronik posta adresi, tüzel kişiliği temsile yetkili kişinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, uyruğu, kimlik belgesinin türü ve numarasına ilişkin bilgiler ve imza örneği ile Türk vatandaşları için bu bilgilere ilave olarak anne, baba adı ve T.C. kimlik numarası alınmaktadır.
- Tüzel kişiliğin unvanı, ticaret sicil numarası, faaliyet konusu ve adresinin teyidi ticaret siciline tescile dair belgeler; vergi kimlik numarasının teyidi ise Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilgili birimi tarafından düzenlenen belgeler üzerinden yapılmaktadır.
- Tüzel kişiyi temsile yetkili kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğu gerçek kişilerin kimlik tespitinde aranan kimlik belgeleri; temsil yetkileri ise tescile dair belgeler üzerinden teyit edilmektedir.
Yükümlüler gerek gerçek kişi gerek tüzel kişi müşterilerinin kimlik tespitini yapamadıkları veya iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinemedikleri durumlarda; iş ilişkisi tesis etmemeli, daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe duyulması nedeniyle yapılması gereken kimlik tespit ve teyidinin yapılmadığı durumlarda ise iş ilişkisi sona erdirilmelidir.
ÖZEL DİKKAT GEREKTİREN İŞLEMLER NELERDİR?
Yükümlüler; karmaşık ve olağandışı büyüklükteki işlemler ile görünürde makul hukuki ve ekonomik amacı bulunmayan işlemlere özel dikkat göstermek, müşteri tarafından talep edilen işlemin amacı hakkında yeterli bilgi edinmek için gerekli tedbirleri almak ve elde edilen bilgi, belge ve kayıtları istenildiğinde yetkililere sunmak üzere muhafaza etmek zorundadırlar.
Müşteriler tarafından gerçekleştirilen işlemlerin müşterilerinin mesleği, ticari faaliyetleri, iş geçmişi, mali durumu, risk profili ve fon kaynaklarına dair bilgiler ile uyumlu olup olmadığını sürekli iş ilişkisi kapsamında devamlı olarak izlemek ve müşterileri hakkındaki bilgi, belge ve kayıtları güncel tutmak Yükümlüler’in sorumluluğundadır.
İşte bu noktada bazı sektörlerde ve bazı ülkelerde sıkılaştırılmış tedbirlerin alınması gerekmektedir:
-
Teknoloji Sektörü
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hayatımızda önemli bir yere konumlanmasının sonucu olarak finansal kuruluşlar ile finansal olmayan belirli iş ve meslekler, yeni ve gelişen teknolojilerin kullanımının, yeni dağıtım kanalları dâhil olmak üzere mevcut ve yeni ürün ile yeni iş uygulamalarının getirdiği imkânların aklama ve terörün finansmanı amacıyla kullanılması riskine karşı da özel dikkat göstermek ve bunu önlemeye yönelik uygun tedbirleri almakla yükümlü hale gelmiştir.
Yüz yüze olmayan işlemler yapılmasını mümkün kılan yöntem veya sistemleri kullanarak gerçekleştirilen sürekli iş ilişkisi tesisi, hesaba para yatırma, hesaptan para çekme ve elektronik transfer gibi işlemlere özel dikkat göstermek; müşterinin mali profiline ve faaliyetlerine uygun olmayan veya faaliyetleriyle ilgisi bulunmayan işlemleri yakından izlemek, tutar ve işlem sayısı limiti belirlemek de dâhil uygun ve etkili tedbirleri almak zorundadırlar.
-
Riskli Ülkeler
Müşterilerin yerleşik ve bağlantılı oldukları ülkelerde/bölgelerde suç gelirinin aklanması veya terörün finansmanı önlenmesi için gereken düzenlemelerin yapılmadığı ve önlemlerin alınmadığı durumlarda ülke riskinin bulunduğu kabul edilmektedir.
- FATF tarafından listeye alınan ülkeler,
- Kıyı bankacılığı yapılan ülkeler,
- Serbest bölgeler, sınır ötesi merkezler,
- Vergi cenneti olan ya da dünya genelinde vergi cenneti olarak bilinen ülkeler ve
- Yasadışı uyuşturucu, üretim-dağıtım yolları üzerinde bulunan, kaçakçılık, terör gibi suçların oranı, yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olduğu antidemokratik ülkeler ve bölgelerde
yerleşik ve ilişkili müşteriler yüksek riskli müşteri grubunda olup, Yükümlüler tarafından yakından takip edilmesi gerekmektedir.
SIKILAŞTIRILMIŞ TEDBİRLER NEDİR?
Yükümlüler; özel dikkat gerektiren bir işlemin söz konusu olması, teknolojik risklerin ve riskli sayılan ülkeler ile gerçekleşen bir ilişkinin söz konusu olması halinde risk temelli yaklaşım çerçevesinde tespit edecekleri yüksek riskli durumlarda, tespit edilen riskle orantılı olarak;
- Müşteri hakkında ilave bilgi edinmek ve müşteri ile gerçek faydalanıcının kimlik bilgilerini daha sık güncellemek,
- İş ilişkisinin mahiyeti hakkında ilave bilgi edinmek,
- İşleme konu malvarlığının ve müşteriye ait fonların kaynağı hakkında mümkün olduğu ölçüde bilgi edinmek,
- İşlemin amacı hakkında bilgi edinmek,
- İş ilişkisine girilmesini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak,
- Uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığını artırmak ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisini sıkı gözetim altında tutmak ve
- Sürekli iş ilişkisi tesisinde ilk finansal hareketin, müşterinin tanınmasına ilişkin esasların uygulandığı bir başka finansal kuruluştan yapılmasını zorunlu tutmak
tedbirlerinden en az birini veya birden fazlasını veya tamamını uygulamakla yükümlü olmaktadırlar.
ŞÜPHELİ İŞLEM BİLDİRİMİNE İLİŞKİN ESASLAR
Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının; yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına, bu kapsamda terörist eylemler için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü finanse edenler tarafından kullanıldığına veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde şüpheli işlemin varlığı kabul edilmektedir.
Şüpheli işlemlerin yükümlüler tarafından tutar gözetilmeksizin MASAK’a bildirilmesi gerekmekte olup, şüpheli işlem bildirimi; gerçek kişi yükümlünün bizzat kendisi, tüzel kişi yükümlünün kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği bulunmayanların yöneticileri veya bunlar tarafından yetkili kılınanlar tarafından yerine getirilmektedir.
Şüpheli işlemler, işleme ilişkin şüphenin oluştuğu tarihten itibaren en geç 10 iş günü içinde MASAK’a bildirilmelidir
YÜKÜMLÜLERİN MUHAFAZA VE İBRAZ YÜKÜMLÜLÜĞÜ NEDİR?
Yükümlüler, her türlü ortamdaki; yükümlülüklerine ve işlemlerine ilişkin belgeleri düzenleme tarihinden, defter ve kayıtları son kayıt tarihinden, kimlik tespitine ilişkin belge ve kayıtları son işlem tarihinden itibaren 8 yıl süre ile muhafaza etmek ve istenmesi halinde yetkililere ibraz etmek zorundadırlar.
MEVZUATA AYKIRI YAPTIRIMLAR
Yükümlüler’in Kanun ve Yönetmelik’ten doğan yükümlülüklerinden herhangi birisini ihlal etmeleri halinde taraflarına karşı idari para cezası ve adli ceza yaptırımları düzenlenmiştir.
Söz konusu mevzuata aykırı davrananlara 30.000-TL ile 500.000-TL arasında idari para cezası uygulanmaktadır. Ayrıca Yükümlü’nün; banka, finansman şirketi, faktoring şirketi, ikrazatçı, finansal kiralama şirketi, sigorta ve reasürans şirketi, emeklilik şirketi, sermaye piyasası kurumu, yetkili müessese, ödeme ve elektronik para kuruluşu ile yönetmelikle belirlenecek diğer finansal kuruluşlar olması hâlinde, idari para cezası işlem tutarının %5’inden az olmamak üzere 2 kat olarak uygulanmaktadır.
- Yükümlülüklere aykırı davranan Yükümlüler’e uygulanacak idari para cezalarının toplamı; her bir yükümlülük için, ihlalin yapıldığı yıl itibarıyla, serbest avukatlar için 4.000.000—TL’yi aşamamaktadır.
Yükümlü’nün yükümlülük tedbirleri kapsamında eksiklikleri olması halinde ise;
- İdari para cezası kararının tebliği tarihinden itibaren eksikliklerin giderilmesi için 60 günlük ek süre verilmekte olup, süreye uyulmaması halinde verilen idari para cezasının 2 katı oranında idari para cezası uygulanmaktadır.
- Buna rağmen eksikliklerin giderilmemesi halinde ise yükümlünün faaliyetlerinin belli bir süre durdurulması, kısıtlanması ya da faaliyet izin belgesinin iptaline yönelik tedbirlerin alınması için durumun MASAK’a bildirilmesi söz konusu olmaktadır.
Yükümlülerden;
- MASAK’a şüpheli işlem bildiriminde bulunulduğunu; yükümlülük denetimi ile görevlendirilen denetim elemanları ve yargılama sırasında mahkeme dışında işleme taraf olanlar dahil başka kimselere açıklayan, bilgi ve belge verme yükümlülüğüne aykırı davranan ve muhafaza ve ibraz yükümlülüğüne aykırı davranan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.
SONUÇ
Ekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucunda kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hayatımızdaki yerinin artması, suç gelirlerinin aklanması ve terör finansmanının önlenmesi ile ilgili mevzuatın kapsamının da genişletilmesine yol açmıştır.
Hukukumuzda henüz bir yasal düzenleme bulunmaması sebebiyle teknolojik riskleri ve denetimsiz varlık transferlerini bünyesinde barındıran kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kısmi şekilde de olsa MASAK denetimine tabii olması bu alanda getirilecek yasal düzenlemelerin bir öncü adımı olarak değerlendirilmektedir. MASAK tarafından yükümlü olarak nitelendirilen gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerine verilen önem güncel gelişmeler ışığında artmış olup, herhangi bir yaptırım ile karşı karşıya kalmamaları adına mevzuat ile ilgili çalışmalarını yakından takip etmeleri tavsiye olunmaktadır.
Ayça Berker Kimdir?
Berker Berker Hukuk Bürosu’nun kurucu ortağı olan Av. Ayça Berker, İstanbul’da önemli hukuk bürolarında görev aldıktan sonra 14 sene boyunca Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş’de Hukuk Danışmanlığı Bölümü’nde yönetici olarak çalışmıştır.
Av. Ayça Berker, telekomünikasyon hukuku, sözleşmeler hukuku, banka ve finans hukuku, gayrimenkul ve inşaat hukuku, kamu özel iş birlikleri projeleri (PPP), kişisel verilerin korunması hukuku, elektronik ticaret hukuku, iş hukuku ve uyum ve mevzuat çalışmalarında faaliyet göstermektedir.
Av. Ayça Berker – Berker Berker Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı