Taşınmıyoruz, aynen devam!
Ziya Paşa şöyle diyor: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”
Abdülhamid Ziyâeddin (d. 1829, İstanbul – ö. 17 Mayıs 1880, Adana), Tanzimat Dönemi devlet ve fikir adamı, gazeteci ve şairdir diyor Vikipedi Ziya Paşa için. Başka bir sözü daha var, gerçi konumuz ile hiç alakası yok ve doğruluğu çok tartışılır: “Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Bu ilk cümle için birçok yorum okudum, bence anlamı çok açık; söylenen laflar çok da anlamlı değil, yaptığı işe, geldiği sonuca bakmak lazım. Öyle ya, Dünya’da yaşanan bozulmalar son 5-10 yılın olayı değil, boş konuşanlar, yaptıkları ile söyledikleri birbirini tutmayanlar, menfaat uğruna büyük laflar edip aslında hiçbir şey yapmayanlar yeni değil, yüzlerce yıldır var, Ziya Paşa da bunu 200 yıl önce söylemiş. Ondan önce var mıydı, evet, şimdi var mı, evet, ileride olacak mı tabi ki evet.
Benzer bir sürü de söz bulmak mümkün: Lafla peynir gemisi yürümez gibi. Bu söz de genel kültür açısından yazıyorum, Cimriliği ve sahtekarlığı ile bilinen Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı için söylenmiş bir türlü gelmeyen peynir gemileri için.
BThaber olarak ve ben şahsım olarak şunu söylüyorum: Türkiye’nin önündeki en büyük engel dijital dönüşüm zorluğudur, aşıldığı anda her şey çok daha güzel olacak. Gazetemizdeki haberler, söyleşiler ve makalelerin çoğu da bu yöndedir. Nasıl dijital dönüşüm hızlandırılır, kim hangi konuda neler yaptı gibi onlarca söyleşiye de tanık olursunuz. Biz bununla ilgili iki de proje yarışması düzenliyoruz, Türkiye, süreçlerini proje üreterek en iyi dijitalleştiren TEKNOLOJİ KAPTANLARI ile pazarlama projelerinde teknolojiyi en iyi kullanana PAZARLAMA KAPTANLARI. Bütün amaç dijital dönüşümü hızlandırmak için özendirici projeleri tanıtmak
Bütün bu söylemleri yaparken BTHABER Şirketler Grubu olarak bizler ne yaptık peki?
- Gazetemizin ve diğer tüm yayınlarımızın baskısını bütün dijital kanallardan yayımlıyoruz
- Baskının her aşaması, bulut üzerinden yapılıyor. Faturadan sayfa tasarımına, reklam haklarının takibinden dağıtımına kadar her şey dijital ortamdan gerçekleştiriliyor ve takip ediliyor
- Her türlü yarışma başvurusu dijital ortamdan alınıyor
- Bilişim 500 başvuruları da dijital ortamdan alınıp, aynı ortamda onaylanıyor
- Masraf takipleri, demirbaş alımları gibi konuları dijital ortama taşıyalı yıllar oldu zaten
- Etkinliklerimizi Mart 2020 tarihinden itibaren dijital ortama taşıdık, şimdi hem dijital, hem fiziksel hem de fijital yapabilir durumdayız
- 5 yıldır evlerden çalışıyoruz, buna pandemi öncesi hazırdık, tam biz uygulamayı denerken zorunluluk oluştu ve hemen geçtik.
- Sözleşmeleri artık dijital olarak imzalıyor, kağıdı, doğayı koruyor, arşiv masraflarını kısıyor, zamandan kazandırıyoruz
Laf aramızda, Teknoloji Kaptanları’na katılsak ödül alabiliriz 😀
Bütün bu gelişmelerden sonra da sanal ofise taşınmaya karar verdik. İki arkadaşımız sürekli orada olacak, diğerlerimiz evden çalışmaya devam edeceğiz, tabii onlar da ihtiyaç duyduklarında sanal ofisten de çalışabilecekler. Aslında taşınmıyoruz, aynen evden çalışmaya devam.
Son olarak bir atasözümüz ile konuyu tamamlayalım: Ele verir talkını, kendi yutar salkımı
Biz herkesten önce kendimiz için dijital dönüşümü uygulamaya çalıştık, çalışıyoruz.
Konuyu 1 Ağustos Dünya İnternet Günü’nü hatırlayarak tamamlayalım. Türkiye’ye internetin geliş tarihi 12 Nisan. O tarihe ait bir yazı yazmıştım: İnterneti Türkiye’ye ilk “İnternet Mahir” getirmiştir! şeklinde şakalı bir yolla gelişimi anlatmaya çalışmıştım. https://www.bthaber.com/interneti-turkiyeye-ilk-internet-mahir-getirmistir/
Bu vesile ile internetin ülkemize gelmesini sağlayan (veya hızlandıran), bilişim dünyamızı geliştirmek için emek sarfeden ve sarfetmeye devam eden, gecelerini gündüze katarak bu konuda büyük özveri ile çalışan sektörümüzün her bir bireyine teşekkür ederim, onlara çok şey borçluyuz. Kazandığımız ekmek parasından, ülkenin gelişmesine kadar bir uçtan diğer uca kadar fayda getiren bu çabaları için büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpüyorum. Sanıyorum bugünlerde bir de sistem yöneticileri günüymüş, onların da yeri bambaşka.
Bundan dört yıl önce, 2017 yılında Bilişim Zirvesi mottomuzda “Yıkıcı ve yenilikçi Teknolojiler” geliyor demiştik. Çok da zaman geçmeden dediğimizi yaşar olduk. Hepimize, insanlık çizgimizi aşmadan, dijital dönüşümden faydalanan yaşamlar diliyorum.
Yazdım…