Talihi döndürmek
Avrupa Birliği tarafından her yıl hazırlanan İnovasyon Göstergesi, yeni adıyla İnovasyon Birliği Göstergesi yayınlandı. AB ve aday ülkeleri gösteren malum histogramda Türkiye yine en solda, yanında bir başkasıyla aynı yerde yerini aldı.
İnovasyon Birliği Göstergesi’nin 50. sayfasında Türkiye’ye ait kısımda ülkemizden “orta halli, mütevazi inovatör, ortalama performansın altında” diye söz ediliyor…yine.
İnovasyon hareketliliği elbette bir yıldan ötekine artmaz. Ama bu gösterge 2000 yılından beri yayınlanıyor. Ve biz hep aynı köşedeyiz. 2009’da solumuzda Sırbistan belirmişti. Bu yıl solumuzda Letonya var (sürekli Latvia diye hatalı tercüme edilen). Diğer komşularımız: Bulgaristan, Litvanya, Makedonya, Sırbistan ve Romanya.
İnovasyon yetersizliğinin temelinde neden sayısı çok. Ama bu yetersizliği giderme yönünde kararlı bir siyasi irade olduğu da artık görülüyor. Eğer bir ülkenin Sanayi Envanteri bile 2011’de hala yoksa (ama hazırlanıyorsa…en nihayet!) o ülkede Ar-Ge de inovasyon da sadece kişilerin ve tek tek şirketlerin girişimine kaldı demektir. Çünkü eğer devlet, nerede ne üreten kaç tane ne tesisi olduğunu “resmen” bilmiyorsa, bu konuda nasıl strateji hazırlayacak? Ve o strateji neye benzeyecek?
Sanayi Bakanlığı’nın “Girişimci Bilgi Sistemi” adıyla hazırladığı Sanayi Envanteri’nden sonra inovasyon konusunda devletin gözündeki bulanıklığın mazereti kalamaz. Ve hele, YÖK kararıyla üniversitelerde “Girişimcilik” dersinin tüm bölümlerde okutulmaya başlanma girişimi, bu konuda gençlere “ders” düzeyinde bile olsa fikir verecektir. Konuyu sadece kuru işletmeci mantığıyla değil, inovasyonun anlam ve önemine değinen geniş kapsamlı bir bakış açısıyla vermeyi de düşünmüşlerdir inşallah?