Tarımda verimin temelinde de artık ‘dijital’ var
Yaz günlerinden selam,
Pandemi derdiyle evde geçen bunca zamanda her şey bir yana, elektrik faturaları can yaktı. Tam kapanma ile geçen 17 günde bilgisayardan TV’ye, kahve makinasından çamaşır ve kurutma makinesine uzanan elektrikli cihaz zinciri ile bağlarımız güçlendi ve dönüşü de faturalar oldu. Elektrik tarifeleri karşılaştırma ve tedarikçi değiştirme sitesi encazip.com’un kurucusu Çağada Kırım, bu noktada tasarruf imkanlarını hatırlattı. Mesela gereksiz yere yanan lambaları söndürmek, odadan çıkarken elektriği kapatmak refleksimiz olsun. Bulaşık makinesinin tam dolmasını bekleyin, çamaşır makinesini yüksek sıcaklıkta çalıştırmayın, beyaz eşyaları mutlaka A enerji sınıfına dahil ürünlerden seçin, kullanmadığınızda fişleri prizlerden çekin, bilgisayar ve televizyon benzeri cihazları açık bırakmayın, klimayı belirli bir ısıya sabitleyerek kullanın.
Elektrik faturaları, tam da enerjiye geçme fırsatım oldu. Bitcoin üretiminde artan yenilebilir enerji kullanımı hakkında bilgi vermiş Bitpanda MENA ve Türkiye Yönetici Direktörü Elbruz Yılmaz ve Bitcoin madenciliğinde enerji verimliliği ve inovasyon çalışmaları kapsamında yenilenebilir enerji payının artış kaydettiğine işaret etmiş. Bu artış ve yenilenebilir enerjinin kıymetinin farkına varılması önemli. Çünkü elektrikli araçların hayatımıza girmesiyle birlikte, son 3 yıldır pil teknolojileri ve pazarı da büyüyor. 2021 başı itibariyle, dünya pil pazarı büyüklüğü 45 milyar doları geçmiş. Gelecek 10 yıl içinde enerji depolanma ihtiyacının katlanarak artacağı gerçeğine dikkat çeken TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, “2025 ve sonrası evlerde powerwall benzeri pil sistemleri ve güneş enerji santrallerine entegre storageplant’ların kullanımın artmasıyla, pazarın 10 yıl içinde katlanarak büyümesi bekleniyor. Avrupa’da elektrikli araç tercihi artmaya başladı” demiş. Bekleyip göreceğiz, ama hazır enerji demişken, Aspilsan, Türkiye’nin ilk lityum-iyon pil fabrikası yatırımının temelini 2020 sonunda Kayseri’de attı. Yatırımın kritik olduğunu anlatan Dr. Akın Arslan, “Fabrika yeni nesil pil ve şarj teknolojilerinin üretilmesi ve geliştirmesi konusunda öncü olacak, Türkiye’nin ve bölgenin ilk yüksek kapasiteli pil hücresi fabrikası olma özelliğini taşıyacak. Lityum-iyon pil teknolojileri için, en az elektrikli araçlar kadar, evlerde enerji depolama konusu önemli bir pazar potansiyeli oluşturacak” beklentisini dile getirmiş.
Eğitim demişken, GTech’in sektör için yetkin gençler yetiştirmek üzere hayata geçirdiği GTech Akademi’nin 2021 programına başvurular başladı. Akademi katılımcıları hem GTech bünyesinde hem de sektörde istihdam ediliyor. GTech Akademi, kariyerini Veri Bilimci, Veri Mühendisi veya Veri Mimarı olarak geliştirmek isteyen yeni mezun, ilgili alanlarda yüksek lisans öğrencisi olarak eğitimine devam eden veya maksimum 3 yıl yazılım deneyimi olan gençlerin başvurularını bekliyor, aklımızda olsun.
Örnek bir çalışmada Destek Patent, “Fikrine Sahip Çık” projesiyle sosyal sorumluluk anlayışının odağına eğitimi yerleştirerek Fikri ve Sınai Haklar bilincini yaygınlaştırmayı, patent okuryazarlığını artırmayı, kamuoyunu da bilinçlendirerek Türkiye’yi global ölçekte bir marka olarak konumlandırmayı hedefliyor. Ağırlıklı olarak Teknik ve Mesleki liselerde okuyan öğrencileri hedefleyen proje kapsamında bugüne kadar 10 ilde tüm Teknik ve Meslek Liselerine Sınai Haklar alanında eğitimler verilmiş, projenin ikinci etabına geçilen okullarda ise detaylı workshoplar ve mentorluk çalışmaları devam ediyormuş. Projenin ikinci etabında hedef; tescil sayılarının artmasına katkıda bulunmak. Bunun için de okullarda ihtiyaç analizi yaparak, hangi okulun hangi alanda tescil başvurusu yapmak istediğini belirleyip, o okula o alanda daha derinlemesine atölye çalışmaları sunmak. Araştırmak, yaratmak ve geliştirmek için yol haritası edinme fırsatı… Zaten bunun bir yansıması olarak projenin bir diğer ayağında girişimcilere ve KOBİ’lere de eğitimler veriliyor.
Pandemi ile iyiden iyiye vazgeçilmezimiz olan dijitalleşme, tarım sektöründe de doğal olarak güç kazanıyor. Öyle ki, 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı tarafından KONDA ile yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de çiftçiler artık teknolojinin olmadığı bir tarım düşünemiyor. Çiftçilerin davranışlarının yıllar içinde nasıl değiştiğini anlamak, temel eğilimlerini öğrenmek, ihtiyaçlarını ve beklentilerini ortaya koymak üzere, iki fazdan oluşan kapsamlı bir araştırma gerçekleştiren KONDA’nın çalışmasına göre, çiftçilerin yenilikleri uygulamalarında doğrudan iletişim ve yüz yüze danışmanlık önemli bir rol oynuyor. Çiftçilerin en önemli gündem maddelerinden biri de kaçınılmaz olarak iklim krizi. Sonuçları değerlendiren Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Kurumsal İlişkiler Direktörü Arzu Örsel, “Tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de daha fazla çiftçi dijitalleşen dünyaya erişim sağlıyor ve faydalarını deneyimliyor. Üç yıldır başarıyla yürüttüğümüz ve her geçen gün kapsamını genişlettiğimiz 1000 Çiftçi 1000 Bereket, Türkiye’de çiftçilere düzenli ve sürekli danışmanlık hizmeti sunan ilk ve tek sosyal sorumluluk programı” vurgusunu yapmış.
Kaç zamandır bekliyorduk, Zülfü Livaneli’nin üç yıl aradan sonra çıkardığı ve Egeli bir balıkçı ailenin üzerinden göçmenlik meselesi ve ekolojik yıkıma odaklandığı yeni romanı “Balıkçı ve Oğlu” İnkılâp Kitabevi etiketiyle inkılap.com ve internette kitap satan tüm mecralardan ön siparişe açılmış. Duymayan kalmasın…
Yine zengin bir içerikle buluşalım,