Tepeden temele yedekleme yetkinliği kritiktir!
Türkiye’nin ilk entegre ve en büyük telekomünikasyon operatörü olan Türk Telekom, bireysel ve kurumsal kullanıcıların sürekli gelişen ihtiyaç ve beklentilerine yanıt verme hedefiyle çalışmalar yürütüyor, bilişim sektörünün yetkin şirketleri ile önemli işbirliklerine imza atıyor. Bunun bir örneği Türk Telekom’un Veritas ile başarılı bir biçimde hayata geçirdiği, hatta Veritas’ın “Türk Telekom Veri Koruma Vizyonu” olarak isimlendirdiği ve sürekliliği olan işbirliği. Türkiye’nin en büyük telekomünikasyon şirketi olmanın gereklerini yerine getirmek, ulusal ve uluslararası düzenlemelere ve standartlara uyum, kurumsal bazda bilişimsel geliştirilebilirliği ve güvenliği aynı paralelde sağlamak bu yatırımda Türk Telekom’un öncelikleri ve Veritas işbirliğinin temelini oluşturdu.
Veri koruma, veri arşivleme ve iş sürekliliği alanlarında sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük firmalarına hizmet veren Veritas, “Türk Telekom Veri Koruma Vizyonu” kapsamında çok geniş bir kurumsal yapıda birçok başlıkta kesintisiz ve paralel biçimde ilerlemeyi öncelikli hedef olarak saptıyor.
Veri yedekleme önemini pekiştiriyor
Türk Telekom Veri Depolama ve Yedekleme Müdürlüğü bünyesinde görev yapan yedekleme ekibi, Teknoloji Başkanlığı çerçevesinde, sabit, genişbant ve mobil başlıklarında hem iç hem dış müşterilere veri yedekleme hizmeti sunuyor. İç müşteriler için Ümitköy, Gayrettepe, Ahlatlıbel, Güneşli, Ümraniye, Esentepe ve Esenyurt veri merkezlerinde çalışmalar yürütülüyor. Türk Telekom yönetiminin tanımıyla, bu alanda çalışan personelin toplam tecrübesi göz önünde bulundurulduğunda, rakipsiz bir ekip ile kapsamlı hizmetler de mümkün oluyor. ‘Veri yedekleme’ kavramı, temelde veri kaybını engellemek için orijinal verinin kendi ortamından farklı özelleştirilmiş cihazlara kopyalanmasını tanımlıyor. Bu da RPO (Recover Point Objective) ve RTO (Recover Time Objective), yani olası bir sıkıntı halinde kabul edilebilir veri kaybı ve geri dönüş süresi gibi iki temel değer ışığında şekilleniyor.
Türk Telekom ortamında ise üç ana yedekleme noktası ile günlük yaklaşık 1 PB veri yedeklemesi yapılırken, günde 200 bin üzerinde de görev çalışıyor. Bu da söz konusu alanda Türkiye’nin en büyük veri depolama ve veri işleme ortamını ortaya koyuyor. Veritas’ın yetkin ekiplerinin desteği ile uzun zamandır yürütülen Teknoloji Yenileme Projesi, proje ekiplerinin ilerici ve proaktif yaklaşımı sayesinde sürekli olarak müşteri memnuniyeti, teknoloji kazanımı, işletim maliyeti tasarrufları gibi kurumsal faydaları beraberinde getiriyor. Proje bu yönüyle birçok alt başlığı, dolayısıyla da kurumsal faydayı içeriyor. Öncelikle Türk Telekom’da veri kaybının önüne geçiliyor, ölçülebilen faydalar ortaya konuluyor. Bunun bir örneği olarak; birçok farklı teknoloji kullanımı ve bilgi deneyimiyle elde edilen geri dönüş (restore) başarı oranı %100, yedekleme başarı oranı ise %99,99 seviyesine ulaşıyor.
Görevlerin ve veri yedeklemenin sınırı yok!
Bu yetkin mimari, günümüzün temel sorunlarından biri olan siber saldırılara karşı kurumsal bağışıklığı güçlendirirken, veri koruma yetkinlikleriyle saldırılara karşı güvence sağlanıyor. Bu güvenlik kalkanı, Türk Telekom’un gerek kurumsal gerek bireysel müşterilerinde memnuniyeti ve güveni beraberinde getiriyor. Bu mimari, insan hatası etkilerini en aza indirirken, kapsamlı bir felaket kurtarma perspektifi de sunuyor.
Türk Telekom, faaliyet gösterdiği sektör itibariyle ulusal ve uluslararası bazda birçok düzenlemeye ve standarda da uyum sağlamak durumunda. Veritas ile işbirliği paralelinde hayata geçirilen yatırım ise tüm bu regülasyonlara, zorunluluk ve ISO standartlarına uyum yetkinliğini beraberinde getiriyor.
Veri güvenliği her adımda ön planda
Veritas işbirliği sonucunda Türk Telekom’da düzenlemelere ve yasal zorunluluklara uyumlu bir faaliyet zinciri hayat bulurken, tüm ekiplerin uyumu ve bu uyumun sürekliliği de mümkün kılınıyor. Bu arada, Türk Telekom yedek verisi de açık halde tutulmuyor. Yani, yedekleme ortamı dışında bir anlam içermiyor ve bu da veri güvenliği adına önemli bir hamle anlamını taşıyor. Türk Telekom’da işletim tasarrufu sağlayarak ortamı yöneten Veritas, bu yönüyle hizmetler ile gelir sağlanmasını da mümkün kılıyor. Yani, kaçınılmaz olarak kesintisiz büyüyen ortam, bu güncel teknolojiler sayesinde sürekli olarak işletim tasarrufu sağlanarak yönetiliyor ve temelde de sürekli olarak sadece ‘değişen veri’ yedekleniyor. Bu da kapasite verimliği demek… Üç birim için tek bir yazılım, yani Veritas NetBackup kullanılıyor. Bu entegre mimari ile bulut platformları da kullanmaya hazır bir yapı ortaya konulurken, Türk Telekom’un dış müşterilerine ve kurum içinde uzak saha ortamlarına merkezi yedekleme hizmeti sunuluyor. Bulut yedekleme hizmetleri verilirken, Türk Telekom üretici ve entegratör desteğini de alıyor ve bu süreçte de her zamanki gibi en güncel teknolojiler kullanılıyor. Bu mimaride öncelik; ilk yedek kopyasının her zaman özelleştirilmiş disk sistemlerine gitmesi, böylece performans ve veri bütünlüğünün sağlanması. Bu yapıda canlı sistem ve uygulama etkisini en aza indirerek yedekleme hizmeti sağlanırken, olası hata, sorun veya arıza durumunda kesinti süresini minimuma indirecek çalışmalar yine bu yapı sayesinde gerçekleştiriliyor. Hatta, bazı ortamlarda bu sürenin saniyeler mertebesine indirildiğini de hatırlatmak gerek.
Söz konusu mimarinin bir parçası olarak, her türlü veri tekilleştirme ve sıkıştırma teknikleri Türk Telekom ortamında kullanılıyor. Veritas’ın yetkinliğini temel alan bu teknikler ile hem yedekleme/ yedekten geri dönüş performansı hem canlı sistem etkisinin azaltılması hem de kapasite verimliliği başlıklarında benzersiz avantajlar elde ediliyor. Veritas çözümlerinin desteği ile Türk Telekom da veri ve ortam sahibine gerekli bilgilendirmeleri yaparak ve farkındalık yaratarak gücünü gösteriyor. Bu sayede Türk Telekom da risk analizleri ve ‘healtcheck’ çalışmaları gibi hizmetler ile sürekli proaktif olma becerisini ortaya koyuyor. Veritas destekli bu mimari ile Türk Telekom, olası hataların çok hızlı şekilde çözülmesi için hem üretici hem de entegratör ile çalışmalar da yapıyor. Bu başlıkta üreticiye ortam önemini anlatarak Türk Telekom’a özel olarak görevlendirilmiş Veritas teknik destek hizmetleriyle (RPS) ilerlemek ise öncelik. Yeni iş yüklerinin yedekleme desteğini çok hızlı biçimde karşılayarak şirket kararlarında dinamiklik yaratılırken, disk temelli veya teyp gibi farklı ürünleri deneyerek, bunları test ederek sunulan avantajlardan şirket faydası yaratmak Türk Telekom’un da önceliği oluyor. Bu kapsamlı ve yetkin mimari yapı, Veritas’ın rehberliğinde Türk Telekom özelinde hızlı büyüyen ortam için yatayda ya da dikeyde büyüyerek, esnek çözümler uygulama imkanını beraberinde getiriyor.
Net hedefler, somut sonuçları hızla getirdi!
Türk Telekom’un Veritas ile hayata geçirdiği, Veritas’ın “Türk Telekom Veri Koruma Vizyonu” olarak isimlendirdiği kapsamlı çalışmada Türk Telekom’un net biçimde hedeflerini belirleyerek adımlar atması belirleyici oldu. Teknoloji yönetiminde, sektörde öncü ve lider bir altyapı sunma hedefine sıkı sıkıya bağlı olan Türk Telekom, bu paralelde altyapı yedekleme performans ve kabiliyet artışını sağlamayı öncelik olarak belirledi. Türk Telekom, Veritas ile hayata geçirdiği bu yatırımla yedeklemede %99.99, geri dönüş (restore) için de %100 başarı oranı sağlayabilen bir altyapıyı yönetme hedefini gözetti. Bu kapsamlı çerçeve ile raporlama ve kapasite yönetim verimliliği sağlamak kadar, proaktif ortam iyileştirmeleri ve akıllı yönetim sunabilen bir yapıya dönüşme misyonu da önem taşıdı. Türk Telekom’un çizdiği bu yol haritası ‘yedekleme yönetimini’ efektif bir hizmet olarak sunmayı mümkün kılarken, işletme maliyetlerinin (OPEX) azaltılması hedefine de hizmet etti. Felaket kurtarmada hizmet seviyesi anlaşması başlığında yedekten geri dönüş süresi (RTO) ve kabul edilebilir veri kaybı (RPO) uyumu Veritas ile yürütülen çalışmada öncelikli hedef olarak önem taşıdı.
Türk Telekom ve Veritas, kazanımları bizzat gözlemledi
Kapsamlı ve uçtan uca yatırım öncelikle yedekleme performans artışı sağladı. Sanal sunucu geri dönüş (restore) süreleri ise dakikalar mertebesine düşürüldü. Hedeflenen altyapı standartlarına ulaşılmasını sağlayan bu yatırım sayesinde Türk Telekom’da doğal olarak yeni teknoloji kullanım kabiliyet artışı da sağlandı. Operasyonel başarı oranı önemli ölçüde artırılırken, destek kapsamı ve anlayışı da bu yatırım paralelinde geliştirildi. Temelde ‘çevik ve yönetilebilir’ bir yapı dönüşümü sağlandı. Canlı sistem etkisi minimuma indirilirken, kapasite ve işletim maliyet verimliliği de sağlandı.
Teknik detaylara bakış…
Veri yedekleme teknoloji iyileştirme yatırımı Türk Telekom’da bakım, yer, enerji, efor, iklimlendirme ve nihayetinde toplam OPEX başlıklarının her birinde yüzde 70’ten fazla tasarrufu ortaya koydu. Teknoloji kazanımlarına bakıldığında; backup/restore performansı ortalama yüzde 32 arttı. SLA uyumunun yanında, RTO iyileştirmeleri ve anında sanal makine kurtarma (Instant VM restore) hayata geçirildi. Öyle ki, sanal makine geri dönüş süresi 0 oldu. Canlı sistem etkisinin azaltılması başlığındaki avantajlara bakıldığında, istemci üzerinde hem veri yedeklemede hem de veri geri dönüş operasyonlarında tekilleştirme teknolojisi kullanılarak performans artışı elde edildi. Günlük veri koruma operasyonlarının sisteme ve uygulamaya etkisi analiz edilerek optimizasyon sağlandı. Veri koruma operasyonlarının izolasyonu sağlanmış bir ağ altyapısı kullanılarak gerçekleştirilmesi de hızı ve güvenliği pekiştirdi. Otomasyon başlığında elde edilen faydalarda izleme ve raporlama, ayrıca L1 devirleri öne çıkarken, uygulama ve sistem uyumu, paralelinde toplam yüzde 80’e varan OPEX tasarrufu önemli avantajlar olarak kendini gösterdi. Tüm bu yatırım faydaları, hizmet kalitesinde artışı da beraberinde getirdi. Geri dönüş (restore) ve yedekleme başarı oranları hedeflenen seviyeye ulaştı. Hata, sorun ve arıza tepki sürelerinde de bu yatırım önemli faydaları beraberinde getirdi.