Tünelin ucundaki ışık
Şubat sonu sizlerle paylaştım: Işık kaynağı olarak kullandığımız aydınlatma gereçlerinin aynı zamanda birer iletişim aracı olarak da kullanılması üzerine Almanya’da çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların geldiği noktayı 13 dakikalık bir video sunuşta izleyebilirsiniz( ). Mezarında rahat uyusun, Fazıl Turkan, Ankara Koleji’nde lisede okurken, bilim yarışmasına benzer bir proje ile katılmış, o zaman veri söz konusu değil, 30 metre öteye ışık üzerinden ses göndermiş, karşı tarafta bunu çözerek herkese dinletmişti. Sanırım 1965 yılıydı. Işık kaynağı olarak kullandığı da akkor filamanlı ampuldü.
Aydınlatma amaçlı ışık kaynağı üzerinden veri (ve ses) iletişimi, indirme (download) tarafında görece kolay. Burada önemli sorun, alıcı eğer ışık kaynağına bakmıyorsa ve hareket halindeyse, yansımalardan meydana gelecek işaret girişimleri (inter symbol interference) nasıl ki GSM ve 3G’de benzer sorun çözüldü, burada da çözülecektir.
Yukarı yönde yükleme (upload) yapmak için ise, ışık kaynağının yanına bir de alıcı koymak gerek. Video sunumda, yukarı yönde iletişim gösterilmiyor. Ama iş bunu eklemekle de bitmiyor. Oda veya açık alanda aydınlatma gerecine ulaşan veriyi buradan bir merkeze iletmek gerek. Zâten var olduğu için enerji hatlarını kullanmak burada akıllı çözüm. Demek ki BPL (Broadband Power Line) modem, birden gözde olacak. Bunlar ile en yakın saha dolabına (kapalı alanda sigorta tablosuna) ulaşınca da veriyi demetleyip fibere yüklemek ve öyle taşımak daha etkin.
Diyelim her sorunu çözdük, akıllarda şu soru kalıyor. Gündüz vakti aydınlatmaya ihtiyacım yokken, sırf iletişimi sağlamak adına her yerde ampul mü yakacağım? Bu sorunun yanıtını bulamadım. Eğer yanıt “evet” ise, tünelin ucundaki ışık, üzerimize gelen trenin ışığı olabilir.
Kuşkusuz, iletişimi radyo dalgalarının dar alanından kurtarıp ışık üzerine taşımak önümüzdeki on yılın uğraşı olacak. Işık kaynağı da zamanla ampul olmaktan çıkıp ampulün yanındaki özel alıcı-verici olacaktır diye düşünüyorum.
1 http://tinyurl.com/3zhehe2