Teknolojiler artık birbiriyle konuşuyor
Siber Güvenlik 4.0 ve Felaket Yönetimi Platformu, 25 Nisan'da CVK Park Bosphorus Hotel Istanbul’da sektörün farklı paydaşlarını bir araya getirdi. Tüm gün süren etkinlikte yapılan sunumlar gösterdi ki, riskler sürekli çeşitleniyor ve bu noktada dinamik, şirketin yapısına ve önceliklerine uygun bir güvenlik politikasını temel alan mimariyi inşa etmek, bu mimariyi de belli dönemlerde değil, sürekli geliştirmek şart. Güvenliği sadece bir birimin işi olarak değil, herkesin misyonu olarak saptamak da bu risk dünyasında gerekli.
BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe açılış konuşmasında, yıllar boyu güvenlik odaklı çalışmalar yaptığını belirterek, “Tehditler kat be kat gelişirken, Anadolu'da bilgisayar firmalarını dolaşarak farkındalık yaratmaya odaklandım. Bu konuda Bilgi Üniversitesi'nde eğitimler de verdim” dedi. Konuşmasına bu bilgilerle başlayan Murat Göçe, Stuxnet örneğini paylaşarak, “İnsanlık için bu tehlikeli yazılımlar, önemli bir tehdit” tespitini paylaştı. Dijital dönüşümde güvenliğin geleceğinin asıl önemli unsur olduğuna dikkat çeken Göçe, “Kimlik güvenliği başta olmak üzere her başlıkta güvenliği istiyoruz. Her şey artık dijital, risk ve tehditler karmaşıklaşıyor. Bu nedenle siber güvenlikte sürdürülebilirlik şart” yorumunu yaptı. Siber güvenliğin gerek Kamunun gerek sektörlerin, yapılandırılmasına en derin önemin verildiği, günümüzde en fazla ihtiyaç duyulan, teknolojinin ve dijital yaşamın evrim sürecinde, bu yaşam olgumuzda peşimizden koşan bir konu olduğunu vurgulayan Göçe, “Bu konu üzerinde gerek kamu, gerek özel ve şirketler nezninde hassasiyetle durulmaktadır. Bu önem, ülkemizin taşımakta olduğu bölgesel ve küresel değeri en üst seviyelerde hissettiğimiz şu günlerde kamunun da en üst yönetimi ve tüm birimlerinde ele aldığı bir savunma ve stratejik teknoloji gerçeğidir. Tüm süreçler artık dijitale geçiyor, teknolojiler birbiri ile konuşuyor. Tüm sektörlerde yaşanmakta olan bu değişim ve dönüşüm şüphesiz ki Devlet Kurumlarının önderliğinde yerini buluyor Türkiye’nin uluslararası rekabette tek çıkış noktasının yüksek teknoloji temelli üretimden geçtiği kritik gerçeğine de değinmek isterim” ifadelerini kullandı.
Murat Göçe’nin konuşma detaylarını aşağıda bulabilirsiniz;
Siber Güvenlik;Ülkemizin taşımakta olduğu bölgesel ve küresel değeri en üst seviyelerde hissettiğimiz şu günlerde kamunun da en üst yönetimi ve tüm birimlerinde ele aldığı bir savunma ve stratejik teknoloji gerçeğidir. Tüm süreçler artık dijitale geçiyor, teknolojiler birbiri ile konuşuyor. Tüm sektörlerde yaşanmakta olan bu değişim ve dönüşüm şüphesiz ki Devlet Kurumlarının önderliğinde yerini buluyor. Bu vesile ile bu platformda Türkiye'nin uluslararası rekabette tek çıkış noktasının yüksek teknoloji temelli üretimden geçtiği kritik gerçeğine de değinmek isterim.
Yıllar evvel, bugününü hayal dahi edemediğimiz teknoloji, pek çok ürün ve hizmetler ile hayatımıza girdi. Dijital teknolojilerin büyümesi ve hayatımıza kattığı dönüşüm yaşamımızı değiştirdi. Bugün, dijitalleşme dev bir sarmal halinde dünyadaki her şeyi değiştirip dönüştürüyor. Yeni dijital dünyada nesneler, cihazlar, ofisler, insanlar, evler, şehirler, ülkeler birbirlerine dijital sinir ağlarıyla bağlanıyor. Birbiriyle iletişim kuran, tetikleyen, etkileyen ve akıllı hale getiren bir ekosistem oluşturuyor. İşte bu nedenle hepimiz Dijitalleşmek ve devasa bir dijital ekosistemin parçası olmak zorundayız.
Ancak gelişen bu süreçte tehditler, tedbirler, savunma, güvenliğin kritik önemi, güvenlik çözümlerinin kırılımları, verinin yönetimi, sanallaşması, güvenlik politikaları, güvenlik zafiyet ve izlemesi, hukuki bir bakış, istihbarat derken, GELECEĞİ, evet GÜVENLİĞİN GELECEĞİNİ, MİLLİ GÜVENLİK POLİTİKALARIMIZ, MİLLİ ÜRÜNLERİN HASSASİYET DERECESİ ama en önemlisi YAŞAM GÜVENLİĞİMİZİN nasıl çizildiğini, siber güvenlik otoritesinde bugün çok derin konuşacağız.
Her geçen gün önemi daha da artan bu konu gerek kurumsal, gerek bireysel, gerekse ülkemizin ve toplumun vazgeçilmez hayati konusu. Kimlik güvenliğimiz başta olmak üzere hepimiz;
- güvenli yaşam, güvenli seyahat, güvenli mekanlar ve şehirlerde yaşamak istiyoruz,
- güvenli sağlık hizmeti almak, güvenli alışveriş yapmak istiyoruz,
- bilginin güvenliğini sorgusuz sualsiz tutmak istiyoruz,
Peki, işte bilişim teknolojilerinin varlığı, sürekliliği ve verimliliği ne denli önemli ise siber güvenlik kavramı da aynı şekilde ön sırada yer alıyor diyoruz, yaşamın ve iş dünyasının temelini ne derin tetiklediğini az evvel kısaca belirttim.
Bilgiye izinsiz veya yetkisiz bir biçimde erişimin, kullanımın, değiştirilmesinin, ortadan kaldırılmasının, el değiştirmesi ve hasar verilmesi ve tüm bunlara karşı alınacak güvenlik önlemleri de dijital dünyaya taşınmış durumda. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki siber saldırılara ve tehditlere karşı henüz yeteri kadar hazır değiliz ve tehditlerle ilgili ön bilgi toplama, tespit ve analiz etme konularında yetersiz kalınabiliyor. Riskler ve tehditler karmaşıklaştıkça güvenliğin sağlanması için yüksek ve daha ileri teknolojiler devreye giriyor…
Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı bu siber tehdit ortamında sürdürülebilir bir siber güvenlik ancak yeni nesil bilgi güvenliği teknolojilerine yatırım yapmakla mümkün. Bugün burada bir adım daha öteye giderek ilk siber güvenlik sözleşmesinden, ‘’Türkiye’nin en akıllı binası’’ndan, bu teknoloji üslerinin devasa yönetiminden, kısacası biz bugün bu platformda olağanüstü konulardan bahsedeceğiz diyorum.
Bu heyecan ve derinlemesine dolu platformumuza geçmeden evvel bir başka heyecanımızın duyurusunu da yapmak ve kürsüyü ardından bırakmak istiyorum…
Az evvel Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi Genel Müdürü Neslihan Hanımın bahsettiği gibi, daha büyük maratonumuza Bilişim Zirvesine hazırlanmaya başladık.
Geçen yıl da Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının bizleri onurlandırdığı, sayın bakanların ve başkanlarımızın yalnız bırakmadığı, sektörü ve bilişimi kucaklayan en büyük etkinliği, 3.000 i aşkın katılımcısı ile 17. Defa Bilişim Zirvesi hazırlanıyor.
Türkiyemizi ileriye taşıyacak en önemli değerimiz olan bilişimin kalbini yine büyük gururla sunmak üzere 17. Bilişim Zirvesi’nin ana temasını belirledik.
“REkonimi Başlıyor!”
YIKICI VE YENİLİKÇİ DİJİTAL EKONOMİ
- “Yıkıcı” ifadesi ile nasıl “Yenilikçi” kavramlar oluştuğunu kavrayıp, dijitalin nasıl yıkıcı yenilikçi bir kaldıraç olduğunu,
- bilişimin temelinde olan ekonomi tepe başlığı ile ise özüne inerek,
- literatüre yepyeni bir kelime sağlamış oluyoruz ve
- “REkonimi Başlıyor!” diyoruz……
Zirveyi 2017 Kasım’ında gerçekleştireceğiz. Kullanılmış, tüketilmiş, katlanmış, kesilmiş ve hatta buruşmuş bir kağıttan dahi oluşabilen muhteşem origami, sadece katlama hareketleriyle nasıl şahane objeler yaratabiliyorsa, benzer parçalardan nasıl bütün bir model oluşturuluyorsa, “Yıkıcı” (ezberbozan) kelimesinin gücüne ve sonuç faydasına da inanmak gerekiyor. BİLİŞİMİN RÜZGARINDAN DOĞAN EKONOMİMİZİ KALKINDIRACAK YIKICI VE YENİLİKÇİ BİLİŞİMİ Bilişim Zirvesi’17 de konuşacağız..