Tatbikatlarla hazırlanın
Her çalışan işletmede felaket anında yapması gerekeni ve yedekleme sistemlerinin devreye girmesi için planlanan süreyi en başında bilmesi gerektiğini ve buna göre de tedbir alması gerektiğini ifade eden Sürat Bilişim Teknolojileri Genel Müdürü İsmet Akyüz kurumların tatbikatlarla test etmesi gerektiğini düşünüyor. Akyüz sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “İş sürekliliği ve felaket kurtarma senaryoları ve yedekleme mekanizmaları hazırlanmış işletmelerde felaket anında görev çağrılarak sistemleri ayağa kaldıracak ekiplerde önceden tespit edilerek tatbikatlara tabi tutulmalıdır. Felaket anında ise herkes görevini aklıselim ve soğukkanlı bir şekilde icra ederek öncelikli ve kritiklik değerlemesine tabi tutulmuş sistemlerden başlayarak sıra ile sistemlerini devreye sokarlar, ilgili birimleri haberdar ederek çalışmalarının normale dönmesini sağlarlar. Felaket kurtarma anında tüm teknolojik altyapınızın hazır olmasının yanında teknolojiden ziyade insanla değerlenen ve insanların başarılı ve zamanında müdahaleleriyle çalıştırılabilen sistemler olduğu unutulmamalı ve bu konuda uzman ekipler ve iş ortakları ile çalışılmalıdır.”
Double Take Türkiye Pazarlama Müdürü Alev Akkoyunlu ise kurumlar için bu alanda risklerin çok fazla olduğunu dile getiriyor. Akkoyunlu, “En basit örnek geçtiğimiz yıl İstanbul’da yaşadığımız sel felaketi sırasında birçok şirket sistemlerinde veri kayıpları ve en önemlisi sağladıkları hizmetlerde uzun süreli kesinti yaşadılar. Günümüzdeki yapıda, şirketlerin nerdeyse bütün verileri elektronik ortamda saklanmaktadır. Her an ulaşılabilir durumda olması gereken verilerin ve hizmetlerin kesintiye uğraması şirketlerin karşılaşabileceği en büyük risktir. Kurumlar en basit olarak kritik sistemlerinin her an çalışabilir bir yedeğini hazır tutmak ile başlayabilirler. Önceki zamanlarda iş sürekliliği için elde bulunan yedekler yeterli olmaktaydı. Fakat son zamanlarda kümeleme gibi verinin anında erişilmesini sağlayan sistemlerin donanım bağımsız ve lokasyon bağımsız çalışabilirlikleri önem kazandı” diyor.
ABH Genel Müdürü Tayyar Bacak ise kurumların, bir olağan üstü durumda faaliyetlerine devam edebilmeleri için gerekli en önemli fonksiyon ve süreçleri belirlemeleri gerektiğini düşünüyor. Bacak, “Bir olağanüstü durumda kurum içinde herkesin çalışması beklenmemelidir, kurumun faaliyetlerine devam edebilmesi için olmazsa olmaz iş süreci çalışabilmelidir. Üretim ve satış çalışırken, İK veya raporlama süreçleri olağanüstü durumun bitmesini bekleyebilir. Bu önceliklendirmenin şirket için önemine göre iş sürekliliği ve felaket yönetimi planlarında tarif edilmesi gerekmektedir” dedi.
Symantec Türkiye Satış Müdürü Murat Tora, Symantec tarafından 1650 kurum ile gerçekleştirilen araştırma hakkında ise şunları söylüyor: “Araştırmaya katılan kurumlar ile yapılan görüşmelerde sadece yüzde 31’i ana veri merkezlerini yok eden ciddi bir felaket meydana geldiğinde, 1 gün içerisinde ana operasyonları yeniden kullanıma sunabilecek duruma gelebileceklerini söylerken, sadece yüzde 3’lük bir kısım 12 saat içerisinde kritik uygulamaları ayağa kaldırabileceğini düşünmekte olduğu görülmüştür. İş sürekliliği altyapıları kurulurken en önemli konu kurulacak sistemin sadece veri kurtarımı ile sınırlı kalmaması, kesinti toleransı göstermeyen uygulamaların sürekliliğini sağlayacak şekilde teknoloji, süreç ve insan faktörlerinin tümü üzerinde gerekli hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Raporda yetersiz kaynak ve sistem kesintisi risklerinden dolayı ancak yüzde 47’lik bir kesimin felaket kurtarım planlarını yılda en fazla bir kez ya da daha az test ettiği gözleniyor. Yönetim süreçlerinin kurumsal iş sürekliliği hedefleri doğrultusunda revize edilmesi gerekiyor.”