Telefon 1994
Türkiye’de ilk cep telefonu ağının kurulması dolayısıyla 24 Şubat 1994’te yapılan törende Başbakan Çiller ile Cumhurbaşkanı Demirel’e birer cep telefonu verilmişti. Telefonu İstanbul’da alan Çiller, Ankara’daki Demirel’e, “Merhaba Sayın Cumhurbaşkanım, ilk konuşmamı sizinle yapıyorum” dedi.
Çiller’in, Türkiye’nin telekomünikasyon alanında Avrupa’nın önünde olduğunu belirterek “Hedefimiz, 2000’li yıllarda Türkiye’yi bu alanda ilk on arasına yerleştirmektir… Artık, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve yurtdışı ile cep telefonuyla konuşmak mümkün” demesinin ardından Demirel de Türkiye’nin çok önemli bir şey kazandığını, dünyanın her yeri ile konuşacak bu telefonun dinlenemediğini belirtti ve “Türkiye’nin yaşamına bir yenilik giriyor” dedi.
Bu renkli haberi hatırlamak, o tarihlerde Aselsan ve Netaş gibi şirketlerin ilk Türk cep telefonlarını yaptıklarını da hatırlatıyor. Ama sonra ne oldu? Neden bu telefonlar ortadan kayboldu?
Neden 20 yıl sonra BTK Başkanı şöyle demek zorunda kalıyor?
“Günde 70 bin cep telefonunun satıldığı Türkiye’de, kendi telefonumuzu üretemiyoruz. Bu sektörde çok ciddi ithalat yapılıyor ve cari açığı bunlar olumsuz etkiliyor. Petrol üretemiyoruz, ama cep telefonlarını, baz istasyonlarını neden burada üretmeyelim? Burada sektörün her kesimi elinden geleni yapsın. Türkiye’de, ithalatın başladığı
günden bugüne kadar yaklaşık 24 milyar dolarlık cep telefonu makinelerine para ödedik.”
(28.06.2011. İnterpromedya Bilişim 500 Araştırması töreni).
Türkiye’de bilişimin oluşturulmasında rol alan girişimcilerimizin, mühendis ve bilim kişilerimizin 1990’larda ülkede -en azından telekom alanında-Ar-Ge konusunda hangi kararların neden ve nasıl alındığını ve bunların bugüne etkisini anlatması gerekiyor.
