Tanıtımdan yarar gelir
AVRUPA Komisyonu, Avrupa Birliği’nin bakanlar kuruludur. Her ne kadar kendilerine “komisyoner” diyorlarsa da, AB hukuku gereği, orada görevli 27 kişi, aslında bakan gibi çalışıyor.
Komisyon Başkanı, bu durumda başbakan oluyor. Bir de hepsinin üzerinde AB Başkanı diye bir sıfat var. Belçikalı bir devlet adamı seçildi bu göreve.
Şimdi, bu AB Komisyonu’nu bilmeyen yok herhalde?
AB Komisyonu “bilindiğine” göre neden hala kendisini tanıtmak istiyor? 2009’da yapılan Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra yeniden göreve atanan AB Komisyonu Başkanı Barosso, neden “ne yaptıkları”nı Avrupa’ya ve dünyaya anlatmak istiyor?
Yeterince bilinmiyor mu?
Bu sorunun malum yanıtı: Her kurum, halka ne yaptığını anlatmak ister. Buna, tanıtım denilir.
Tanıtım, yapılan işin Türkçesi. Yapılan işi iyi anlatan bir sözcük. Amerikancası “public relations” olduğundan, bizde de halkla ilişkiler deniliyor.
AB Komisyonu, “ilk 100 günü” için, dünyanın en baba tanıtım şirketlerinden Hill&Knowlton’u görevlendirdi. Onlar da her bakanın ne yaptığını anlattılar: Web sitesi yaparak. 48 sayfalık pdf dosya yaparak.
Kıssadan hisse: Bizim e-devlet işleri de böyle anlatılabilir. Anlatılmalı zaten. Vatandaş için yapılan işlerden vatandaşın haberi olmuyor. e-Devlet işleri hakkında vatandaş, bilgiyi illa kendisi zar zor arayıp bulmak zorunda. Oysa devlet, bu tür bilgiyi vatandaşa en kolay anlayacağı ve en kolay biçimde verebilir. Vermeli.