Türkiye’de daha önce odaklanılmamış teknolojileri seçtik
ODTÜ Teknokent’te bulunan SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Fatih Ünal, 2005 yılında kurulan şirketin askeri ve sivil alandaki çalışmalarıyla, hedefleri hakkında bilgi verdi.
SDT’nin, savunma, uzay ve havacılık alanlarında özgün yazılım, donanım ve bütünleşik ürünler geliştiren bir şirket olduğunu kaydeden Fatih Ünal, şirketin faaliyet alanları hakkında da şu bilgileri verdi: “SDT’nin seçtiği faaliyet alanlarını dört ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan ilki olan ‘uzaktan algılama’ ana başlığı altında; ‘radar ve elektronik harp sinyal işleme’ ile ‘görüntü işleme/örüntü tanıma’ konuları bulunuyor. Bir başka ana çalışma alanımız ise, söz konusu ‘sensör sinyal işleme ve görüntü işleme’ teknolojilerinin uzaktan algılamanın özel bir alt alanı olan ve ayrıca ülke savunmasıyla tarım, çevre ve güvenlik gibi diğer alanlarda kritik önem taşıyan ‘uydu ve uzay teknolojileri’ uygulamaları. Yine bir diğeri ise, yerli savunma sektörümüzde çok az sayıda şirketin endüstriyel uygulama birikimine sahip olduğu ‘askeri gömülü bilgisayar ve platform/füze kontrol sistemlerini elektronik/mekanik donanım ve yazılım birimleriyle tasarlanıp üretilmesi sayesinde özgün ‘gömülü elektronik’ ürün ve projeler gerçekleştirmektir. Son olarak da, sensör ve analiz yetenekleriyle gömülü elektronik ürün birikimlerinin ‘simülasyon ve modelleme’ uygulamalarına yansıması olan ağırlıklı olarak sensör ve silah sistemleri üzerine ‘simülasyon ve modelleme’ ürün ve projeleridir.”
Avrupalı şirketlerle birlikte ‘Ortak Havacılık Teknolojileri’ geliştiriyoruz
Ünal, diğer yandan, SDT’nin elektronik sistemler başlığı altında yazılım-donanım bütünleşik ürünleri bulunduğunu da kaydederek “Bu kapsamda çeşitli askeri-sivil hava platformlarında kullanılan sayısal veri kayıt sistemleri, kayan harita bilgisayarları/uygulamaları, askeri silah ve füze sistemlerini kontrol eden, ateşleyen elektronik üniteler ve bunların gömülü yazılımları ve bu ürünlerle ilgili simülasyon ve modelleme uygulamaları, gömülü eğitim simülasyon yazılımlarımız bulunuyor” açıklamasını yaptı. Fatih Ünal, “Pek çok ürünümüz hâlihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarına yönelik olarak birtakım platformlarda ve ürünlerde, örneğin İnsansız Hava Araçları, Eğitim Uçakları, Jet Uçakları ve Kargo Uçakları gibi platformlarda kullanılıyor. Ayrıca, AB projelerinde de yer alıyoruz. Avrupalı şirketlerle birlikte ‘Ortak Havacılık Teknolojileri’ geliştiriyoruz. SDT özellikle görüntü işleme teknolojilerinde ve askeri elektronik bilgisayarlarda ciddi ürün yelpazesine sahip. Askeri ve sivil uygulamalarda istihbarat amaçlı uydu görüntüleri üzerinden insan gözüyle görülemeyecek birtakım hedeflerin, tehditlerin özel algoritmalarla, yazılımlarla bulunmasına yönelik otomatik hedef tanıma yazılımları geliştiriyoruz. Diğer yandan, örneğin rekolte tahmini, deniz kirliliği tespiti gibi bunların sivil uygulamalarını da yapıyoruz. Afet Yönetim Sistemi’nde yer alan afet deprem sonrası hasar tespitine yönelik uydu ve hava platformu kaynaklı yüksek çözünürlüklü görüntüler üzerinden görüntü işleme kabiliyetlerimiz ve ürünlerimiz bulunuyor” ifadesini kullandı.
Hedef: Sivil havacılık
SDT’nin Türkiye’de daha önce odaklanılmamış teknolojileri kendisine faaliyet alanı olarak seçtiğinin altını çizen Fatih Ünal, “Bunlar; Algılayıcı Sinyal İşleme, Uzaktan Algılama, Sayısal Veri Kayıt Sistemleri, Füze Ateşleme Sistemleri ve Kontrol Üniteleri gibi elektronik kontrol üniteleri, bilgisayarları ve simülasyon ve modelleme uygulamaları. Söz konusu kabiliyetlerin ve ürünlerin pek çoğu daha önce de Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarına yönelik olarak temin ediliyordu. Ancak bu temin, yurtdışında hazır olan büyük sistemler içinde yer alan yabancı sistemler şeklinde ya da yerli olarak gerçekleştirilen projeler içinde yine yurt dışından temin edilen ürünlerdi. SDT söz konusu ürünlerin bir kısmını kendi yatırımlarıyla özgün olarak geliştirdi. Bir kısmı ise MSB, SSM ve TÜBİTAK’ın desteğiyle oluşan Ar-Ge destekleri modelleriyle oluştu ve ardından bu ürünlerin yeni projelere ve programlara sunulma olanağı doğdu. Böylece geliştirme sonrası tekrar satılabilen ürün yelpazemiz doğdu ve bunlar seri olarak üretilmeye başlandı. Söz konusu ürünler yurtdışına pazarlanabilecek hale geldi ve şu an yoğun bir şekilde bu faaliyetleri yürütüyoruz. İleriye yönelik olarak ise, dünyada hem sivil hem askeri alanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlayan ve çok sıcak bir konu olan ‘hyper-spectral kameralar’; yani gaz ve bitki tespitiyle, askeri amaçlı kamuflaj ve mayın tespitine yönelik kullanılan kameralar ve kameraların arkasından yapılacak sinyal ve görüntü işleme alanlarında çalışıyoruz. Bunlar hem sivil, örneğin; tarım ve güvenlik alanlarında hem de askeri alanlarda kullanılan teknolojiler. Uydu teknolojileri, askeri gözetleme ve haberleşme de Türkiye’nin ciddi şekilde yatırım yaptığı bir alan ve bu yönde de çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca askeri hava platformlarına yönelik geliştirilen elektronik bilgisayar ve kontrol üniteleri ürünlerinin sivil havacılıkta da kullanılmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.