Telekom sektörü Türkiye ekonomisinin üzerinde büyüyecek
Telekomünikasyon, ülkemizin en dinamik ve hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Türkiye ekonomisi, dünyada krizin etkilerinin önemli boyutlarda hissedildiği bir dönemde istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürürken, mobil telekomünikasyon sektörü Türkiye ekonomisinden de hızlı bir şekilde büyüdü. Bu artış grafiğinin ardında, sektörümüzün kendisi haricinde temas ettiği endüstrilerde yarattığı çarpan etkisinin büyük payı bulunuyor. Zira bugün, mobil iletişim teknolojileri, finans, sağlık, eğitim, tarım gibi pek çok sektörde verimlilik ve tasarruf etkisiyle paralel bir büyümeyi getiriyor. Biz, mobil teknolojilerin yarattığı çarpan etkisine yönelik farkındalık arttıkça, sektörümüze yapılan yatırımların artacağını; diğer yandan giderek artan akıllı cihaz ve mobil veri kullanımının etkisiyle sektörümüzün geçen yıllarda olduğu gibi ekonomik büyümenin üzerinde bir artış oranı ile ivme kazanacağını öngörüyoruz.
2015’in ana gündemi 4G olacak
Geniş bant teknolojileri içerisinde 4G’nin de 2015’in sıcak gündemlerinden olacağını düşünüyoruz. Elbette 4G’ye geçiş, fiber altyapı ihtiyacını da beraberinde getirecek. Artan internet kullanımı ve geniş bant internet ihtiyacını karşılamak için çözüm, tüm yurdu fiber ağlarla örmekten geçiyor. 4G’nin hazır hale gelmesi için, ülkemizde baz istasyonlarını şebekeye bağlayan fiber transmisyon altyapısının oluşması gerekiyor. Bugün karayolu, demiryolu, havayolu taşımacılığı ülkelerin ekonomisi için ne kadar önemliyse, ülkelerin fiber transmisyon altyapısının geliştirilmesi ve dördüncü bir kalem olarak ele alınması da aynı derecede önem taşıyor. Bu noktada, hükümetimizin geniş banda olan inancı ve 4G yetkilendirilmesini 2015’te bitirme kararlılığını destekliyor, bunu geniş bandın yaygınlaşmasının önündeki fiber ve baz istasyonları ile ilgili engelleri hep birlikte kaldırabileceğimiz bir fırsat olarak görüyoruz.
Yatırımları teşvik edecek bir sektör politikası gerekiyor
Bugün OECD ülke ortalamalarında, Türkiye, her 100 kişi bazında sabit geniş banda sahip olan kullanıcı sıralamasında son sırada geliyor. Ülkelerin rekabet gücü ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki gelişmişliği arasında doğrusal ve pozitif yönlü ilişkiyi gösteren indekste de Türkiye bilişim yatırımları ve rekabet gücü en düşük ülkeler arasında yer alıyor. Bu tabloyu değiştirmek ve hükümetimizin 2023 yılı için belirlediği hedef bilişim sektör hacmi olan 160 milyar dolarlık seviyeye gelebilmek için önümüzde zorlu bir yol bulunuyor. Bu zorlu yolu başarıyla tamamlamak, Türkiye’de, ancak bugünden atılacak vizyoner adımlarla mümkün olabilir. Bu nedenle, sektörü sadece Türkiye içinde değil, aynı zamanda diğer ülkelere hizmet verebilecek bir “bilişim üssü” olarak konumlandırmak gerekiyor. Bunun yolu da ülkemize bilişim alanında gelecek yatırımları teşvik edecek ve mevcut vergi yükünü aşamalı olarak azaltacak bir sektör politikasının uygulanmasından geçiyor. Geleceğe dönük sektör planlarında, özellikle mobil iletişim teknolojilerinin, inovasyon ve Ar-Ge süreçleri için yatırım yapmak için cesaretlendirilmesi gerekiyor.
Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt