Teknolojide ‘çevreci’ ekosistem giderek büyüyor
GOOINN, her ay farklı bir sektörün girişimcilerine rehberlik için hazırladığı ‘yeni teknolojiler ve trendler’ araştırmasını bu ay CleanTech’e ayırdı. Temiz ve sürdürülebilir bir hayata hizmet etmeye çalışan CleanTech, bugün maliyetleri düşürmek, negatif ekolojik etkiyi büyük ölçüde azaltmak ve doğal kaynakların üretken kullanımı geliştirmek için kullanılıyor.
GOOINN’in CleanTech Raporu’na göre, 2015 yılında Paris Anlaşması imzalandıktan sonraki ilk beş yılda temiz enerjiye yapılan yatırım yılda sadece %2 arttı. Fakat yenilenebilir enerji, şebekeler ve depolama şu anda toplam enerji sektörü yatırımlarının %80’den fazlasını oluşturuyor. Güneş fotovoltaik (PV), piller ve elektrikli araçlar üzerine yapılan harcamalar, 2050’ye kadar küresel net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı sağlayan oranlarda daha da büyüyecek.
Rapora göre, güneş fotovoltaik (photovoltaic, PV), rüzgar, piller, elektroliz cihazları ve ısı pompalarından oluşan beş temel temiz teknoloji için duyurulan üretim kapasitesinin tahmini, 2030’da tahmin edilen talep pazar büyüklüğünün 640 milyar doları aşması bekleniyor. Bahsedilen üretim kapasitesinin tahmini çıktısının ise, yılda 790 milyar dolar olarak öngörülüyor. Diğer yandan, temiz enerji teknolojisi üretimi hızla büyürken yeni kapasite eklemeleri gelişmeye devam edecek. 2022 yılında; piller %72, güneş PV’leri %39, elektroliz cihazlar %26 ve ısı pompaları %13 oranında yıllık büyüme kaydettiği görülmüştü. Rüzgar üretim kapasitesi ise %2 civarında bir büyüme gerçekleştirmişti.
Yeni istihdam gerekecek
Temiz enerji teknolojilerini kurmak ve üretmek için iş gücünün önemli ölçüde artması gerekiyor. Bugün yaklaşık 33 milyon kişi temiz enerji alanında çalışıyor. 2030’a gelindiğinde elektrikli araçlar ve pillerini üretmek için ek olarak 8 milyon işçiye daha ihtiyaç duyulacağı öngörülüyor. Ayrıca güneş enerjisi, rüzgar ve ısı pompası sistemlerini kurmak ve üretmek için ek olarak 4 milyon işçiye daha ihtiyaç duyulacağı bildiriliyor.
GOOINN CleanTech Raporu’na göre, yapay zekanın akıllı sistemleri de enerji tüketim verilerini izleyerek ve analiz ederek, endüstriyel faaliyetlerin enerji kullanımını optimize ederken karbon ayak izini azaltacak. Yapay zeka algoritmaları, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının performansını optimize ederken, bakım ve atık yönetimi konularında da kararlılık ve verimlilik açısından büyük önem taşıyacak.
Cleantech girişimciliğinin sürdürülebilir ekonomilere geçişte kilit rol oynadığının belirtildiği GOOINN raporunda, “büyüme ve inovasyonun itici güçleri olan KOBİ’ler, ileri teknolojileri, ürünleri ve hizmetleri geliştirerek bu geçişe öncülük edebilirler” dendi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Sanayi ve Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’nın çevresel zorlukları ele almak için cleantech inovasyonunu ve girişimciliğini teşvik etmek amacıyla kurduğu Küresel Temiz Teknoloji İnovasyon Programı’na (Global Cleantech Innovation Programme, GCIP) KOBİ her alanda destekleyerek daha fazla yatırım yapacağı aktarıldı.
Kadın girişimciler destekleniyor
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ve toplam bütçesinin 27 milyon doların aştığı UNIDO’nin GCI programı çerçevesinde, iklim değişikliğinin özellikle gelişmekte olan pazarlar ve kalkınmakta olan ekonomilerde kadınları daha fazla etkilediğinin altı çiziliyor. Kadın girişimcilerin yeşil bir geleceği destekleyen işletmeler kurmaları ve ürünler geliştirmelerine yönelik finansal ve ürün geliştirme odağında desteklerin artırılacağı belirtiliyor.
GOOINN İnovasyon’un raporuna göre, geleceğin Cleantech trendleri şu şekilde; Enerji Depolama, Karbon Yakalama ve Depolama, Endüstriyel Karbonsuzlaşma, Yeşil Hidrojen, Temiz Amonyak, Ağ Operatörleri Gündeminde Dayanıklılık, Elektrikli Araçlar, Güneş Fotovoltaik Teknolojisi, Düşük Karbonlu İnşaat, Güvenli ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi, Yeşil Malzemeler, Enerji Tüketiminin Yönetimi ve Optimizasyonu.
Yenilenebilir enerji ve batarya depolama projeleri, fiyat dalgalanmalarına ve düzenleyici belirsizliğe karşı düzenli, uzun vadeli gelir akışları sağlamakta. Ayrıca temiz enerji talebi sadece 2023’te değil, gelecek yıllarda da büyümeye devam edecek. Bu nedenle GOOINN raporuna göre, yatırımcıların cleantech alanına daha fazla akın edeceği öngörülmekte.
2023 Cleantech raporu, gelecek dönemde şirketlerin karbonsuzlaştırma çabalarının daha da artmasıyla “Startup-Şirket” iş birliklerinin daha sık görüleceğini öngörüyor. Startup-Şirket iş birlikleri sayesinde şirketler, bu teknolojilere rahatlıkla erişilecek ve uygun maliyetli hale getirerek inovasyonu artırabilecekler. Startuplar, cleantech için deneme alanları ve yeni kullanım senaryoları sunarken, şirketler ise yeni ve gelişmekte olan pazarlara bu startup’lar ile daha rahat girebiliyor.
Raporun tamamı için tıklayın