Tümleşik mimari bulutta yükseliyor
Küresel bazda her ölçekten şirketin bulut bilişime ilgisi herkesin malumu. Ama artık geldiğimiz noktada, çoklu bulut yapılarını kullanma ve yönetme yetkinliği önem kazanıyor. Türkiye’de bulut konusunda yatırımların başını kamu, finans ve perakende sektörü çekerken, e-Dönüşüm ışığında KOBİ’ler de bulut başlığında geçen 5-10 yıldır önemli yatırımlara imza atıyor. Geldiğimiz noktada ise bir adım daha atılıyor: Çoklu bulut yapılarının kullanımı.
Hatırlanacağı gibi, birçok şirket bulut kullanımıyla ilgili endişelere sahipti. Birçok sektörde bağlayıcı düzenlemeler de cabasıydı. İşte bu şart ve gereklilikler, hibrit bulutun yükselişini, doğal olarak çoklu bulut platformlarının kullanımındaki gelişimi beraberinde getirdi.
Hibrit bulut, bu yönüyle BT masraflarını azaltmak için şirketlere fırsat sunmanın yanı sıra şirketlerin değişen iş ihtiyaçlarına yanıt vermesini ve kontrol avantajını mümkün kılıyor. Hibrit bulut yaklaşımı doğru bir kurguyu gerektirirken, veri güvenliği, verimli kaynak yönetimi, uyumluluk ve bütçe verimini sağlamak için önemli faydaları sunuyor.
Beklentileriniz gerçekçi olsun
Bulut bilişim, büyük veriyi yönetmek, maliyetleri düşürmek, riskleri azaltmak ve çevikliği artırmak için BT başlığında birçok fırsat sunuyor. Ama bu fırsatları, hele de hibrit mimari kurgularken doğru değerlendirebilmek gerek. Sonuçta bulut bilişim ve hibrit mimari her şirkete uyan standart bir kalıp değil. Bunun yerine, kurumsal iş süreçleri, bulut üzerinde kullanılacak uygulamalar, bulut üzerindeki iş yükü, kurumsal BT altyapısı ve hibrit mimaride dağıtılacak veri yığının da doğal olarak şirketten şirkete değişiklik göstermesi demek. Hibrit mimari ve çoklu bulut platformlarında belirleyici olan ise kurumsal verimde doğru hesaplamalarla kurgulanmış ‘gerçekçi’ beklentiler.
Entegrasyon yetkinliğine dikkat!
Hibrit bir bulut mimarisi kurgulama sürecinde izlenmesi gereken adımlar net. Öncelikle kurum içinde kullanılan envanterin çıkarılması önemli. Bu envanter için ne kadarlık bir ilk yatırım yapıldığı, yıllık ne kadarlık bakım ücreti ödendiği de tespit edilmeli. Envanterin kullanım ömrü bittikten sonra, bir sonraki yatırımın maliyeti de hesaplanmalı. Bu analiz sürecinin ardından, bunların hangilerinin buluta taşınabileceği, daha doğrusu hangilerinin ‘çoklu genel bulut’ hangilerinin özel bulutta konumlanması gerektiği saptanmalı. Tabi bu kararı alırken, çoklu genel bulut yapısının kullanımı ışığında, gerek şirket içinde kalan veriler gerek çoklu bulut yapısındaki veriler arasındaki entegrasyon ve geçişleri de hesaba katmak gerek.
Bu kapsamlı haritalandırma çalışmaları şirket BT ekibinin rehberliğinde şirketin tüm departmanlarının katılımı ile yapılabileceği gibi, BT şirketlerinin danışmanlık desteğine başvurmak da mümkün. Öte yandan, bulut üzerinde kullanılan SaaS, PaaS ve IaaS platformları, çoklu bulut yapısı ile entegrasyonda önemli bir bağlantı noktası halini alıyor. Sonuçta, şirketlerin önceliği kesinlikle uygulamanın devamlılığı, kesintisizlik ve beraberinde gelen performans. Şirketlerin ihtiyaçları ve veriyi saklama hassasiyetine göre genel ve özel bulut hizmetinden faydalanmak bütünsel avantaj anlamına geliyor. Zaten her geçen gün değişen iş yapma şeklimiz, mobilite ve veriye sürekli erişme ihtiyacımız da bunu gerektiriyor.
Birbirini tamamlayan bulutlar
Firmaların bulut uygulamalarına yönelimleri hızlanıyor. Kullanılan uygulamalara olan ihtiyacın kavranması ve iş yapış biçimlerindeki değişim ışığında, şirketler de hibrit bulut yapılarını, bulut teknolojisinden avantaj sağlamanın en doğru yolu olarak görmeye başladı.
Şirketler, gerektiğinde birbirini tamamlayacak şekilde her iki bulut sistemine de geçiş yaparak, sahip olunan kaynaklardan en doğru biçimde yararlanmayı ve maliyetin daha etkin yönetimini sağlıyor.
Doğru veri analizi ise en önemli başlangıç noktası. Hangi verilerin dışarı açılabileceği tespit edilmeli. İhtiyaç olan uygulamaları kurgularken, şirketin çalışanları, şubeleri veya bayileri, iştirakleri de düşünülerek hibrit mimari ve çoklu bulut yapısı kurgulanmalı.