TOBB Yazılım Meclisi olarak üstlendiğimiz sorumluluğun farkındayız
TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Ertan Barut, yazılım sektörünün stratejik olarak daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek “Hedefimiz; yazılım endüstrimizin iç ve dış ticaretinin gelişimine, büyümesine, yerli milli yazılım üretimine ve ihracatına, geleceğe dönük yazılımcı iş gücü ihtiyacının karşılanmasına, istihdamın artırılmasına yönelik çalışmaktır” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yazılım Meclisi’nin yeni dönem başkanı olarak seçilen Ertan Barut, Yazılım Meclisi’nin 2006 yılından bu yana yazılım sektörünün gelişimi yönünde çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekti. ‘Türkiye Sektör Meclislerinin Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği’ uyarınca TOBB şemsiyesi altında ‘Türkiye Sektör Meclisleri’nin oluşturulduğunu aktaran Barut, “2021 itibarıyla sayısı 64’e yükselen Meclisler, ekonomik sektörlerin tüm boyutlarıyla mercek altına alınacağı, sektörel yol haritalarının çizileceği ve düzenleyici etki analizlerinin işletilmesi de dahil olmak üzere Avrupa Birliği ile müzakere sürecine önemli katkılar sağlayabilecek yapılar olarak tasarlandı. Gerek kapsadığı sektörlerin çeşitliliği ve gerekse amaç ve niteliği bakımından sektörlerimize ve ekonomimize büyük faydalar sağlama potansiyeli taşıyan Meclisler, sektörlerde ortak görüşlerin oluşturulmasına ve özel sektör ile yetkili merciler arasında bir temas noktası olarak kamu-özel sektör iş birliği ve ortaklığının geliştirilmesine imkan sağlamakta. Türkiye Sektör Meclisleri, sektörün tüm ilgililerini, taraflarını bünyesine alan entegre yapısıyla, yerel olduğu kadar uluslararası nitelik taşıyan sektörel bir bakış açısıyla ve bugünün yanında geleceği kuşatan strateji ve vizyonuyla, dünyadaki benzer örneklerinden daha kapsamlı hizmetler sunmaya yönelmiş bir yapı; sektörlere ve ekonomiye büyük faydalar sağlama potansiyeli taşıyan önemli oluşumlar” şeklinde konuştu.
Kamu, özel sektör iş birliğinin geliştirilmesine imkân sağlamayı amaçlıyoruz
“2006 ‘da kurulan sektör meclisleri arasında Bilgisayar Yazılımı Meclisi adıyla yer alan Meclis, 2015 yılından itibaren Türkiye Yazılım Meclisi olarak en üst düzeyde TOBB temsiliyetiyle yazılım sektörüne yönelik sorunlara çözüm geliştirmek, istişarelerde bulunmak ve yasal mevzuat çalışmalarına katkı vermek üzere faaliyet gösteriyor” açıklamasını yapan Barut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mecliste; 32 şirket ve 8 sivil toplum kuruluşu olmak üzere 40 üye yanında ayrıca ilgili bakanlıklardan ve kamu kurumlarından temsilciler de bulunuyor. İstişari nitelikte olmak üzere, sektörel sorunları inceleyerek tespit etmek, TOBB ve ilgili makamlarla istişareler, müzakereler yoluyla sektörel gelişmeyi teşvik edici görüş ve değerlendirmeler yaparak sektörün gelişimi ve sorunlarına yönelik çözüm önerileri geliştirmek ve sunmak misyonumuz var. TOBB bünyesinde sektörel gelişmeyi teşvik etmek, TOBB adına sektörü temsil etmek, sektörde ortak görüşleri oluşturmak, özel sektör ile yetkili kurumlar arasında bir temas noktası olmak, kamu, özel sektör iş birliğinin geliştirilmesine imkân sağlamayı amaçlıyoruz.” Barut, Yazılım Meclisi’nin kurulduğu günden itibaren kamu, özel sektör ve STK’lar iş birliğiyle sektörün gelişimine doğrudan etki edecek birçok önemli çalışmaya imza attığını vurgulayarak “Sektörü ilgilendiren, yerli yazılım sektörünün sanayici olarak tanınmasından gelişimine kadar birçok yasa, yönetmelikler ve mevzuat çalışmalarına katkı verildi. Çalıştaylar gerçekleştirildi, birçok sektör raporu hazırlandı, sektörün önemli sorunlarına yönelik çözüm önerileri geliştirildi ve projeler hayata geçirildi. ‘Soft-Away Projesi’ de bu projelerden biri. Proje ile; yazılım firmalarının ihracat potansiyellerinin geliştirilmesi ve de yurt dışına açılması konularında çalışmalar ve faaliyetler yürütülmekte” dedi.
Yeni dönemde geleceğimiz için kalıcı sonuçlar sağlamak üzere yola koyulduk
Ertan Barut, TOBB Yazılım Meclisi’nin yeni dönemi hakkında detaylı bilgi aktararak 25.02.2021 tarihinde yapılan seçimli toplantıyı hatırlattı ve şu bilgileri paylaştı: “Önceki dönem Başkan Yardımcısı olarak çalıştım. Yeni dönemde oy çokluğuyla Meclis Başkanlığına seçildim. Murat Hüseyin Candan da Başkan Yardımcısı olarak çalışmalarımızı yürütecek. Yeni dönemde birçok yeni yazılım firması ve STK, Meclise katıldı. TOBB Yönetim Kurulumuz; meclis üyelerimiz, STK’larımız ve sektörümüzden alacağımız güç ve enerjiyle Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar ve bağlı kamu kurumları, üniversitelerle el birliğiyle; ülkemiz, yazılım sektörümüz ve geleceğimiz için kalıcı sonuçlar elde etmek üzere yola koyulduk.” “TOBB Türkiye Yazılım Meclisi olarak üyelerimizle birlikte yazılım sektörümüz adına üstlendiğimiz sorumluluğun farkındayız” ifadesini kullanan Barut, “Bu nedenledir ki önümüzdeki dönem için ‘daha girişimci, katılımcı, bilgi temelli yapılanmayla kalıcı ve çözüm odaklı çalışacak şekilde’ yoğun bir gündemle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” değerlendirmesinde bulundu ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hedefimiz; yazılım endüstrimizin iç ve dış ticaretinin gelişimi, büyümesi, yerli milli yazılım üretimi ve ihracatın artırılması, geleceğe dönük yazılımcı iş gücü ihtiyacının karşılanması ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak. Diğer yandan sektörün önündeki sorunlara çözümler geliştirmek istiyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için yurt içi ve yurt dışı tüm ilgili kesimlerle ‘Yazılım Endüstrisi Ekosistemi’ni oluşturarak sürekli iletişim halinde olmayı, etkileşimi arttırmayı planlıyoruz. Birlik ve beraberliği temin ederek ortak akıl ile sektörün sorunlarına kalıcı çözümler geliştirip ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla istişare ederek ve aynı zamanda kalıcı yapısal modeller geliştirerek projeleri hayata geçireceğiz.”
Yapay zekâ temelli yazılımlar edinme hızlanacak
Dünyadaki yazılım pazarı ve yakın gelecekte beklenen değişimler hakkında bilgi veren Barut, küresel yazılım endüstrisi pazar büyüklüğünün yaklaşık 600 milyar dolar seviyesine doğru geliştiğini, 2025 için ise bu büyüklüğün yaklaşık 750 milyar dolara ulaşacağının öngörüldüğünü belirtti. Barut, şu noktalara dikkat çekti: “Yazılım endüstrisinin, çoğu sektöre doğrudan, bir kısım sektöre de dolaylı etkisiyle dünya ülkeleri ve ekonomilere sağladığı katkı açıkça görülüyor. Yazılıma her alanda yapılan yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları sürekli gelişerek artıyor, pazar ise sürekli büyüyor. IDC Raporlarına göre 2020’de küresel salgının yol açtığı aksamalara dünyanın tepkisiyle teşvik edilen küresel ekonomi, çoğu ürün ve hizmet dijital bir teslimat modeline dayandı ve rekabetçi kalabilmek için tüm sektörlerde dijitale yatırımlar arttı. Küresel çoğunluğun yüzde 65’inin 2022’ye kadar dijitalleşeceği ve 2020’den 2023’e kadar 6,8 trilyon dolarlık BT harcamasına yol açacağı öngörülmekte. IDC FutureScape, BT sektörü genelindeki teknoloji gelişmelerindeki temel eğilimler doğrultusunda önümüzdeki beş yıl için bazı öngörülerine göre; 2021’in sonunda, işletmelerin yüzde 80’i bulut merkezli altyapıya ve uygulamalara geçiş yapmak üzere planlamalar yapacak, yapay zekâ temelli yazılımlar edinme hızlanacak, kuruluşlar dijital stratejilerine uyumlu olacak şekilde tedarikçileri, sağlayıcılar ve ortaklarla ilişkileri elden geçirecek, istihdam edilen iş gücü nitelikleri yeniden gözden geçirilecek.”
Yazılım endüstrisi yeni istihdam alanları oluştururken nitelikli İK ihtiyacı da sürekli artmakta
Barut, yazılımın; 50 yıldan daha kısa bir sürede bilinmezlikten, vazgeçilemez hale geldiğinin altını çizerek “Bugün yazılımın artık salt bir ürün ya da hizmet olmaktan öteye gittiğini ve herhangi bir sektörde, herhangi bir iş sahasında üstlendiği rol ile ‘rekabette, büyümede, büyük ölçekli değer zinciri oluşturmada ve başarıya ulaşmada’ stratejik ve vazgeçilemez bir güç haline geldiğini görüyoruz. Gelişen tüm teknolojilerin tabanında yazılım bulunmakta. Son yıllarda endüstri 4.0, dijital dönüşüm, dijital ekonomiye geçiş, her alanda dijitalleşmeyle gelen süreçte veri de oldukça değerli hale geldi. Bu açıdan baktığımızda veriye ulaşma, veriyi analiz etmede ‘robotik, otonom ve akıllı sistemler, nesnelerin interneti, yapay zekâ, blokzincir’ gibi teknolojilerin hepsinin temelinde üstlendiği rol ile yazılım endüstrisi de sürekli katlanarak büyümekte” dedi. Yazılım endüstrisinin Türkiye ‘nin önündeki büyük bir fırsat olduğunun altını çizen Barut, “Yazılım endüstrisi; büyüklüğü, ürünü yazılım olan firmaların değerlerine ilave olarak ekosistemin ülke ekonomisine kattığı değer ile bir bütün olarak ele alınarak ölçeklendirilmesi gereken bir endüstri. Sürekli gelişen ve dijitalleşen dünyayla birlikte büyüyen yazılım endüstrisi, beraberinde yeni istihdam alanları da oluşturmakta ve bu alandaki nitelikli insan kaynağı ihtiyacı da sürekli artmakta. Dijitalleşme ile gelen fırsatı iyi gören ülkeler, insan kaynağına ve Ar-Ge’ye yaptıkları yatırımlarla üretimleri ve ihracatıyla da ekonomilerine olan katkılarını sürekli artırmaktalar. Bu ülkelerin son yıllardaki ekonomik büyümelerinde kısa sürede elde ettikleri bu atılımlar yakınen incelendiğinde yazılım ile gelen fırsatı iyi değerlendirdikleri açıkça görülüyor” değerlendirmesini yaptı.
Yazılım ihracatımızı 10 milyar dolara çıkarabiliriz
Yazılımın her zaman stratejik bir sektör olduğunu, gelecekte de bunun süreceğini dile getiren Barut, sektörün önemine değinerek yazılımın dünyada dev bir endüstri haline geldiğini, ülkemizde de savunma, enerji, sanayi, üretim, tarım, teknoloji, e-Ticaret, ihracat, kamu ve birçok sektöre sağladığı teknolojik katkı yanında devlete sağlayacağı katkı ile dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağını kaydetti. Barut, yazılımın tam kapasiteyle desteklendiğinde en fazla katma değerli döviz girdisi sağlayabilecek, ülke kalkınmasına doğrudan etki edebilecek sektör olduğunun altını çizerek “Yazılım sektörümüzün önünü açacak sorunlarının çözülmesi halinde 2-3 yıl içerisinde yazılım ihracatımızı 10 milyar dolara çıkarabiliriz” şeklinde konuştu. Ertan Barut, yüzlerce ülkeye göre daha avantajlı durumda bulunduğumuzu, halen birçok fırsatımızın olduğunu, ülkeler arasında rekabette öne geçebilmek ve Türkiye olarak yazılımda beklenen atılımı gerçekleştirmek için de bir an önce ülke olarak yüzümüzü yazılım endüstrisine dönmemiz gerektiğini vurgulayarak yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: Ülkemiz milli politikaları içerisinde yazılıma muhakkak yer verilmeli. Bir an önce bilişim teknolojileri eğitim müfredatımız yenilenmeli. Gelecek dijital teknolojileri geliştirecek nitelikte insan gücü yetiştirmeye yönelik eğitim içeriklerimiz ve altyapılarımız yenilenmeli. Tüm sektörlerimizde dijital teknolojilere olan yatırımların artışını sağlayacak nitelikte teşvik ve destekler uygulamaya geçirilmeli. Gelecek teknolojilere yönelik Ar-Ge faaliyetleri ve harcamalarının yanında patent sayıları artırılmalı. Özellikle de yapay zekâ ve siber güvenlik üzerine Ar-Ge çalışmalarına ‘Türkiye Dijital Stratejisi’ içerisinde öncelik verilmeli.”
‘Yazılım Sektörü Envanter Projesi’ hayata geçirilecek
Barut, “Veri temelli yapılanma hedefimiz doğrultusunda öncelikli olarak gündeme getirdiğimiz konulardan biri de; yazılım sektörü envanter sorunumuz oldu” diyerek şu noktalara dikkat çekti: “Bu konu; başta Yazılım Meclisimiz, TOBB birimleri olmak üzere ilgili bakanlıklarımız ve de sivil toplum kuruluşlarımız tarafından benimsendi ve soruna sahip çıkıldı. Bu çerçevede TOBB Yazılım Meclisi olarak ‘Envanter Projesi’ çalışmalarımızı başlatmış bulunmaktayız. TOBB Türkiye Yazılım Meclisi olarak çözüm önerilerimiz şöyle: Türkiye yazılım sektörü milli seviyede en üst düzeyde desteklenmeli. Öncelikle ülkemiz milli politikasında yer alacak, uzun vadeli ve gelecekteki tüm politikalara yön verecek, ‘Milli Teknoloji Hamlesi Eylem Planları’nı da gözetecek ‘Türkiye Yazılım Endüstrisi Gelişim Ve Büyüme Stratejileri Ve Uygulama Planı’ hazırlanmalı. Bu plan; yerli ve milli yazılım üretim planlarımızı, stratejilerimizi, stratejik teknolojik alanları, hedeflerimizi ve Uluslararası Yazılım Endüstrisi ile iş birliklerini de içermeli, Türkiye Dijital Stratejisine rehberlik edecek şekilde dijital yol haritamızı da oluşturmalı. Planın ülkemiz milli politikaları içerisinde yerini alması için yazılım ekosistemi içerisinde yer alan tüm paydaşlar, STK’larla hep birlikte, ilgili kurum ve kuruluşlarla eş güdümlü bir şekilde hazırlamak üzere girişimlerimizi başlatmış bulunmaktayız.”
Yazılım üretici şirketlerimizin vergi yükümlülüklerinin bir yıl ötelenmesi öneriliyor
Yaşadığımız pandemi koşullarında birçok sektörde olduğu üzere ülkemiz yazılım sektöründe 2020 yılında yüzde 30-40 arası bir daralma (ciro kaybı) oluştuğunu belirten Barut, “Bir yandan yeni alımların azalması, bir yandan da sektörümüzün hizmet verdiği sektörlerin alım ve yatırım gücünün zayıflaması sonucu kayıplar oluştu. Küçülmeden dolayı da zorunlu olarak iş gücü kayıpları meydana geldi. Bu nedenle bulunduğumuz bu süreçte yazılım üreticisi şirketlerin vergi yükümlülükleri faizsiz olarak bir yıl kadar ötelenmeli, sektöre özel düşük faizli ve de sektörümüze uygun kredi, finans desteği sağlanmalı” dedi. Bilişim eğitim müfredatının yenilenmesinin, iş gücü eğitimi ve istihdamı artırıcı altyapılar geliştirilmesinin öneminin altını çizen Barut, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: Teknolojideki gelişmeler doğrultusunda tüm dallarda ileriye yönelik yazılımcı gereksinimimizi önceden belirleyecek, ileride ihtiyaç duyulacak tüm dallara yönelik yetkin ve nitelikli iş gücü yetiştirmeye yönelik yazılım akademileri, enstitüleri gibi yapılar oluşturulmalı. Yazılım konusunda bilinçlendirmeye genç yaşlarda önem verilmeli. Üniversitelerdeki yazılım mühendisliği eğitimi, ilköğretim ve liselerdeki teknoloji öğrenme ve geliştirmeye yönelik, eğiticilerin, öğreticilerin, akademisyenlerin eğitim müfredatları, dijital teknolojileri geliştirecek nitelikli yazılımcılar yetiştirmeye yönelik yenilenmeli. Meslek liselerinin yapısı teknolojik alanlarda nitelikli iş gücü ihtiyacına cevap verebilir hale getirilmeli. Nitelikli yazılımcı iş gücü istihdamının korunması ve artırılmasına yönelik kamu kurumlarınca sağlanan destek kriterleri (personel sayısı, personele sağlanan haklara ilişkin limitler) yazılım sektörümüze özel revize edilmeli. Staj süreleri, yöntemi teknolojik alanda nitelikli iş gücü oluşturmaya destek verecek şekilde, reel sektörle ve üniversitelerle iş birliği yaparak düzenlenmeli. Kamu kurumları BT ve yazılım ekiplerinin eğitimine de önem ve öncelik verilmeli. Yazılım sektöründeki küçük, büyük firmaların gelişim ve büyümelerini sürdürebilmeleri için nitelikli iş gücünü uzun süre istihdam etmesi ve koruması gerekmekte. Bir yandan da yarı kamu statüsündeki yazılım üreticisi kurumların da nitelikli iş gücü ihtiyacı bulunmakta. Bu tür kuruluşların yazılım sektör firmalarından nitelikli iş gücü transferlerine yönelik özel sektörü koruyucu bir dizi önlemler alınmalı, düzenlemeler yapılmalı. Yurt dışındaki beyin gücüyle iş birliği ve sinerji oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Bakanlıklar ve bağlı kamu kurumları, ülkemiz milli güvenlik menfaatleri ve stratejik alanları dışında kalan alanlarda yazılım sektörünün gelişimini, pazardaki büyümesini engelleyici, sektörümüzle rekabet edici nitelikteki yazılım üretimlerini özel sektöre devretmeli ve teşvik etmeli.
Gömülü yazılımlar da yazılım ihracat verisi olarak yer almalı
Barut, hizmetlerle bütünleşik ürünleştirmenin ve beraberinde satışın teşvik edilmesi gerektiğinin gerekliliğini dile getirerek şu detayları aktardı: “SaaS/IaaS/PaaS modellerine uygun geliştirmeler desteklenmeli. Gömülü yazılımlara yönelik yazılım sektörümüzle iş birlikleri geliştirilmeli, gömülü yazılımlar da yazılım ihracat verisi olarak yer almalı. Yazılım sektörünün diğer sektörlerle daha etkin iş birlikleri ve iş birliktelikleri desteklenmeli, bu tür oluşumların artmasına çalışılmalı. Yazılım sektörü için uzaktan çalışma, iş yaşamanın çalışma biçimlerinden biri haline getirilmeli. Teknoparklar dışında yazılım geliştiricilere uzaktan çalışmaya yönelik altyapılar geliştirilmeli, denetim mekanizmaları oluşturulmalı, uzaktan çalışma ile Ar-Ge ve üretim desteklenmeli. Serbest Bölgeler, teknoparklar ve Ar-Ge merkezlerinde yüzde 60 uzaktan çalışma imkânı süresiz olarak uzatılmalı. Oyun yazılımlarına yönelik üretim, yatırım stratejileri gözden geçirilmeli, ihracat odaklı yenilenmeli. Yazılım projelerinin sorunsuz tamamlanmasına yönelik sürekli iyileştirilen dinamik alım politikası oluşturulmalı, yazılım geliştirme öncesinde gereksinim analizi, kapsam tanımlama için paydaş analizi, saha analizi çalışmaları yapılmasına yönelik stratejiler ve politikalar hayata geçirilmeli. Yurt dışı kaynaklı yazılım firmalarıyla ilişkiler, iş birlikleri, yerli yazılım sektörümüzün gelişimine, bilgi, deneyim transferine yönelik ortaklık yapıları ve yatırım imkanları üzerinde çalışmalı.”