Türk savunma sanayisi 170 ülkeye ihracat yapıyor
Avrupa’nın en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul tarafından 25-28 Ekim tarihleri arasında düzenlenen SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nın açılışı nedeniyle düzenlenen törene; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ile çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı.
Törende konuşan Bakan Varank, Türk savunma sanayisinin öneminin altını çizerek “Savunma sanayiniz ne kadar güçlüyse, o kadar etkin, o kadar dünya siyasetinde mutebersiniz” ifadesini kullandı. Varank konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Türkiye’ye karşı yapılacak en küçük tehdide dahi seyirci kalmayız. Bugün kendi milli korvetini, taarruz helikopterini, silahlı insansız hava aracını, eğitim uçağını, gözetleme uydusunu, hava savunma sistemini, balistik füzelerini sistemlerini kendi üreten bir Türkiye var. Türkiye’de üretimi olmayan, ciddi cari açık verdiğimiz; elektronikten makineye, kimyadan sağlığa, farklı sektörlerdeki ürünleri yerli ve milli imkânlarla üretebilmek için ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı başlattık. ‘Mobilite ve Üretimde Yapısal Dönüşüm’ çağrılarında yakaladığımız üst düzey performanstan sonra açtığımız üçüncü çağrı olan sağlık ve kimyada da kritik projeleri hayata geçirme konusunda iddialıyız.”
‘Sağlık ve Kimya Ürünleri’ çağrısından detaylar…
Varank, ‘Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı’ hakkında detayları paylaşarak şunları kaydetti: “179 proje başvurusu oldu. Ayrıntılı değerlendirmesi tamamlanan 44 projeden 23’ü kabul edildi, 5’i için revizyon istedik. Sağlık ve kimya sektöründe kabul edilen 23 proje için önümüzdeki 784 milyon liralık Ar-Ge yatırımını, 4,3 milyar liralık üretim yatırımını destekleyeceğiz. Peki bu desteğin sonucunda ne olacak? Türkiye; kanatlı hayvan aşılarında kullanılan adjuvanı, meme kanseri ve otto-immün hastalıklar için taşıyıcı sistemleri, değer katılmış yüksek toksisiteye sahip yeni onkoloji ve MS ilaçlarını ‘Hamle Programı’ sayesinde üretme kabiliyetine sahip olacak.”
Somut kazanımlar elde edildi
Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Akar, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada güvenlik üreten bir ülke olarak güçlü konumunu sürdürebilmesinin en önemli şartlarından birini yerli ve milli savunma sanayisi olduğunu nitelendirerek “Hemen her alanda olduğu gibi özellikle savunma alanında pek çok ilke imza atan ve atmaya devam eden ülkemiz, yerli ve milli imkanlarla ürettiği ve sahada kendini kanıtlayan kara, deniz ve hava sistemleriyle somut kazanımlar elde etmiştir” değerlendirmesini yaptı.
“İHA, SİHA ve TİHA teknolojisinde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz”
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Türkiye’nin; kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer aldığını vurgulayarak “İHA, SİHA ve TİHA teknolojisinde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz. Burada liderliğe oynuyoruz. Dış pazarda Türkiye’nin çekici olabileceği yönleri ortaya koyuyoruz. Savunma sanayi diplomasisinde bizim kadar sıcak yaklaşan, özellikle teknoloji ve bilgi açısından eli açık olan başka bir ülke tanımıyorum” dedi.
“Adım adım ve sağlam bir şekilde büyümeye devam ediyoruz”
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Türk savunma sanayisinin dünyanın 170 ülkesine ihracat yaptığını belirterek “Adım adım ve sağlam bir şekilde büyümeye devam ediyoruz. 20 yıl önce yıllık ihracatımız sadece 248 milyon dolarken, geçtiğimiz yıl 3,2 milyar dolarlık dış satım gerçekleştirdik. Bu yıl 4 milyar dolar rakamının rahatlıkla geçebileceğini söyleyebilirim.” dedi. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, fuarın sadece bir sanayi fuarı olmadığını ifade ederek “Bu fuar bizim hayallerimizin gerçek olduğunu, yerli, milli teknolojinin ve üretimin mümkün olduğunu dünya gözüyle bizlere gösteriyor” dedi.
‘Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı’nda 179 projenin kesin başvuru süreci tamamlandı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, hamle programı kapsamında 2021 yılında ‘Mobilite ve Üretimde Yapısal Dönüşüm’ çağrılarına çıktı. Yine geçen sene açılan Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı’nda 179 projenin kesin başvuru sürecini tamamladı. 143 proje, komite değerlendirme aşamasına kaldı. Bu projeler için yapılan ayrıntılı inceleme süreci sonunda 44 proje için karar alındı. 99 proje için ise değerlendirme süreçleri devam ediyor. Kararlaştırılan 44 projeden 23’ü kabul edilirken 5’i revizyona açıldı. Kabul edilen 23 projenin Ar-Ge büyüklüğü 784 milyon lira, üretime yönelik yatırım harcaması büyüklüğü 4,3 milyar lira oldu. Projelerin illere göre dağılımına baktığında İstanbul (5), ilk sırada yer alırken onu Kocaeli (4), Tekirdağ (3), Sakarya (2) ve Karaman (2) izledi. Ankara, Yalova, Aydın, Samsun, Konya, Isparta ve Adıyaman’da da birer proje gerçekleştirilecek.
En fazla dış ticaret açığı kimya sektöründe verilmekte
Desteklenen projeler kapsamında; yenilikçi / değer katılmış eşdeğer ilaçlar, biyobenzer ilaçlar, kanser tedavisinde kullanılan ve nadir ilaç kategorisinde yer alan etken maddeler, aşılar, bağışıklık sağlayan ürünler, kimya sanayisinde kullanılan diğer kimyasal ürünler ve müstahzarlar, tıp, cerrahi, dişçilikte kullanılan eczacılık ürünleri gibi katma değeri yüksek kritik ürünlere yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi mümkün olacak. Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı kapsamında değerlendirilen kimya sektörü; petrol, doğal gaz, hava, su, mineraller ve metaller gibi hammaddeleri 70 binin üzerinde farklı ürüne dönüştürerek hemen her sektöre girdi sağlıyor. Türk sanayinin gelişimi için kilit öneme sahip bir sektör olan kimya sektörü, imalat sanayisinde üretime konu maddelerin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. İmalat sanayisi sektörleri arasında en fazla dış ticaret açığının verildiği kimya sektörü, yerli ve milli sanayinin gelişmesinde yüksek potansiyel barındırıyor. İlaç sanayisi de önemli miktar ve çeşitlilikle üretim ve ihracat imkânına sahip, katma değeri yüksek olan sektörlerden biri olarak dikkat çekiyor.