Türkiye’de artık optik de konuşulacak
Türkiye de artık optik dizayn alanında söz sahibi olacak.
Mayın tespit sistemleri, kızılötesi dedektörler, uydu sistemleri, gözlem evleri, termal kameralar, fotoğraf makineleri, mikroskoplar, gözlükler, trafik lambaları, biyo dedektörler, aydınlatma sistemleri ve daha sayabileceğimiz birçok alanda kullanılan ortak teknoloji optik dizayn teknolojileri. Bu sistemlerin hayati parçalarını oluşturan optik dizaynlar bugüne kadar Türkiye’de ihmal edilmiş bir alan. Ancak 2010 yılında Gazi Teknopark’ta faaliyetlerine başlayan Kuantumek Teknoloji şirketi Türkiye’deki bu eksikliği görerek ilk adımları attı.
Dışa bağımlılık azaltılmalı
Kuantumek Teknoloji Genel Müdürü Evrim Tanrıverdi savunma sanayinden sağlık sektörüne kadar geniş bir yelpazede ürün geliştirme potansiyeli olan optik sektörünün Türkiye’de ihmal edilmiş olduğunu vurguladı. ABD, Almanya, Japonya ve İsrail gibi ülkelerin optik dizaynları yaparak yüksek fiyatlarla
Türkiye’ye ithal ettiğini belirten Tanrıverdi: “Türkiye’de optik dizayn yapılamadığı için bu ürünlerin çoğu yurtdışından ithal edilmek zorunda. Üretim en önemli güçtür. Üretiminiz olmazsa bağımsız olamazsınız. O ülkelerin koyduğu bazı kurallara uymak zorunda kalırsınız. Son dönemde bunu İsrail’in Türkiye uyduları için koyduğu ambargoda gördük” şeklinde konuştu.
Optik dizayn yapılamadığı için Türkiye’de katı modeller oluşturulamadığını aktaran Tanrıverdi, organize sanayi bölgelerinde optik üretimi için başlangıç seviyesinde üretim gerçekleştirilebilecek kapasitenin mevcut olduğunu da söylüyor. Tanrıverdi şunları aktarıyor: “Optik dizaynda nanometre seviyesinde bir ışıktan bahsediyoruz. Bu ışığın yayılımı ve kırılımı çok önemli. Bunun optimizasyonunu yapamazsanız standart bir model çıkartamıyorsunuz. Amacımız optik dizayn yapabilmek. İlk olarak
özel bir şirket için trafik lambalarının optik dizaynlarını gerçekleştirdik. Üretim safhası çok başarılı geçti ve önümüzdeki günlerde de aydınlatma sistemleri için bir başka proje üzerinde çalışmaya başlayacağız.”
Teknogirişimcilik ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen yarı iletken bio-dedektör projesini de hayata geçirmek üzere çalışmalara başladıklarını aktaran Tanrıverdi, projenin sağlık sektöründe istenmeyen bakteri ve proteinlerin tespitinde önemli bir adım olacağını söylüyor. Gazi Üniversitesi StarLab’ta geliştirilen projeyle ilgili Tanrıverdi sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Kuş gribi veya domuz gribi vakalarında bunu yaşadık. Bu tür salgınlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Her proteine karşı hassas bir optik dizayn var. Yarı iletken bio-dedektör ile bu proteinlerin tespitinde çok daha hızlı olabiliriz.”
Gelişmiş ülkeler çok önde
Türkiye’de optik mühendisliği gibi bir alanın henüz oluşmadığına dikkat çeken Tanrıverdi, gelişmiş ülkelerin neredeyse tamamında optik mühendisliği bölümlerinin üniversitelerde olduğunu belirtiyor. Türkiye’de teşvik ve desteklerle optik üretim laboratuvarlarının kurulabileceğini aktaran Tanrıverdi, üniversitelerin de optik bölümleri kurarak optik sektörüne yönelik istihdamı karşılayabileceğini belirtiyor.