Teknoloji, iş süreçlerinde yıkıcı bir etki bırakmadan önce şirketlerin hızlı davranıp radikal değişikliklere gitmesi gerekecek
Pandeminin bize öğrettiği en önemli şeylerden biri, teknolojinin iş sürekliliğini sağlamada en önemli unsurlardan biri olduğu ve ekonomik toparlanmaya giden yolda büyük rol oynadığı oldu. Halihazırda tüm sektörlerden işletmeler, dijital dönüşümü her zamankinden çok daha hızlı bir şekilde benimsedi.
İşletmelerin veri odaklı bir çağda, bir sonraki dalgada (veya bulutta) yollarını bulmalarına yardımcı olacak ölçeklenebilir, çevik ve güvenli bir dijital altyapının temellerini atmaları gerekiyor.
Öte yandan; 2020 yılında yaşanan olayların bir sonucu olarak karşımıza çıkan değişim hızı, nelerin mümkün olabileceğine dair de çok iyi bir fikir verdi. Artık elimizdeki araçlarla birlikte hayati önem taşıyan endüstrileri canlandırmak ve yeniden tasarlamak adına çok kritik bir noktadayız. Bugün ortaya konan yapı taşları, esnek çalışma yeteneğini benimsemeli ve desteklemeli, veri inovasyonlarını güçlendirmeli ve çoklu bulut esnekliğinin potansiyelinden faydalanmalı.
Nitekim Gartner da 2025 yılına kadar kurumsal verilerin yüzde 75’inin veri merkezi veya bulut dışında oluşturulacağı ve işleneceğini öngörüyor. Bu nedenle veri yönetimini basitleştirmenin bir yolunu bulmak en önemli iş ihtiyaçları arasında yer alıyor. Bir işletme, verilerini ne kadar iyi tanırsa, bu verilerden o kadar güçlü içgörüler elde edebilir. Böylece inovasyonlar konusunda daha cesur ve kendinden emin olur. Veri yönetimi, üretilen veri miktarının bir sekstilyon (1021) bayta ulaştığı “Zettabayt Çağı”na öncülük ederken yeni ve acil müşteri taleplerinin karşılanması noktasında da fırsat kapılarını açacak altın bir anahtar sunuyor.
Yalnız ortada bir sorun var. Zettabayt Çağı kavramından anlaşılacağı gibi, verilerin üstel büyümesiyle yaşanacak veri tufanına hazır olmayan işletmeler, kendilerini büyük fırsatlar elde edebilecekleri bir ortam yerine riskli bir ortamda bulabilirler. Veri alanının giderek daha karmaşık ve dağınık hale gelmesi bu verilerin günlük olarak yönetilmesinde ciddi bir zaman kaybına neden olabilecek. Basitleştirilmiş, güçlü bir veri yönetimi platformuna yatırım yapmaksa yalnızca günümüz zorluklarına çare olmakla kalmayacak, aynı zamanda işletmeleri yarının hızlandırılmış veriye dayalı dünyasına hazırlıklı hale getirecek. Ayrıca Edge’de toplanan veriler de giderek daha değerli bir kaynak haline gelecek. Milyonlarca sistem Edge’de inşa edildiğinden işletmelerin altyapı, veri, uygulamalar ve güvenlik konusunda daha tutarlı bir yaklaşım uygulamaları gerekecek. Yüksek performans, düşük gecikme süresi ve ağ bağlantısına duyulan ihtiyaç giderek daha da artacak.
İşletmelerin yaklaşmakta olan veri tufanına hazır olmasını sağlayacak nihai basitleştirme ve çevikliği vadeden “as a service” (hizmet olarak) teknoloji çözümleriyse, bu yönüyle inovasyon süreçlerinin en değerli parçası olacak.
Öyle ki; “as a service” modeliyle sunulan hizmetler, işletmelerin kendileri için en uygun teknoloji hizmetlerini seçmelerine olanak tanıyor. Fiziksel BT altyapısını edinme, bakımını yapma ve hizmet verme süreçlerindeki karmaşıklığı ve bekleme süresini azaltırken işletmelerin yalnızca ihtiyaç duyduklarında ödeme yaptıkları bir sistem sunuyor. Bu sayede müşteriler, tümü teknoloji sağlayıcıları tarafından yönetilen yeni uygulamaları kullanmaya başlamak, yeni projeleri hayata geçirmek ve işletmelerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için BT’yi gerektiği gibi ölçeklendirebiliyor.
Dell Technologies olarak önümüzdeki dönemde daha fazla kuruluşun BT altyapılarını daha uyumlu ve uygun maliyetli hale getirmek için IaaS (Hizmet Olarak Altyapı), PaaS (Hizmet Olarak Platform), SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) ve diğer modelleri benimsemelerini bekliyoruz.
Dünya pandemiyi geride bırakmaya çalışırken, bu dönüşüm sürecinin yapı taşları da perde arkasında müşterilerle yapılan ve derin sektör bilgisi ve teknolojik uzmanlığa dayanan güvenilir görüşmelerle şekillendiriliyor. Dell Technologies, işletmelerin dijital yeteneklerini geliştirmeleri ve güçlendirmeleri için gerekli temelleri atıyor.
Dijital işletmelerin ortaya çıkabilecek sorunlara karşı daha çevik ve esnek olduklarına hiç şüphe yok. Ancak gerçek şu ki, henüz dijital çağın başındayız. Özellikle içinde bulunduğumuz bölgede dijital gelecek zaten burada. Yapay Zeka, Makine Öğrenimi ve diğer yeni arayüzler, işletmelerin çalışma şeklini değiştiriyor. Bu nedenle, işletmelerin yıkıcı teknolojilere nasıl yanıt vereceklerini ve bu teknolojilere nasıl ayak uyduracaklarını anlamaları büyük bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.
Dell Technologies’in cihazlardan buluta ve Edge’e kadar uzanan uçtan uca altyapı çözümleri, işletmelerin ve iş süreçlerinin sorunsuz bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyan tam entegre teknolojiler sunma stratejimizin bir parçası olarak büyük önem taşıyor.
Önümüzdeki aylarda en önemli odak noktamız, işletmelerin BT dönüşüm girişimlerine hız ve amaç kazandırmalarına yardımcı olmak olacak. Teknoloji, iş süreçlerinde yıkıcı bir etki bırakmadan önce şirketlerin hızlı davranıp radikal değişikliklere gitmesi gerekecek. Bizler de günümüzün değişim hızı ve sürekli hale gelen geride kalma riskini göz önüne alarak, müşterilerimizin daha rekabetçi olmalarına, maliyetleri optimize etmelerine ve daha inovatif olmalarına katkı sağlıyoruz.