Teknoloji 2021 Yılında “Yeni Normali” Yeniden Şekillendirecek mi?
Öngörülemeyen, belirsizliklerle dolu bir yıl olarak tanımlayabileceğimiz 2020, günlük hayatımızda ve çalışma şekillerimizde şimdiye kadar gördüğümüz en köklü değişimlerin bazılarını da beraberinde getirdi. Belirsizliklerle dolu olan 2020 yılında değişmeyen tek şeyin teknoloji olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Teknoloji, dünya genelinde ticaretten sağlık hizmetlerine, eğitimden finans hizmetlerine kadar her şeyi dönüştüren bir platform olarak öne çıktı.
Ben her zaman köklü değişimlerin çok yavaş olsa da zamanla gelişen bir süreç olduğuna inandım. Pandemi de bu düşüncemi haklı çıkardı. Şirketlerin bu köklü değişikliklerin hızına yanıt verebilmeleri için bütünsel ve stratejik yaklaşımlara yatırım yapmaları gerektiği ortaya çıktı. Bu yatırımlar, teknolojilerin yakınsamasını, bağlantı kurmayı, iş birliği yapmayı ve nihayetinde bu köklü değişikliklere uyum sağlamaya yardımcı olacak yeni hizmetler oluşturmayı gerektiriyor.
2021’e girdiğimiz bu günlerde, Orta Doğu, Rusya, Afrika ve Türkiye bölgesindeki müşterilerimiz ve iş otaklarımızla yaptığımız sohbetler genellikle tek bir konuya, yani uzun vadede dönüşüm nasıl gerçekleştirilir konusuna odaklanıyor.
2020 dijital dönüşümü de hızlandırdı. Bu nedenle sormamız gereken en önemli soru, önümüzdeki dönemde iş dünyasına hâkim olacak önemli fırsatlar ve değişimlerin neler olacağı olmalı. Daha da önemlisi kuruluşlar bu pazar dinamiklerinden faydalanabilecekler mi? İşte önümüzdeki yıla damgasını vurmasını beklediğimiz teknolojiyle ilgili kapsamlı segmentler;
- Hibrit işgücü için hibrit bulut: IDC’nin kısa süre önce yaptığı bir araştırmaya göre Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki CIO’ların en az üçte biri bulut harcamalarını artırmayı planlıyor. Genel, özel ve uç nokta ortamlarını kapsayan bulut işletim modellerine yapılan yatırımlar büyümeye devam edecek ve kuruluşların verilerini korumak için ihtiyaç duydukları güvenlik ve görünürlük dahil olmak üzere BT’nin her yerde ölçeklenmesini ve yönetimini mümkün kılacak.
- Uç nokta fırsatları öne çıkacak: Uzaktan çalışma ve eğitimdeki artış, veri destekli akıllı uygulamalarla bir araya geldiğinde, veri iş yüklerinin uç noktalarda gerçek zamanlı olarak yönetilmesi ve analiz edilmesi gerektiği anlamına geliyor. Tüm sektörlerde artık kuruluşlar çevikliklerini ve müşteri deneyimlerini iyileştirmek için sınır bilişim teknolojilerini kullanmak istiyor. IDC’ye göre dünya genelinde sınır bilişim pazarı tahminde bulunulan 2019 – 2024 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 12,5 büyüme oranıyla 2024 yılında 250,6 milyar dolara ulaşacak. Bu, özellikle eğitim ve sağlık hizmetleri alanlarında dağıtılmış teknoloji altyapısını daha hızlı ve basit şekilde kullanıma almak için daha fazla yatırım göreceğimiz anlamına geliyor.
- 5G’nin vaat ettikleri: GCC dışı pazarlarda 5G ağlarının dağıtımı pandemi nedeniyle yavaşlamış olabilir, ancak GCC bölgesindeki ülkeler 5G teknolojisine yatırım yapmaya devam ettiler ve GSMA’ya göre GCC dışındaki ülkelerde 5G faaliyetlerinin 2021 yılından itibaren yeniden hız kazanması bekleniyor. Bu fırsatı en üst düzeye çıkarmanın en etkili yollarından biri spektrumun etkili bir şekilde yönetilmesi ve mobil ağ operatörlerinin ağ mimarilerini “buluta dönüştüren” modern BT çözümlerine yatırım yapmalarıdır. Bu, bizi 5G’nin mümkün kıldığı yaygın bağlantıya ve işlemenin uç noktalarda yapılmasına daha da yakınlaştıracaktır.
- Akıllı bilgisayarlar, çalışma şekillerini ve oyun oynamayı daha sorunsuz, akıllı ve eğlenceli bir hale getirecek : Dell tarafından Forrester Consulting’e yaptırılan bir araştırma, karar vericilerin yüzde 67’sinin pandemiden sonra dahi bazı çalışanlar için uzaktan çalışma düzenlemeleri getirdiğini, yüzde 57’sinin esnek evden çalışma politikaları uyguladığını ve uzaktan çalışmanın büyük ihtimalle bir norm haline geleceğini ortaya koydu. İnsanlar hibrit uzaktan çalışma modellerine uyum sağladıkça teknoloji de gelişmeye devam edecek. Kullanıcıların cihaz deneyimlerini iyileştirmek için yapay zekâ, bulut teknolojileri ve geliştirilmiş bağlantının kombinasyonundan oluşan bir yaklaşım izleneceğini göreceğiz. Yapay Zekâ, PC’leri daha sorunsuz, özelleştirilmiş ve sorunsuz bir hale getirecek. Akıllı yazılımlar sayesinde cihazınız video konferansta görüntülü yer almak istemediğinizi anlayacak, yeni uygulamalar ve hizmetler iş birliğini daha kolay ve doğal bir hale getirmeye devam edecek ve kullandığımız sistemlere işlevsellik açısından yeni özellikler gelecek.
- Yapay zekâdaki yenilikler insanların potansiyelini açığa çıkaracak: Teknoloji, evlerimizin dışında çalıştığımız ve eğitim gördüğümüz zamanlarda daha fazla bağlantı ihtiyacı duymamıza neden olacak. Yapay zekâ ve otomasyon, insanlar ve makineler arasındaki iş bölümünü yeniden tasarlayacak. Orta Doğu bölgesinde, yapay zekâ, nesnelerin interneti (IoT) ve diğer yeni arayüzler işletmelerin ve devletlerin çalışma şeklini şimdiden değiştiriyor. PWC’ye göre yapay zekanın ekonomiye katkısındaki yıllık büyümenin bölge genelinde yıllık yüzde 20 ila yüzde 34 arasında değişmesi bekleniyor ve en hızlı büyümenin Birleşik Arap Emirlikleri ve ardından Suudi Arabistan’da gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Yapay zekanın 2030 yılında sadece Suudi Arabistan ekonomisine 135,2 milyar dolar üzerinde katkıda bulunması bekleniyor. Sadece mekanik görevleri değil aynı zamanda daha fazla düşünme görevini de yapay zekaya bırakacağız. Bu, odağımızı daha fazla inovasyona, amaca yönelik çalışmaya ve insan bağlantılarına kaydırmamızı sağlayarak daha hızlı, daha derin ve daha anlamlı iç görüler elde etmemize olanak tanıyacak.
Sonuç olarak 2020 yılı önemli ve beklenmedik değişiklikler getirirken, 2021 yılı daha güvenilir, empatik, sabırlı ve esnek bir toplum şekillendirmeye başlayacak. Özellikle teknolojinin bölgesel ekonominin güçlenmesinde temel bir rol oynadığını gördükçe, yeni yılın neler getireceği konusunda daha iyimser ve daha heyecanlıyım. Dijitalleşme, kilit sektörlerdeki dönüşümü hızlandırırken toparlanmanın hızlanmasına yardımcı olacak ve inovasyonun bir kez daha bölgesel büyüme gündeminin merkezine oturmasına izin verecek. Kısacası bu yıl daha güçlü bir amaç duygusuyla yönlendirilen değişimlerle birlikte teknolojinin dünya üzerinde çok daha güçlü bir etkiye sahip olacağını göreceğiz. Toplumdaki bu değişim beni çok heyecanlandırıyor ve benim 2021 yılı için geleceğe daha umutla bakmamı ve daha iyimser olmamı sağlıyor.
Mohammed Amin – Dell Technologies Kıdemli Başkan Yardımcısı – MERAT Bölgesi