Suç odakları bilişime göz dikti
Hayatımızdaki ürün ve hizmetlerin, bilgi ile iletişime dayalı hale geldiği ve herkesin kullanabileceği şekilde yaygınlaştığı son dönemde artık birçok işlemi, akıllı mobil cihazlar ve internet aracılığıyla birkaç ‘tık’ ile istediğimiz yerden yapabiliyoruz. Bu teknolojileri, uygun amaçlar için kullanan insanların sayısının artması; ne yazık ki kanun dışı hareket eden çeşitli suç odaklarının da, bilişim teknolojilerine olan ilgisini artırıyor. Bu duruma paralel olarak; tehdit ve riskler de hızla büyümeye devam ediyor. Saldırıların verdiği zararlar; bankacılık, iletişim, enerji, savunma gibi sektörleri de içine alacak şekilde, farklı alanlarda çok büyük kayıpların yaşanabileceği riskleri de beraberinde getiriyor.
Özellikle son yıllarda ön plana çıkan mobil cihazlara yönelik tehditlere, veri trafiğini yapay şekilde artırarak; sistemleri işlevsiz hale getiren ağ tabanlı saldırılara ve sosyal mecra üzerinden güvenlik zaafı yaratan faaliyetlere kadar birçok siber tehdit mevcut. Bulut bilişim, büyük veri, makineden makineye iletişim (M2M) gibi yeni teknolojilerin de hayata geçmesiyle, siber tehditlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da artıyor. Bilişim teknolojilerinin güvenlik gereklerine uygun şekilde kullanılmaması, sistemleri siber saldırı tehlikesine açık hale getiriyor.
Mobilitiye verilen önem artıyor
Günümüzün dinamik iş hayatında özellikle mobil cihazların iş dünyasının ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle birlikte; kurumsal mobilite gereklilikleri ve ihtiyaçları da büyük bir gelişim ve değişim gösterdi. Türkiye’deki kurumların gelecek 3 ila 5 yıl içinde mobiliteye öncelik vereceğini gösteriyor. Bugün birçok firma; çalışan, müşteri ve saha uygulamalarına mobiliteyi de entegre eden resmi politikalar geliştirmiş durumda.
Çalışanların kişisel cihazlarından kurumsal kaynaklara erişim sağlanması da bu sürece katkı sağlıyor. Mobilite stratejileri şekillendikçe, kurum çalışanlarına “kendi cihazını getirme” (Bring Your Own Device -BYOD) imkânı sunmak, işletmeler için ihtiyaç haline geliyor. BYOD, çalışanlar arası işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunurken; çalışanların karşılıklı iletişimlerini hızlandırarak performansı arttırıyor. İşletmelerin toplam mülkiyet maliyetini de azaltan BYOD, zaman – maliyet verimliliği sağlanmasına destek oluyor.
“Mobil güvenliğe odaklandık”
Tüm bu gelişmelerle birlikte Samsung olarak güvenlik konusu bizim de her zaman en öncelikli konu başlığı. Hem çok değer verdiğimiz tüketicilere güvenlik alanında çözümler sağlamak hem de bu alandaki ihtiyaçları karşılamak adına mobil güvenlik yeteneklerini hızla geliştiriyoruz.
İş liderlerinin ve BT uzmanlarının artan ihtiyaçlarını karşılayabilecek, alışılmışın dışında ve gelişmiş bir güvenlik platformu sağlamak için derinlemesine çalışarak KNOX güvenlik platformumuzla mobil güvenlikte yepyeni bir çığır açtık. KNOX sayesinde kurumsal müşteriler pazardaki en güvenli mobil platformlardan birini cihazlara önceden yüklenmiş entegre donanım ve yazılım koruması sayesinde anında kullanabiliyorlar. KNOX Workspace, devlet kurumlarının ağlarında bile çalıştırılacak kadar güvenli teknolojisiyle kurumsal ve kişisel verileri ayırabilen, yönetilebilir, cihaz üzerinde çalışan bir mobil güvenlik çözümü. KNOX Workspace sayesinde çalışanların cihazları 7/24 korunuyor ve BT uzmanları mobil cihaz yönetim platformu yoluyla kötü amaçlı saldırılar hakkında gerçek zamanlı veriler elde edebiliyorlar.