Türk Hava Kurumu Üniversitesi bilişimde de bulutları hedefliyor
İçinde havaalanı barındıran Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin Mühendislik Fakültesi Dekanı Dr. İzzet Gökhan Özbilgin, üniversitenin hedeflerinin yanı sıra bilişim çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
2011-2012 döneminde Ankara’daki merkez yerleşkesinde eğitim öğretime başlayan Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Türk Hava Kurumu Havacılık Vakfı tarafından kuruldu. Üniversite 3 şehirde, toplam 4 yerleşkede hizmet veriyor. İzmir Havacılık Meslek Yüksekokulu da ilk mezunlarını verdi. Türk öğrencilerinin yanı sıra yabancı öğrencileriyle de dikkat çeken üniversite kendini bir dünya üniversitesi olarak tanımlıyor. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin, üniversite için “Çok yerleşkeli ortamı sayesinde özellikle, karşılıklı eğitim uçuşları gibi havacılık uygulamalarının yapılabildiği nadir üniversitelerden biri” dedi. Özbilgin, “Türk Hava Kurumu Üniversitesi, bünyesinde bulunan 80 üzeri tek ve çok motorlu farklı tiplerde uçak ile Türkiye’nin havacılık eğitiminde en büyük filoya sahip kurumu. Ayrıca filosunda barındırdığı uçakların çeşitliliği sayesinde öğrencilerine kaliteli ve değişik tecrübeler sunuyor. Burası, Türkiye’nin havacılık ve uzay bilimleri alanında ilk ve tek ihtisas üniversitesi. Havacılık sektöründe nitelikli yetişmiş elemana duyulan ihtiyaç, Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin önemini artırıyor. Üniversitenin özel sektör ile olan bağları, mezunlarının sektörde kolayca iş bulmalarına da olanak sağlayacak. Bünyesindeki Etimesgut-Ankara yerleşkesi ve Selçuk-İzmir yerleşkesi olmak üzere 2 havaalanı, 6 tam kapasite hangar, ILS cihazlı 2 operatör kulesiyle Türkiye’de özellikle havacılık alanında altyapısı en geniş ve sağlam üniversitesi konumunda. Ayrıca dünyanın saygın ve önde gelen üniversiteleri ile yapılan akademik işbirlikleri sayesinde öğretim elemanı ve öğrenci değişim imkânı, araştırma işbirliği öngörülüyor” şeklinde konuştu.
Doktoralı pilotlar hedefliyoruz
“Ana temamız havacılık ve uzay bilimleri; bu alanlarda yetişecek pilotlar, mühendisler, yöneticiler, teknisyenler” diyen Özbilgin, havacılık sektörünün dinamik ve önünün açık olduğuna işaret etti. Özbilgin, Türkiye’de sivil havacılıkta çok büyük gelişmeler olduğunu söyleyerek şu noktalara dikkat çekti: Hava Ulaştırma Fakültemiz de var; Hava Trafik Kontrol ve Pilotaj bölümleri barındırıyor. Doktoralı, akademik unvana sahip pilotlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Helikopter pilotu da yetiştireceğiz. Mühendislik Fakültesinde de 5 bölüm bulunuyor. Havacılığa yönelik mühendisler yetiştireceğiz. Öğrencilerimiz 4. sınıfta havacılık konusunda uzmanlaşabiliyor. Havacılık sektöründe bilişim çok fazla kullanılıyor. Bagajların transferinden, bilgilerin uçağa aktarılmasına, simülasyon ve modelleme konularından güvenliğe kadar inanılmaz bir sektör. Üniversitemizde böyle bir imkân mevcut; Simülasyon ve Modelleme Uygulama Araştırma Merkezi’ni de kurduk. Amacımız; simülatörler geliştirmek, modellemeler yapmak. Yazılım, işin en zor kısmı. Bu yazılımları kendimiz üretmek istiyoruz. Bilişim teknolojileri yüksek lisans programı da açtık.”
Dr. İzzet Gökhan Özbilgin, üniversitenin bilişim teknolojilerinden sorumlu Rektör Danışmanı olduğunun da altını çizerek bilişim anlamında da projeler gerçekleştireceklerini vurguladı. Özbilgin, “Üniversitenin bilişim altyapısını buluta taşımak istiyoruz. Çok farklı yerleşkelerde yerlerimiz olacak; böylece önemli bir projeye imza atmış olacağız. Her şeyin ‘Öğrenci Bilgi Sistemi’nde olması gerek ve tüm ‘Öğrenci Bilgi Sistemleri’nin birbiriyle bütünleştirilmesi çok önemli. Üniversite bilgi işlem daire başkanlarının da daha sık toplanması gerektiğine inanıyorum. Üniversitelerin süreçleri birbiriyle çok benzer. Böyle bir platform muhakkak oluşturulmalı. Biz sistemimizi kendimiz geliştirdik ama çok zorlandık. Her üniversite bunu yapamaz. Ayrıca tüm bu süreçler eğitim işimizden uzaklaşmamıza da neden oluyor. Bu nedenle üniversitelere bilişim sistemlerinin kurulmasında yardımcı olunmalı” açıklamasını yaptı. Sadece eğitim veren değil Ar-Ge üreten bir üniversite olmayı amaçladıklarını ifade eden Özbilgin, “İlk eğitim uçağımızı üretmek hedefimiz var ama uçağı yapmanın yanı sıra sertifikayon süreci de çok önemli; bunun için çalışıyoruz. Uçağın uluslararası sertifikasyon sürecinden geçmesi gerekiyor; sertifikasyonu olmayan bir uçağı uçuramazsınız. Uluslararası Havacılık ve Uzay Konferansı – 25-26 Eylül tarihinde Ankara’da üniversitemizde düzenlenecek” şeklinde konuşmasını tamamladı.