Türkiye’de servis güzergâhları değişiyor
Personel taşımacılığında en büyük gider kalemini servis araçlarının kullandığı akaryakıt bedeli oluşturuyor. Buna bağlı olarak da şirketler servis anlaşması yaparken, servis sağlayıcı tarafından çizilen güzergâh üzerinde gidilecek toplam kilometre üzerinden anlaşma yapıyorlar. Çoğu durumda bu güzergahlar önceden kalma alışkanlıklarla ve göz kararıyla belirleniyor. Dağıtım ağlarına yönelik kullanılan çözümler ise böyle bir amaç için fazla maliyetli kalıyor.
İşte piyasadaki bu ihtiyacı gören Sabit Değişkenler şirketinin kurucuları Kaan Tirali ve Emre Çelenli, Rotaban adını verdikleri web tabanlı yazılımla bu soruna ekonomik bir çözüm sunmayı hedefliyorlar. Rotaban’ın yaptığı iş, aslında temel olarak belirlenmiş bir güzergâh üzerinde farklı noktalara dağılmış olan personelin tümüne uygun olacak biçimde en kısa servis güzergâhını belirlemekten ibaret. Böylece şirket şehir geneline dağılmış binlerce personele bile sahip olsa, yazılımın arka planında yer alan algoritma tüm personelin konumuna en uygun servis güzergâhlarını belirleyerek personeli servisler arasında optimal olacak biçimde dağıtabiliyor. Bunu yaparken de servisin kabul edeceği yolcu sayısı, servisi kullanacak kişilerin servise yürüyeceği kabul edilebilir en uzak mesafe, ana arterlerin yanında ara sokakların da kullanılıp kullanılmayacağı gibi tüm parametreler bağımsız olarak ayarlanabiliyor. Rotaban, sayısal harita desteğini Başarsoft’tan alıyor.
Servis giderinden binlerce lira tasarruf
Kaan Tirali, projenin başlangıcını şöyle özetledi: “Proje gıda üzerine çalışan bir şirketin dağıtım ağını oluşturmak üzere başlayan bir fikrin uzantısı olarak doğdu. Böyle bir amaç için elimizdeki bütçe danışmanlık şirketlerinin hizmetlerini karşılamıyordu ve çözümler çok pahalıydı. Biz de kendimizi böyle bir çözüm üretmek üzere kolları sıvadık. Ben bunun üzerinde yaklaşık bir yıl çalıştıktan sonra Emre Çelenli ile bir araya geldik ve birlikte bir yıl kadar da Windows tabanlı bir yazılımdan ibaret olan ön tasarımı web tabanlı bir ürün haline getirmek için çalıştık. Ürünü web tabanlı olarak sunmamızın nedeni görüntüleme, kullanım ve paylaşım açısından başarılı bir çözüm ortaya koyabilmekti.” Tirali, projenin yaygınlaşmasını takiben çözümü yine uygun fiyatla lojistik sektörüne de uyarlamayı düşündüklerini belirtti.
Emre Çelenli ise ürün hazır hale geldikten sonra sahaya indiklerinde yaşadıklarını deneyimi şu sözlerle anlattı: “Sahaya indiğimizde ürünün geliştirilmesi yönünde bazı talepler gelmeye başladı. Örneğin bankalar, masa başında sıkça tartışmalara neden olan elemanlarının servis noktasına yürüdüğü mesafeyi açıkça görmek istiyordu. Personelin araçlara dağılımındaki dengesizlik, çoğu durumda gereksiz yere fazla kilometre yapılması veya personelin servis aracına bineceği yere bile toplu taşıma araçlarıyla ulaşmak zorunda kalması gibi zorluklara sebep oluyordu. Biz, bu dağılımı ideal hale getirmekle kalmayıp herşeyi şeffaf ve görünür kılıyoruz.”
Şirketlerin ilk görüşmede genellikle kendilerini sınamak istediklerini, sonuçları gördükleri anda ise oldukça etkilendiklerini belirten Çelenli, “Örneğin yaptığımız tek bir optimizasyonla bir şirketin bir bölgesindeki servis giderlerinden ayda 22 bin lira tasarruf sağlayabildiğimizi gösterdik. Mango bizim çözümlerimizi kullanıyor, hatta İzmir’deki servis yapılanmasını da yine bu sistemle gerçekleştirdik. Bir bankayla beraber yaptığımız çalışmada, herkesin kendi adresini sisteme girebileceği bir yapı tasarlıyoruz. Bir diğer banka, sunduğumuz fonksiyonları doğrudan kullanmak yerine servis şirketinin teklifinde zorunlu kılmak üzere şartnamesine ekledi. Daha önce iletişim kurmadığımız şirketlerden bile bu yönde bilgiler alıyoruz” dedi.
Yazılıma dair detaylı bilgiler ve örnek uygulamalar www.rotaban.com adresinde yer alıyor.