Tek bir doğru plan, çok yönlü fayda demek
Bulut bilişim uygulamalarında kurumun kendini, ihtiyaçlarını ve hedeflerini göz önüne alarak, buna uygun bir yapı oluşturması önemli. Çünkü bu, yetkin ve geliştirilebilir bir BT yapısı demek.
Bulut bilişim, bilişim teknolojilerinin son yıllarda geçirdiği en önemli değişimlerden biri. Öyle ki, insanlar artık nasıl bulut bilişimin içinde olacaklarını tartışmıyor, bu yapıda kendilerinin en uygun biçimde nasıl konumlanabileceklerini analiz ediyorlar. Arena Kurumsal Ürünler Ürün Müdürü Sevan Matatyan’a göre, bulut bilişimin, kurumların ihtiyaçlarından kaynaklanan, günlük hayatlarında karşılaştıkları bazı problemleri adresleyerek orta ve uzun vadede çözmelerini sağlayacak bir platform olduğunu herkes kabullenmiş durumda. Ayrıca önceki dönemlerde bulut bilişim teknolojilerine yatırım, sadece büyük işletmelerin gündemindeydi. Ama Matatyan’ın da dikkat çektiği gibi, bunun artık KOBİ’lerin de öncelikli yatırım planları arasına girdiği görülüyor. Bu değişime sebep olan en önemli faktörler ise iş hacimlerindeki sürekli artış ile verimli ve esnek iş modellerini zorunluluk haline getiren rekabet koşulları. Matatyan potansiyeli şöyle ortaya koydu: “Gartner tarafından yapılan son araştırmaya göre, herkese açık bulut bilişim pazarı, 2017 yılında 131 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak. Böylelikle pazarın 2012 yılında ulaştığı 111 milyar dolarlık büyüklüğün yüzde 18,5 üzerine çıkılmış olacak. Gelecek 10 yılın konuşulacak ve uygulanacak teknolojilerinin, bulut bilişim temelli olacağına inanıyorum.”
“Kritik iş uygulamalarının bulut üzerinde yer alması, uygulamanın sağlığı ve rahat genişleyebilmesi, esnek kullanım olanakları ve bunların ölçülebilmesi şirketlere ve çeşitli sektörlere büyük faydalar ve avantajlar sağlar” diyen IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu’ya göre, bu şekilde değişken iş yüklerine karşı da, kesintisiz hizmet verebilen kritik uygulamalar garanti altına alınmış olur.
Kesintiye tahammül yok
Symantec Telekom ve Finans Sektörü Müşteri Yöneticisi Evrim Tekesin, bulut bilişimin birey ve kurumların ihtiyaç duydukları bilişim hizmetlerini hızlı, esnek ve ‘kullandığın kadar öde’ gibi prensiplerle temin etmelerini sağladığını vurguladı. Bu sayede kurumlar, kapsamlı altyapı yatırımları ve bu altyapının işletimi ile uğraşmak yerine, kendi işlerine odaklanabiliyor. Bulut teknolojisi de, veri işleme ve depolamanın bulunduğu her işe uygulanabiliyor. Bu yönüyle günümüzde bulut bilişim teknolojileri, kurumlar için hayati görevleri yerine getiriyor. Dolayısıyla kurumlar bulut bilişim teknolojilerine yaptıkları yatırımı iş sürekliliği ve iş verimi boyutlarını gözeterek gerçekleştiriyorlar. Anadolu Bilişim Hizmetleri Veri Merkezi Hizmetleri Müdürü Yakup Kadri Ünal’ın da dikkat çektiği gibi, kurumların faaliyetlerinin sürekliliğini etkileyecek en büyük risk, kullanılan bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanacak uzun süreli kesintiler. Bu riskler ve faktörler arasında doğal afetler olduğu kadar, iş sürekliliğini etkileyebilecek salgın hastalıklar, hammadde temininde yaşanacak sorunlar, tedarikçi ağında yaşanacak problemler gibi unsurlar da var. Ünal’a göre, bu nedenle felaket kurtarma uygulamaları, operasyonel risk analizi, acil durum senaryoları gibi uygulamalar tercih ediliyor.
KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu’nun verdiği bilgiye göre, bulut yapısında tercih edilen iş uygulamaları, ağırlıklı olarak sektör bağımsız, şirketlerin büyüklüklerine göre şekilleniyor. Büyük ölçekli şirketlerde destek birimlerinin ihtiyaç duyduğu uygulamalar öne çıkıyor. Örnek ise masraf ve seyahat yönetimi, insan kaynakları uygulamaları, e-fatura, araç takip sistemleri. Çetinoğlu, KOBİ’lerde ise ERP de dahil olmak üzere her türlü uygulama ihtiyacının, bulut üzerinden sağlanabildiğini belirtti ve “Ayrıca ana iş kolları haricinde, sektöre özel, tekrarlanabilir uygulamaların da bulut üzerinden sağlandığını söyleyebiliriz” dedi.
Bütünleştiren, fark yaratır
İş dünyası artık her zamankinden daha hızlı değişiyor. Atos Dış Kaynak Kullanım Hizmetleri Direktörü Tuğyan Ünsal’ın belirttiği gibi, hiçbir şirketin ve çalışanların beklemeye tahammülü yok. İşte buluttaki iş uygulamalarının kurumlara sunduğu en büyük avantajlardan biri: Standartlaştırılmış, kullanıma hazır bulut uygulamaları, çok daha hızlı devreye alınabildiği için, değişen müşteri ihtiyaçlarına da her zamankinden daha hızlı yanıt vermek mümkün oluyor. Bu durum, BT hizmet sağlayıcı firmalarının artık sadece teknoloji çözümü üreten değil, aynı zamanda bu teknolojik yapıları ve çözümleri bütünleştirebilen ve bir iş süreci çözümü olarak müşterilere sunan şirketler olmalarını gerekli kılıyor.
Bizcon Teknoloji Uygulamaları Direktörü Arda Berkman da hatırlattı: “Kişisel ve kurumsal bilgisayar ve veri merkezleri verileri muhafaza etmek açısından yetersiz kalmaya başladı. Verinin kolay ve daha düşük maliyetlerle muhafaza edilmesi, her yerden kolayca bu verilere ulaşılabilmesi bulut bilişiminin önemini artırıyor.”
Berkman, veri merkezlerinde sanallaştırmanın, kaynakların daha verimli biçimde kullanılmasına, aynı zamanda maliyetlerin de düşmesini sağladığına dikkat çekti. Ama bir tarafta da, sanallaştırma teknolojilerinin ve bulut bilişimin kullanımının artması pek çok üreticinin bir araya gelip bir vizyon oluşturması gereksinimini ortaya çıkardı. Bu sayede bugünün sanal ortamlarının tamamen otomatik ve dinamik veri merkezlerine dönüşmesi sağlanıyor. Yani artık kurumların BT ekipleri müşterilerine sadece altyapı sağlamakla kalmayıp, bu altyapıyı müşterilerinin servis seviyesi ihtiyaçlarına göre otomatik olarak sınıflandırıp, elle yapılan ayarlamalar ve zaman kayıplarını ortadan kaldırarak bu hizmeti tamamen otomatize edebiliyor.
Şirketler, avantajları yeni fark ediyor
“Ülke olarak sanallaştırmanın faydalarını henüz keşfetmeye başladığımız için şimdilik ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmeler bulut teknolojilerindeki iş uygulamalarına büyük ilgi gösteriyor” diyen Cloudturk Genel Müdürü Mustafa Yazıcı’nın da dikkat çektiği gibi, genel olarak bulut teknolojisinin kullanımı sonucunda elde edilen başarılar, büyük şirketler arasında rekabeti artırdığı için süreç içinde hep daha iyi olan hedefleniyor. Bu anlamda bulut sistemleri, iş uygulamalarıyla birleştiğinde şirketlerin gelişmesinde büyük rol oynuyor. Birçok kurumun fiziksel olarak kendi bünyelerinde sunucu barındırmamaları, sunucuları kullandıkları kadar ödemeleri, sunucu bakımı-elektriği gibi masraflarla uğraşmayacaklarını bilmeleri de buluta ve yenilikçi iş uygulamalarına olan yaklaşımlarını olumlu etkiliyor.
Artı ve Artı Teknoloji Hizmetleri Microsoft Ürün Müdürü Selime Kurt’a göre ise bulut yapısında iş uygulamaları genel olarak tüm yapılarda kullanılabiliyor. Ama ülkemizde şirketler henüz bulut teknolojileri ile neler kazanabileceğinin farkında değiller. Aslında bulut bilişim, Kurt’un tabiriyle, çok da uzak olduğumuz bir kavram değil. Güncel olarak sanallaştırma teknolojisi ile birçok benzer özelliğe sahip. Sanallaştırma teknolojisine göre birçok artısı olan, bununla beraber herhangi bir yatırım maliyeti gerektirmeyen bir yapı söz konusu. “Ülkemizde henüz yaygınlaşmamakla beraber, hemen hemen her alanda ve uygulamada tercih edilebilecek bir yapı” yorumunu yapan Kurt’a göre, iş-kritik uygulamalar ve yönetim için kesin ve sorunsuz çözüm olarak karşımıza çıkan bu yapı, test ve POC ortamlarını çalışan yapısından uzak tutarak, sağlıklı çalışma alanları da sağlıyor.
Gartner’ın 2013 bilişim teknolojileri trendleri raporu, sadece Türkiye’de değil, dünyada da bilişim teknolojilerinde bir dönüşümün yaşandığını ve bulut bilişimin bütünleştirilmiş ekosistemlere doğru gittiğini ortaya koyuyor. SaaS ve bulut tabanlı çözümleri kullanan şirketler çoğaldıkça, bu çözümleri ve verileri kurumiçi uygulamalarla bütünleştirme ihtiyacı da artıyor. Software AG Türkiye Başkan Yardımcısı Gökhan Arıksoy da konunun ‘hizmet’ odağını şöyle anlattı:
“Ek donanım, altyapı veya danışman ihtiyacı gerektirmeyen, dolayısıyla geleneksel paket uygulamalara ve yerinde kuruluma göre daha uygun maliyetli çözümler sunan SaaS’ın (Hizmet Olarak Yazılım) Türkiye’de şirketler arasındaki kullanımı artıyor. Özellikle Servis Odaklı Mimari (SOA) altyapılarının kullanımı son üç yılda arttı. Bununla birlikte, kurumsal mimari disiplini telekom, bankacılık/finans, kamu ve savunma sektörleri için farklı uygulama modelleri sunmaya başladı. Bulut bilişimin olduğu yerde büyük veri, süreç yönetimi, süreç ve iş zekâsı, süreç inovasyonu ve iş sürekliliği gibi kavram ve uygulamalar da bulutla paralel olarak her geçen gün daha da gelişen başlıklar. Artık şirketler müşteri, itibar ve pazar payı kaybını engellemek amacıyla, bir felaket sonrasında operasyonların kesintiye uğramaması, kritik iş süreçlerinin sürekliliğini sağlamak için iş sürekliliği planlarını yapmaya başladı. Bu bağlamda, önümüzdeki 10 yılda iş ve yaşam alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek yenilikler arasında bulut bilişim, yazılım ve ağ teknolojileri her zamankinden daha önemli rol oynayacak.”
BULUTA GÜVEN GİDEREK ARTIYOR
HER SEKTÖR İÇİN BİR TERCİH NOKTASI
KESİNTİSİZ ERİŞİM VE SÜREKLİLİK ÖNCELİK
BULUT PAZARI DOĞAL OLARAK BÜYÜYOR